Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MALATYA (AA) - Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 24'ü tutuklu 76 sanığın esas hakkındaki savunmalarıyla sürüyor.

        1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu'nda görülen davanın 10. duruşmasının ikinci oturumunda dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı tümgeneral Avni Angun esas hakkındaki savunmasını yaptı.

        Angun, tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yaptığı savunmada, 15 Temmuz günü mesaisinin ardından karargahtan ayrılırken olağan dışı bir durumla karşılaşmadığını söyledi.

        Bilgi almak için ordu harekat merkezini aradığında albay Erkan Varol'un "Malatya ve bizim bölgemizde bir şey yok." dediğini ve sözde sıkıyönetim mesaj emrinin geldiğinden bahsetmediğini anlatan Angun, televizyonda hareketlilik görmesi üzerine alay komutanlarını arayıp personele dikkat etmelerini, sağda solda silahlı asker olmaması, hiyerarşinin dışına çıkılmaması ve emir komutada kalmalarını emrettiğini ifade etti.

        - "Vazife yapmam engellenmiştir"

        Angun, daha sonra ordu komutanının kendisini karargaha çağırdığını, üzerini değiştirip konutundan çıkmak için kapıyı açtığı sırada elinde piyade tüfeği olan bir binbaşının "dur" çıkamazsın ikazıyla karşılaştığını iddia ederek, şunları kaydetti:

        "Binbaşıya 'kurmay başkanıyım, ordu komutanı emir verdi karargaha gideceğim' dedim binbaşı 'dur, çıkamazsın' ikazını tekrarladı ve elindeki tüfeği bana doğrultup 'seni vururum' dedi. Tekrar konutumdan içeri girmek zorunda kaldım. Binbaşı İbrahim Dede'ye 'ordu komutanının emri var' dememe rağmen albay Bahadır Erdemli'ye itibar etmesinin mantıklı bir izahı olur. Özel olarak darbeciler tarafından gönderildiği aşikardır. Pencereden baktığımda askerler tarafından konutumun kuşatıldığını gördüm. Konutumda hürriyetimden yoksun bırakıldığımda Adem Huduti'den yardım talebinde bulundum. Olay doğrudan benim ve ailemin can güvenliğini tehdit eden bir gelişmedir. Huduti'nin emri doğrultusunda da bu olay sonlandırılmıştır. Sıkıyönetim mesaj emirleri geldiği halde bana bilgi verilmemiştir. Silahlı askerler tarafından konutum basılarak vazife yapmam engellenmiştir. Planlı olarak darbeciler tarafından bertaraf edilmeye çalışılıp, karargahtan uzak tutulmaya çalışıldığım ortadadır."

        Angun, sözde sıkıyönetim mesaj emri ve darbe girişiminden haberinin olmadığını savunarak, darbe girişiminden televizyondan gördüğü kadarıyla bilgi sahibi olduğunu, karargaha gidip ordu komutanıyla görüştükten sonra sözde sıkıyönetim mesajını gördüğünü öne sürdü.

        - "Karargaha gitmem değil, gitmemem suçtur"

        İddia makamının kendisini karargaha gitmekle suçladığını belirten Angun, şöyle devam etti:

        "Ordu komutanı emir subayı aracılığıyla arayarak ordu karargahına gelmemi emretmiştir. Benim birinci amirimdir. Dolayısıyla karargaha gitmem değil, gitmemem suçtur. Kaldı ki 15 Temmuz gecesi çoğu generaller karargahına gittiği görülmektedir. Darbecilerle hareket ediyor olsaydım darbecilerin rahatlıkla giriş çıkış yaptığı 2 nolu nizamiyeyi kullanabilirdim. Kararlılıkla darbeye karşı mücadele ettim ve karargahta darbeciler tarafından istenmediğim açıktır. 16 Temmuz'da saat 00.05 civarı güçlükle girebildiğim ordu karargahında sıkıyönetim mesajının geldiğini Adem Huduti ile makamında yaptığım görüşmede gördüm. Benim tüm bu gelişmelerden haberdar edilmeyişimin art niyetli oluşu ortaya çıkmıştır. Türkiye'de sıkıyönetim mesaj emrini öğrenen en son kişilerdenim. İlk görmesi gereken kurmay başkanı iken benden gizlenmesinin izahı yok. Kamera kayıtları incelendiğinde darbeye benim gibi karşı koyan kimsenin olmadığı görülecektir."

        Angun, ordu komutanının gelen mesaj emrine uyulmaması emrini verdiğini iddia ederek, "Ordu komutanı as birliklere hiyerarşik düzende kalmaları yönünde emir vermiştir. Adem Huduti'nin de benim gibi darbe karşıtı olduğunu anladığımdan onunla birlikte faaliyetlerime devam ettim. Cebir ve şiddet altında olsam da sıkıyönetim mesaj emrini gördükten sonra tavrımı bozmadım ve darbeyi önleyici faaliyetlerime devam ettim. Benim bu davranışım sonucu karargahtaki darbecilerle hareket ettiğimi söylemek hayatın olağan akışına uymaz. Darbe karşıtı emirler verdim darbeciler lehine hiçbir emrim olmadı." şeklinde savunma yaptı.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Malatya haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Malatya Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Tüm Yerel Haberler
        Malatya İlçeleri
        Tüm Malatya Haberleri
         Malatya

        Malatya

        Nöbetçi Eczaneler

        Yazı Boyutu
        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler

        Habertürk Anasayfa