Aslan yürekli Panter!
Dünyanın her köşesinde nice çocuk futbol topundan bir dünyada rüyaya yatar...
Ayakları çok iyi olsa da yetmeyebilir; bir de ‘el’ gerekebilir.
Top peşinde 10 yaşında okulu bırakmış ‘Senegalli-Fransız’ Bafetimbi Gomis’i de o el, Toulon’da minikler maçında buldu.
Ona inanıp yoksul evinden aldı ve 16 yılda; St. Etienne, ezeli-azılı rakibi Lyon, Swansea, Marsilya ve İstanbul’da Galatasaray’a uzanan yolculuğa çıkardı.
Babası, okulu bıraktığı için uzun süre çok kızgındı ona...
Okulu bıraktığı için, “Utanç ve aşağılık duygusu taşıdım uzun süre, eğitimsizlikten ilk röportajımda konuşamıyordum bile” diye kendine kızgındı o da. 30’unda, Galler’de evinde yere serdiği ‘İngilizce öğreten fişler’le gurur duyup herkese gösterecek kadar!
*
Okulun boşluğu (ve futbol) bir yana, ruhunu Katolik dindarlık, kilise, inanca olan inancı dolduracaktı. Bilmiyorum, dünya futbolunda böyle başka bir ‘Hoca-öğrenci’ ilişkisi var mıdır; Gomis’in futbol idollerinden biri, onun ‘inanç rehberi’ olmuştu. Platini-Giresse-Tigana’lı 1984 Avrupa Şampiyonu Fransa’nın, Lyon, St Etienne ve Bordeaux’un altın devrinin müthiş forveti, eski teknik direktör, Lyon Başkan Danışmanı Bernard Lacombe, Gomis’in ‘dua’ arkadaşı oldu. İstanbul’da da bir gün ikisini öyle görmek çok mümkün, şaşırmayın!
Rüyaya yatmış, ayakları iyi çıkmış ama kendine uzanan bir el çıkmamış çocuklardansanız, ‘Futbol kaderi’ diye bir şeye de inanırsınız belki.
İki ‘Frederic’in açtığı yol, kaderini çizdi.
2004-05 sezonu, St. Etienne kadrosuna, Frederic Mendy’nin yerine oyuna girerek ciddi adım attı; Mendy sonradan sırdaşı ve sıra dışı hayatını organize eden temsilcisi oldu.
İkinci Frederic, Piquionne ‘Yeşiller’in esas forveti, Gomis ise yedeğiydi. 2006-07 sezon ortası o Monaco’ya satılınca, Gomis ceza sahasına yerleşti.
Üçüncünün adı Frederic değil, Jibril Cisse’ydi. 2008’de Ekvator’a karşı özel maçta Gomis milli formayla 2 gol birden atınca, Avrupa Şampiyonası kadrosundan Cisse çıkarılıp o alındı.
O kadronun hücumcularını bileceksiniz: Henry, Anelka, Benzema, Malouda, Ribery, Nasri. İkisi Türkiye’de, Fenerbahçe ve Galatasaray’da oynamıştı bile. Biri sonra Trabzon’a gelecek, 10 sene sonra Gomis de İstanbul bileti alacaktı.
*
Ailesini, eski hocalarını, eski takımına Lyon formasıyla gol atıp dört ayak üstü ‘panter’ hareketi yapınca esaslı tepki alsa da ilk göz ağrısı St.Etienne’i, yoksulluğunu, rengini, kökenini unutmayan, Mandela hayranı bir ‘Kara Panter’ o.
Aslanlığına gelince; doğuştan:
Burçlara inanıyorsanız, o tam bir Aslan!
Belki o yüzden de kanım kaynıyor.
Bafetimbi Gomis ve futbol idolü, 'manevi' hocası Bernard Lacombe
