Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam ABD ve Türkiye NATO Zirvesi'nde yapıcı ilişkiler başlatmalı - İş-Yaşam Haberleri

        11-12 Temmuz 2018 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilecek NATO Zirvesi’ndeki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump görüşmesi öncesi, DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Yürütme Kurulu adına TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, iki başkana açık bir mektup yayınladı.

        NATO Zirvesi’nde yapılacak görüşmenin iki müttefik ülke arasındaki yapıcı ilişkilerin yeniden başlaması için tarihi bir fırsat olduğunun altının çizildiği mektupta şunlar kaydedildi:

        “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump, önümüzdeki günlerde Brüksel’de gerçekleşecek ve müttefik iki ülke arasındaki yapıcı ilişkilerin yeniden başlaması için tarihi bir fırsat olarak görülen NATO Zirvesi’nde bir araya gelecek.

        REKLAM

        Birçok konuda beraber çalışmış ve köklü bir askeri işbirliği tarihine sahip Türkiye ve ABD, uzun süreli stratejik ortaktır. Türkiye’nin Brüksel Zirvesi’ne katılımı, en büyük maddi ve askeri destekçileri arasında yer aldığı NATO’ya bağlılığını bir kez daha teyit edecektir. Fakat son zamanlarda yaşanan belli başlı gelişmelerin, bu önemli ilişki üzerinde istenmeyen sonuçlar yarattığını düşünüyoruz.

        Türkiye’nin bizzat üretim ortağı olduğu F-35’lerin Türkiye’ye satışı konusunda, ABD Kongresi’nin engelleme tehdidi, Türk kamuoyu tarafından anlamlandırılması oldukça güç bir yaklaşım.

        Türkiye’nin uzun zamandır iadesini talep ettiği terör örgütü lideri Fethullah Gülen konusunda, Amerikan yetkililerinin çözüme ulaşmak konusundaki isteksizlikleri de Türk kamuoyunu endişelendiren ve çözülmesi gereken bir başka problem olarak önümüzde duruyor.

        Diğer yandan aynı şekilde, Amerikalı yetkililerin de Amerikan kamuoyuna, bir vatandaşlarının Türkiye’de hapiste olduğu gerçeğini anlatmakta zorlandıklarını düşünüyoruz.

        Tüm bunların yanı sıra ABD’nin, Türkiye’yi de kapsayacak şekilde, müttefiklerine getirdiği çelik ve alüminyum tarifelerinin faydadan çok zarar getireceğine ve katma değer sağlayan ticaret ortaklarıyla ikili ilişkilerinde olumsuz etkilere yol açacağına inanıyoruz.

        Amerika’da istihdam yaratılmasına katkı sağlayan Türk çelik ve alüminyumu ABD sanayini direkt olarak etkiliyor. Son 10 yılda ABD, Türkiye ile ticaretinde 50 milyar dolar civarı fazla verdi ve tarifeler konusunda Amerikan hükümetinin belirlediği kriterlerin hiçbiri Türkiye’ye tarife uygulanmasını gerektirmiyor. Mevcut veriler göz önüne alındığında Türk firmalarına tarife uygulamanın, Trump yönetiminin küresel ekonomik vizyonu ile örtüşmediği görülüyor.

        Türkiye, şu anda kendisine uygulanan küresel çelik ve alüminyum tarifelerinin dışında kalmayı bekliyor. Bu gerçekleşene kadar Türkiye, misilleme olarak getirdiği ve 1.8 milyar dolar değerindeki Amerikan menşeli ürünü etkileyen 266.5 milyon dolarlık ek gümrük vergisini uygulamaya devam edecektir.

        Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen, bizler, Türkiye ABD İş Konseyi (TAİK) üyesi iş insanları olarak, iki ülke arasında bağların ittifakın devamlılığını sağlayacak kadar sağlam ve dayanıklı olduğuna inanıyoruz.

        Bizce, iki taraf da ivedilikle karşılıklı fayda sağladığı kanıtlanmış ticari ve yatırım ilişkilerini tekrar canlandırmaya ve sürdürülebilir kılmaya odaklanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümet Yetkilileri, iki ülke arasında ‘tercihli ticaret anlaşması’ imzalanması yönündeki taleplerini birçok kez ifade ettiler. Türk iş dünyası, özellikle ABD’de yatırımı olan iş insanları da bu vizyonu desteklediklerini açıkça belirtti. İki tarafın da gelişen ekonomik ilişkilerden ne derece faydalandığına tanık olduk, örneğin, Türk Hava Yolları’nın Boeing’le gerçekleştirdiği 10 milyar dolarlık uçak satın alım anlaşması, ABD’de 25 bin kişilik istihdam yaratılmasını sağladı.

        Türkiye ve ABD’nin aralarındaki farklıları diyalog, danışma ve iyi niyet ekseninde çözebileceğine inancımız tam. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Başkan Trump’ın da ikili ilişkilerimizi tekrar istenilen seviyeye getirmek için bu tarihi fırsatı kaçırmayacaklarına yürekten inanıyoruz.”

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa