Mehmetçiği nano teknoloji koruyor
TÜRKİYE’NİN İLK YERLİ ZIRHINI ÜRETEN NUROL TEKNOLOJİ, İLERİ SERAMİKLE BİNA VE ARAÇLARI DA GİYDİRİYOR
Türkiye’nin, Afrin’e düzenlediği “Zeytin Dalı Operasyonu” hakkında Başbakan Binali Yıldırım’ın “Yüzde 70-75 yerli ve milli mühimmat kullanıyoruz” ifadesini kullanması, savunma sanayiinde son yıllarda artan Ar-Ge çalışmalarının ve üretimin geldiği boyuta işaret ediyordu.
Askeri operasyonlarda tank-araçpersonel korumayı sağlayan “zırh” teknolojisinde gelinen son noktayı Nurol Teknoloji Pazarlama Müdürü Metin Tüfekçi’den dinledim. Tüfekçi, zırh kullanımında çeliği ikame eden yeni bir teknolojiden söz ediyor.
Nano teknolojiyle, seramiğin yüksek ısıl işlemle molekül yapısını değiştirerek yeni bir malzeme ortaya çıkardılar.
Kayseri’de bor karbür teknolojisi üzerine çalışan 2 mühendisin başlattığı araştırmalara sahip çıkan Nurol Grubu; FNSS Savunma Sanayii ve Nurol Makine’nin de içinde yer aldığı Ankara Gölbaşı’ndaki sanayi yerleşkelerine; 2008 yılında Nurol Teknoloji’yi de ekledi. Burada 5 yıl süren Ar-Ge çalışması sonunda ağır tehditlere karşı geliştirdikleri Türkiye’nin ilk yerli zırhına, “T-Zırh” (Türk Zırh) adını verdiler.
İleri seramik malzemesiyle, balistik koruyucu yelek üretmek için gerekli olan ekipman ve makinenin o tarihte yalnızca Amerika’da olduğunu söyleyen Tüfekçi, “Makineyi de biz ürettik. Böylece bor karbür teknolojisine sahip dünyada 3 firmadan biri haline geldik” diyor.
Bor karbür, seramik ve kompozit malzeme kullanarak tasarladıkları T-Zırh ile bu alanda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini vurguluyor.
15 metreden zırh delicilere karşı güçlendirilmiş; 2 bin 400 derecede yaklaşık 20 saat pişen seramik plakaların giydirildiği balistik koruyucu yelek; bin 750 gramdan fazla değil.
Oysa ki aynı yeleğin ağırlığı çelik zırhla kaplandığında 10 kiloyu aşıyor.
Erişilen teknolojiyle hem hareket yeteneği hem de koruyucu özellik artıyor. 2016 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile “Balistik Koruyucu Yelek Projesi Sözleşmesi” imzaladıklarını söyleyen Tüfekçi “Güneydoğu’daki operasyonlarda, Suriye’de askerimiz bu yelekleri kullanıyor. Ayrıca plakaların kalkan olarak da kullanılması askerlere güvenlik ve esneklik sağladı” bilgisini paylaşıyor.
150 bin askerin bu yeleklerden giydirilmesinin maliyeti ise 1.8 milyar liraya ulaşıyor.
SUUDİ ARABİSTAN VE HİNDİSTAN ORTAKLIK İSTİYOR
Bu teknolojinin savunma sanayiinde güçlü ülkelerden İsrail ve İtalya’da bile olmadığını belirten Tüfekçi, Suudi Arabistan ve İtalyan ordularına da ihracat yaptıklarını söylüyor.
İç talebin artmasıyla, ihracatın azaldığına dikkat çekiyor. Suudi Arabistan ve Hindistan’dan ortak yatırım teklifi almışlar.
Aynı ürün özel otomobillere, askeri bölgelerdeki gözetleme kulübelerine de giydiriliyor.
2017 yılında yaklaşık 300 özel aracı 90-100 bin lira maliyetle balistik koruma sağlayan zırh ile kaplamışlar. Katma değer üretmek açısından yaptığı karşılaştırma dikkat çekici:
Bor; tonu 500-600 dolardan borik asit, 15 bin dolardan bor karbür toz olarak satılırken, nano teknolojinin katkılarıyla 200 bin dolarlık ürün haline geliyor.
30 milyon doları Ar-Ge’de kullanılmak üzere toplam 100 milyon dolar yatırım yaptıklarını söyleyen Tüfekçi, “Tıp, tekstil, uçak, otomotiv sanayiinde kullanılabilen yüksek sertlikte kesici, parçalayıcı özelliği de olan ileri seramik uçlar da üretiyoruz. Kesici uçların takıldığı tornalarda, kayaların parçalanmasında ve çimento sektöründe aşınma plakası olarak kullanılıyor” diyor.
***********
‘ORTADOĞU VE KÖRFEZ ORDULARINA TANK İHRAÇ EDİYOR’
Yarım asırı geride bırakan Nurol Holding, turizmden inşaata; savunmadan enerji sektörüne kadar geniş bir alanda faaliyet gösteriyor.
Ankara kökenli Nurol’un kurucuları ağabeyleri Erol ve Nurettin Çarmıklı’yla Yönetim Kurulu’nda dümene geçen Oğuz Çarmıklı; Ocak 2018’de Ankara Sanayi Odası’nda düzenlenen törende, FNSS adına verilen ihracat ödülünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.
FNSS’nin kuruluşu, 1985 yılında SSM’nin kuruluşundan hemen sonra gerçekleşmişti. Paletli Zırhlı Muharebe Araçları’nı (ZMA) üretmek üzere Nurol (yüzde 51) ve BAE Systems (yüzde 49) ortaklığı ile kurulan FNSS Savunma Sanayi; ihraç ettiği paletli zırhlı muharebe araçlarının yanında kendi geliştirdiği tekerlekli zırhlı araçları da kattı.
PARS - TTZA aracının geliştirilmesi ile SSM’nin talebi üzerine Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü (SYHK) üretimini yapan şirket, bu yeni ürününü dünya ordularına pazarlamaya başladı.
1997 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ne 133 adet ZMA satarak ihracat kapısını açtıklarını belirten FNSS Genel Müdürü ve CEO’su K. Nail Kurt “2005 ve 2015 yılları arasında üretimin yüzde 85’ini ihraç ettik. Bu süre içinde 25 milyon dolar olan ihracat 300 milyon dolara çıktı. 2018 yılında ise 500 milyon dolarlık ihracat bekliyoruz” diyor.
Teknoloji transferi de gerçekleştirdikleri Malezya’ya 2005 yılından bu yana yapılan ihracat 1 milyar dolara ulaşmış.
2009 yılında Umman’a Pars ailesinden 500 milyon dolarlık ihracat anlaşması yapıldı. Türkiye’de henüz satışı yapılamayan Pars ailesi suya giriyor, köprü olabiliyor. 2020 yılına kadar devam edecek anlaşma çerçevesinde, bu ülke ile ortak girişim şirketi kuruldu.
Zırhlı Araç Modernizasyonu faaliyetleri çerçevesinde ilk ihracat sözleşmesini 2004’te Suudi Arabistan ile imzalamış. FNSS’nin yönetiminde Suudi Arabistan’da değişik tiplerdeki M113 Zırhlı Personel Taşıyıcıları üretildi. 3’er yıllık dilimlerle yürütülen projenin toplamı 1 milyar dolara ulaşmış.
Yeni bir anlaşma ile bu kapasitenin 10 milyar dolara kadar çıkabileceğini öngörüyorlar. Filipinler ve Bahreyn ile araç modernizasyonu projeleri üstlenen şirket; Belçika Ordusu’na M113 ve ZMA tipi araçlar için lojistik ve teknik destek hizmetleri veriyor.
Endonezya ile 20 milyon dolarlık orta ağırlıkta tank geliştirme projesi yürütülüyor. 2018-2025 döneminde ihracatın 400 milyon dolara çıkması bekleniyor.
