Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Urla’nın tüm köylerinde farklı özellikler vardır. Ancak bunlar içinde bir Barbaros Köyü vardır ki, adı bile yeter...

        Doğasıyla, geçmişiyle, bu köyden Çanakkale Savaşı’na gidip de dönmeyen 36 genç adına dikilen anıtıyla, Haziran ayındaki “Korkuluk Festivali” ile ve en önemlisi de bu köyde yaşayanların kültür düzeyleri ile...

        Köyün adı Sıradam’mış eskiden. Köyün kiremit çatılı evleri, içinden geçen derenin iki yanına sıralanırmış o zamanlar.

        Şimdi bir belgeselin konusu oldu Barbaros Köyü. Daha doğrusu, köyde yaşayanlarla birlikte kameranın karşısına geçti ve bir belgeselin başrol oyuncusu oldu!

        Bu köyde doğup büyüyen bir iş kadını, köyde bakkal dükkanı olan Banu Ersan bir proje hazırlamış. Müjdat Gezen Sanat Okulu’nda eğitim alan Ersan, Barbaros Köyü’nün unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri ile tarihini gelecek nesillere aktarmak için Yönetmen Abdülkadir Bayar ile el ele vermiş ve bu belgeseli hazırlamış.

        Adını da; “Sıradam’dan Barbaros’a” diye koymuşlar.

        İLK GÖSTERİM

        Belgeselin ilk gösterimi, her yıl yapılmakta olan Oyuk (ya da Korkuluk) Festivali’nin ilk günü olan 19 Mayıs’ta yapılacakmış...

        Belgeselin hayata geçirilmesini sağlayan Banu Ersan, şöyle anlatıyor yaptıklarını; “Barbaros’un tarihe tanıklık etmiş kiremit çatılı evlerini, altında koyu sohbetlerin edildiği asma çardaklarını, sıcacık pidelerin çıkarılıp bölüşüldüğü fırın önlerini ve Sıradam’ın, sıra dışı güzelliklerini herkesin görmesini, bu güzelliklerin paylaşılmasını istedik!”

        Banu hanım, her şeyi Barbaros’ta yaşayanlarla birlikte gerçekleştirmiş; onların evlerine girmiş, onların mutfaklarını paylaşmış, sandıklarını açmış. Ve en önemlisi de onların kamera önüne geçmelerini sağlamış.

        Banu Ersan şöyle sürdürüyor projesinin anlatımını;

        “1970’li yıllarda köyde bir sinema varmış. Köylü ekininden, tütününden, bağından, bahçesinden gelir, sandalyesini alıp sinema izlemeye gidermiş. Bütün bu değerleri bir belgeselde toplayarak geleceğe miras bırakmak istedim. Belgeselde göreceğiniz erkek, kadın, yaşlı, genç hepsi köyün yerlisidir.”

        Doğduğu ve büyüdüğü köyde bakkallık yapan bir sanatçının, köyünü böylesine yüceltmesi, onu gelenekleriyle ve tarihiyle geleceğe taşıması ne güzel!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar