Behzat Gerçeker teniste bir kez daha Türkiye'yi temsil edecek

Behzat Gerçeker...

Bir eli piyano tuşunda diğer eli tenis raketinde.

ENBE Orkestrası'nın şefi Behzat Gerçeker, bir yandan müziğe yeni adım atanlara destek verirken diğer yandan meslektaşlarına tenis sevgisi aşılamanın gayreti içinde.

Behzat Gerçeker, bugüne kadar Aslı Güngör, Mustafa Ceceli, İlyas Yalçıntaş, Elvan Günaydın, Feride Hilal Akın, Ezgi Ayça, Doğukan Medetoğlu'nu müzik sektörüne kazandırdı.

Ziynet Sali, Burcu Güneş ve Zara'yı da bir tenis kulübüne üye yaptırdı.

Behzat Gerçeker, aynı zamanda milli bir tenisçi. Profesyonel olduğu yıllarda Türkiye'yi birçok turnuvada temsil etti. Gerçeker, 15 -21 Ekim tarihleri arasında Uluslararası Tenis Federasyonu tarafından düzenlenen Matrix İstanbul Optimum Tenis Akademisi Turnuvası'nın seniors kategorisinde yıllar sonra yeniden Türkiye'yi temsil edecek.

Yıllar sonra yeniden Türkiye'yi kortta temsil edeceksiniz. Neler hissediyorsunuz?

Milli takım seçmeleri yapıldı. Türkiye'nin her yerinden gelen en iyi tenisçiler ilk 4'ün içine girmek için uğraştı. Seçmelere katılabilmek için bir kaç turnuva kazanmak gerek. Sonra da seçmeler için düzenlenen turnuvada ilk 4'e girilmeli. Turnuvanın sonunda milli takıma seçildim. Türkiye adına oynamak benim için çok büyük mutluluk ve şeref.

Ünlü isimlerin tenise olan ilgisi ne düzeydedir?

Tenisi gerçekten seviyorum. Ziynet Sali, Burcu Güneş ve Zara'yı tenis kulübüne üye yaptırdım. Ferhat Göçer de eskiden beri oynuyor. O da hızlı ve yetenekli. Beni yenecek diye korkuyorum. Kardeşimiz yensin, canı sağ olsun.

Tenisin Türkiye'de yaygınlaşmasında sizin payınız ne ölçüdedir?

Benim gözümde bir kişi var. O da Hülya Avşar'dır. Adını her seferinde her yerde söylüyorum çünkü Türk tenisinin bir noktaya gelmesinde çok büyük desteği ve emeği vardır. Hülya Cup Turnuvası düzenliyor, onun geliriyle yetenekli ama maddi imkanı olmayan çocukları tenise kazandırıyor. Allah ondan razı olsun. Hülya'nın maneviyatı çok yüksektir. Onun kalbi, insanlığı, kişiliği benim için çok özel bir yerdedir. Tenis, Türkiye'de gelişiyor. Yankı, Çağla, İpek gibi gençler çok yetenekli. Onları örnek alan bir çok çocuk var.

Bugün oldukça ünlü ve başarılı olan müzisyenlerin ilk günlerinde yanlarındaydınız. Sizi onları desteklemeye iten neden neydi?

Genç arkadaşlarımızı müzikseverlerle tanıştırdıktan sonra kendi ayakları üzerinde durup kariyerlerinde ilerliyorlar. Genç meslektaşlarımız verimli olduğu sürece sektör ayakta duruyor ve büyüyor. Bu nedenle gençleri desteklemek zorundayım. Hepimizin bir görevi var, o görevlerimizi tamamlayıp yerlerimizi başkalarına bırakıyoruz. Yerlerimizi bırakacağımız arkadaşlarımızın sahip olacakları donanımlar için elimizden geleni yapmalıyız. Gelişme ancak bu şekilde sağlanır.

Bir müzisyene destek vermeniz için kendilerinde hangi özellikler olmalı?

En başta müzikal olarak belli bir potansiyele sahip olması gerekiyor. Onunla birlikte karakterli ve işine gönül veren biri olmalı. Ve elbette kariyerlerinde belli bir yere geldikleri zaman genç meslektaşlarına kendilerine verildiği gibi destek verecek kişiliğe sahip olmalılar.

Destek verdiğiniz müzisyenlerin kariyerlerinde ilerlemelerini görmek sizde nasıl duyguların ortaya çıkmasına neden oluyor?

Bizim işimiz sahne. Dolayısıyla alkış, bizim işimizi devam ettirmek ve onu en iyi şekilde yapmak için gerek duyduğumuz enerji. Genç meslektaşlarımın aldığı alkışlar beni öylesine mutlu ediyor ki... O alkışlar, bana müziğe başladığım ilk günün heyecanını veriyor.