Kayseri'de "Sığınmacılara Yardım" çalıştayı

Çalıştayın amacının Müslüman ülkelerdeki sığınmacıların durumunun değerlendirilmesi olduğunu belirten Ceylan, "Burada ayrıca İslam ülkelerindeki sorunların çözümü noktasında çalışmalar yapılacak. Çağımızın sözde demokratik, sosyal, adalet, hukuk, insan hakları, temel hak ve özgürlükleri kavramlarını kullanan batı ülkelerinin genelde bu kavramları kendilerine yonttuklarını görüyoruz." dedi.

Batı'nın sömürü düzeni içerisinde Irak, Suriye, Filistin gibi birçok ülkede yapılanlara göz yumduğunu ifade eden Ceylan, şöyle devam etti:

"Tüm bu ülkeler, 'Demokrasi, hürriyet getireceğim' derken petrol kuyularına sahip oluyor. Irak'ta, Suriye'de yaşanan olaylar neticesinde bizlere gelen mülteciler var. En acısı ise kendi ülkelerinde mülteci olan insanlar var. Müslümanların yüzde 35'i mülteci ya da sığınmacı konumunda. Dikkat edilirse kurmuş oldukları Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri, ABD'nin ve Batı'nın Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de ne yaptıklarını sormamakta, özellikle İslam coğrafyasında emperyalist güçlerin sömürüsünü, kan akıtmasını seyretmektedir. Bu toplantıda tüm bunları değerlendirecek ve bu insanların sorunlarına çözüm yolu arayacağız."

- "Bu zamana kadar ise toplamda 25 milyar dolar yardım yapıldı"

AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız da bu toplantının dünyada algı ve gerçeklerin ayrı olduğu bir dönemde gerçekleştirildiğini aktardı.

Toplantının Suriye, Filistin ve Myanmar'da kadın, çocuk ve yaşlıların katledildiği bir ortamda gerçekleştirildiğini dile getiren Yıldız, İslam coğrafyasında yaşananlar karşısında dünya insanlığının sınıfta kaldığını, Türkiye'nin ise insanlık adına doğru bildiklerinin peşinden gittiğini belirtti.

Türkiye'nin, sadece Suriyeli sığınmacılara 23 milyon poliklinik, 800 bin ameliyat hizmeti verdiğine, 510 bin öğrencinin eğitimiyle ilgilendiğine dikkati çeken Yıldız, şunları söyledi:

"Bu konuda sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade dünyada konuşulur hale geldi. Tek seferde ülkelerin gayri safi milli hasılaları göz önüne alındığında mültecilere yapılan yardım sıralamasında Türkiye ilk sırada yer almıştır. Yalnızca bir yılda 3,2 milyar dolar yardım yapılmıştır. Ayrıca bu zamana kadar ise toplamda 25 milyar dolar yardım yapıldı. Bu yardımlardan dil, din, ırk, mezhep göz önüne alınmadan ülkemize gelen her mülteci faydalanmıştır. Bizim necip milletimiz de bölüştükçe azaldığına inanmadılar, bölüştükçe bereketlendiğine inandılar. Dünyada adalete olan güvenin azaldığı bir zaman diliminde inşallah burada alınacak kararların örnek kararlar olacağına inanıyorum."

AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan ise UHUB'un kurulduğu günden itibaren uluslararası toplumun vicdanının temsilcisi olarak ilkesel bir duruş sergilediğini ifade etti.

Dünyada zulmün arttığı bir dönemde çok sayıda insan hakları belge ve bildirgeleri yayınlandığını anlatan Özkan, "Ancak bu belgelerin hiçbir faydasının olmadığı görülmektedir. Bu alanda yayımlanan belgelere baktığımızda dünya tarihinde hiçbir zaman bu kadar fazla olmamış. Ancak hiçbir zaman zulüm de bu kadar büyük boyutlara ulaşmamış." dedi.

Toplantıda mülteci sorunlarına dikkat çekilmeye çalışıldığını bildiren Özkan, şöyle konuştu:

"Bu toplantının Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün insanlığa, bütün uluslararası topluma göstermiş olduğu duyarlılığı çok daha yukarı boyutlara götüreceği hususunda hiçbir şüphemiz yok. Avrupa 3-5 bin mülteci aldık diye bütün dünyaya abartarak anlatmaya çalışıyor, ancak 3 milyon mülteciyi ağırlayan Türkiye 25 milyar dolar harcama yapmak suretiyle onların tedavilerinden, eğitim öğretimlerine, yeniden topluma kazandırmalarına kadar birçok alanda çalışmalar yapıyor."

- "33 ülkesinden gelen hukukçularla İslam dünyasındaki kanayan yaralara parmak basacağız"

AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli de ciddi sorunlara neden olan Suriyeli mülteciler konusunun Türkiye, Ürdün, Yemen gibi birkaç ülkenin üzerine bırakıldığına dikkati çekti.

İnsan hakları konusunda çok ciddi söylemleri bulunan ve kendini uygar olarak tanımlayan batının, mülteciler konusunda üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini belirten Benli, şunları kaydetti:

"Batılı ülkeler, binlerle ifade edilebilecek sayıda yani Türkiye'ye göre çok az sayıda mülteci alımında bile çok daha fazla sayıdaki mültecileri, duvarların ve dikenli tellerin arkasında tutma yoluna gidiyor ya da Almanya'nın yaptığı gibi 6 bin çocuğun kaybolmasına, onların organ tacirlerinin eline düşmesine izin veriyor. Maalesef Avrupa ülkeleri küçücük çocuklara, kadınlara, yaşlılara mültecilik statüsü vermezken, Türkiye'de tanklarla insan ezen, acımasızca insanların üzerine bombalar atan darbecilere iltica hakkı vermeye kendilerinde hak görüyor. Burada dünyanın 33 ülkesinden gelen hukukçularla İslam dünyasındaki kanayan yaralara parmak basacağımıza inanıyorum."

Çalıştay, akademisyen, hukukçu ve aktivistlerin sunumlarıyla yarın sona erecek.