Dönüşüm

Yeni yılın ilk yazısının konusu pek ala 2018’den beklentilerim olabilir. Yaşamı anlamlı kılan umut etmek, iyiye ve güzele ulaşmayı beklemek değil mi?

Bir süredir yeni yıldan beklentilerimi düşünüyordum.

Sağlık, huzur, başarı, mutluluk herkesin ortak dileği.

Bazı günler bunlara ilave beklenti listem çok uzun oluyordu, bazı günler de kısa kalıyordu.

Uzun ya da kısa her listemde mutlaka, nezaket, saygı, sevgi, empati, olaylara pozitif yaklaşım, kendine ve karşındakine değer verme, sanat ve sporu sevmek, işini severek-isteyerek- bilerek yapmak, sevmediğin işinin hıncını karşındakinden çıkarmamak, bilene ve bunu paylaşana saygı duymak oluyordu.

KISA SÜREDE OLMAZ

Şöyle kestirmeden bakarsak aslında insanların iyiye doğru büyük bir değişim geçirmesini gerektiren değişimler bunlar.

Üstelik kısa sürede gerçekleşmesi de mümkün değil.

Umutsuz olmayalım ama 2018’den de çok şey beklemeyelim diye düşünürken bir sergi gezdim dünyam aydınlandı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Yüksek Lisans öğrencileri, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) Karataş’daki binasında Deneysel Tasarım Projeleri Sergisi açtı.

Adı Değişim. 26-29 Aralık 2017 tarihleri arasında açık kalacağı duyurulan bu sergi öylesine beğenildi ki Ocak ayı ortasına kadar uzatıldı.

“Dönüşüm, olduğundan başka bir biçime ya da duruma girme, değişme olarak tanımlanır” diyen gençler, “Gökyüzü altında söylenmemiş sözün olmadığı günümüzde, sıfırdan yeni bir ürün ya da bir eser üretme, tıpkı teknolojide veya popüler kültürde olduğu gibi sanat ve tasarımda da yerini, halihazırda varolan kirleri ve formları kullanarak, değiştirerek ve/veya ekleme çıkarma yaparak eski olandan dönüştürülmüş “yeni” bir şey üretilmesine bırakmıştır.”

İŞLERİN TÜMÜ GÜZEL

Düşüncesi ile çıkmışlar yola ve harikalar yaratmışlar.

Fotoğraf Ana Sanat dalından Mustafa Yusuf Sezer ve Serkan Mercan, Grafik Ana Sanat Dalından Cansu Polat, Sanat ve Tasarım Ana sanat Dalından Baki Güler, Didem Erişkin, Eylül Deniz Ergün, Kusay Tatlı, Makbule Şanlı Yaşa, Melis Cantürk, Savaş Karabacak ve Sinan Sungur’un işleri sanatsal değişimi yansıtırken, başka alanlarda da değişimin mümkün olduğunu anlamamı sağladı.

İşlerin tümü çok güzel. Belki böyle bir sergi için övgü sözü “değişik”tir. Bilmiyorum.

Ama ille de birini seç derseniz Kusay Tatlı’nın Siyah Küpün İçinde, 3D Video Çalışması/Hologram Kurgu’su derim.