Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem AK Parti'li Benli: 28 Şubat Türkiye’nin 13 senesine mal oldu

        28 Şubat davasında İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Erol Özkasnak ve Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Peki, bu karar 28 Şubat mağdurları için ne anlama geliyor? Davada müşteki müdahil ve çok sayıda müdahilin avukatı olan AK Parti Milletvekili Fatma Benli ile konuştuk...

        28 Şubat davasına neden müdahil olarak katıldınız, bu davanın sizin için önemi nedir?

        İddianamede benim de adım yazılı, çünkü daha önce savcılığa suç duyurusunda bulunmuştum. Zira 28 Şubat postmodern darbesini gerçekleştirenlerin yaptıkları nedeniyle şahsen de zarar görmüş biriyim. Ayrıca 28 Şubat süresince mağdur olan çok sayıda insanın davasını avukat olarak takip ettim. 28 Şubat kararlarından önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Aynı yasal mevzuat, aynı yasalar vardı ama başörtülü olmamız eğitim almamıza engel değildi. Ne zaman ki mezun oldum, avukat olarak çalışmaya başlayacağım, 28 Şubat postmodern darbesi gerçekleştirildi. Sincan’da tankların yürütüldüğü, hükümetin devrildiği, iltica ile mücadele adına bütün ülke üzerine baskı kurulmaya çalışıldığı süreç gerçekleşti. O sırada ben yüksek lisans yapıyordum. Tezimi yazmıştım, sunamadım. Çalışmada çok ciddi derecede sıkıntılar yaşadım. REFAHYOL döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan bir genelge çıkarmıştı.

        REKLAM

        Bazı duruşmalara gidebiliyorduk ama daha sonra 28 Şubat süreci daha da keskinleştiğinde avukat olarak duruşmalara girmemiz fiili olarak imkânsız hale getirildi. Pek çok duruşmadan atıldım. Baroda yönetim kuruluna adaydım. Broşürdeki başörtülü fotoğrafım nedeniyle soruşturma geçirdim. Üniversitelerde konuşma yapmaya davet edildiğimde başörtülü olduğum fark edilince konuşma iptal ediliyordu. 28 Şubat yaşanmasaydı yüksek lisansımı bitirip doktoramı yapardım ama bizim okulun kapısından dahi içeri girmemiz fiilen mümkün değildi. Birleşmiş Milletler’de konuşma yapabilen bir avukattım ama kendi basit nafaka davamın duruşmasına bile başörtülü olduğum için giremiyordum. Lisans aşamasında direkt okuldan atılanlar ile benim mağduriyetim kıyaslandığında esamisi okunmaz. Çünkü onlar mezun olmalarına 2 ay kala okuldan atıldılar. 10 sene öğretmenlik yapıp devlet memuriyetinden çıkarılan ve başörtüsünü açmadığı için emre itaatsizlikten dolayı haklarında dava açılanlar vardı. Dolayısıyla o dönemdeki mağduriyet çok fazla olduğu için bunları genel olarak değerlendirmek lazım.

        Başörtü yasağı ancak 2010 yılında kaldırılabildi. O darbe sadece kamusal alanda kadınlara zarar vermedi, Türkiye’nin 13 senesini çaldı, çünkü 28 Şubat postmodern darbesi gerçekleştirilip hükümet devrildiğinde onların bozduğu hukuk düzenini tesis etmek ve daha sonra demokratik hukuk düzenini geri getirebilmek Türkiye’nin 13 senesine mal oldu. O toz duman arasında 26 banka kapatıldı ve o kapatılan bankaların borcunu ödemek Türkiye’nin yıllarını aldı. Şu an dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz ama belki çok daha önce yapabilirdik. Çünkü o dönem kapatılan bankaların parası hepimizin cebinden gitti. 28 Şubat’ta gayri hukuki bir sistem olmasaydı, bunu bu kadar rahat gerçekleştiremezlerdi.

        Peki, dünkü müebbet kararları size ne hissettirdi?

        Keşke daha önce olabilseydi de 13 sene boyunca o kadar insan mağdur olmasaydı. İnsanların mağduriyetleri hâlâ devam ediyor. Ama en azından bundan sonra Türkiye’de darbeye teşebbüs edecek olan insanlar, ellerindeki gücü kötüye kullanacak insanlar, istediklerini bu kadar rahat gerçekleştiremeyecek.

        REKLAM

        “Yaş haddinden dolayı müebbetler uygulanamayacak” deniliyor. Bu kararların daha çok siyaset adına sembolik bir hesaplaşma olduğunu söyleyebilir miyiz?

        Orada bir yanlış anlaşılma var. 28 Şubat mağdurları hiçbir zaman öç alma duygusuyla hareket etmediler. Biz sadece adalet istedik. Burada amacımız, adaletin sağlanması ve başkalarına darbe girişiminde bulunulmamasıydı. Bu suçun karşılığı ağırlaştırılmış müebbet. Yaş haddi de düşünülerek mahkeme bunu müebbete çevirdi. Yalnız karar henüz kesinleşmedi. Karar kesinleşene kadar da mahkeme yaşları dikkate alarak adli kontrol kararı verdi. Karar kesinleştikten sonra Yargı- tay’da nihai karar verildiği zaman zaten cezalarını bütün mahkûmlar gibi cezaevinde çekecekler. Bu, bütün hâkimlerin kendilerinin karar verdiği bir konu. Müebbet cezası verildiğinde genelde hemen tutuklama oluyor. Bu noktada toplumda bir beklenti vardı ama bu hâkimin takdiri. O noktada bizim bir şey söyleme şansımız yok.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa