8 Türk'ün öldürüldüğü NSU davasında karar tarihi belli oldu!
Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasının karar duruşmasının 11 Temmuz'da olacağı açıklandı.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 437. duruşmasında mahkeme heyeti başkanı Manfred Götzl, 5 yıldan beri devam eden davada kararın 11 Temmuz’da yerel saatle 09.30’da açıklanacağını bildirdi.
NSU DAVASI
Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde Mayıs 2013'ten bu yana görülen davada, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.
Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan 4 kişi yargılanıyor.
SANIKLAR SON SAVUNMALARINI YAPTI
Baş sanık Beate Zschaepe, aşırı sağcı düşüncenin artık kendisi için bir öneminin kalmadığını ileri sürdü.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 437. duruşmasında sanıklar son savunmalarını yaptı.
Baş sanık Zschaepe savunmasında, aşırı düşünceye mesafe koyduğunu iddia ederek aşırı sağcı düşüncenin kendisi için bir önemi kalmadığını ve bu bölümü kesin bir şekilde kapattığını savundu.
"İstemediğim ya da yapmadığım bir şeyden dolayı başkalarının yerine beni mahkum etmeyin." diyen Zschaepe, terör örgütü NSU’nun diğer üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın kurbanları neye göre seçtiğini bilmediğini ve mağdur ailelere bekledikleri cevabı veremeyeceğini belirtti.
Duruşmada söz alan sanıklardan Holger G, mağdur ailelerden özür dilerken, Ralf Wohlleben daha önce savunma yapan avukatlarının açıklamalarına katıldığını söyledi.
Carsten S. adil bir hüküm verilmesini talep ederken, Andre Emminger ise susma hakkını kullandı.
