Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son bir hafta içinde Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay’ın düzenlediği 2 etkinlikteydim...

        İlki Akaretler’deki Sıraevler’de 18 Ocak 2018 tarihine kadar açık olacak Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral sergisiydi, ikincisi ise önceki akşam dağıtılan “İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü” için verilen davetti.

        Gecede, Kale Grubu’nun 60’ıncı yılı dolayısıyla grubun kurucusu Dr. Hacı İbrahim Bodur ile ilgili anılarını paylaşan gazeteciler olarak sahnedeydik...

        Bodur’un 1950’li yıllarda “ülkede olmayanı üretmek” adına Anadolu toprağına ektiği tohumlardan; temellerini attığı İstanbul Sanayi Odası, TÜSİAD, DEİK gibi iş dünyası kurumlarının yanı sıra İlim Yayma Vakfı gibi sosyal fayda sağlayan girişimlerine vurgu yapmayı tercih ettim... Bu yıl ilki verilen ödül için 136 “sosyal girişimci” başvurmuş. Birinciye 50 bin lira, ikinciye 40 bin lira, üçüncüye 30 bin lira ödül verildi. Ödüller; sivil toplum kuruluşlarına 500 bin liralık kaynak aktaran “Yuvarlama”, köy okullarını destekleyen “Değişim Ağı” ve 300 bin civarındaki engelli çocuğun akıllı telefonlarla eğitime erişimi sağlayan “Otsimo” projelerine gitti.

        İbrahim Bodur adının “sosyal girişimcilikle” birlikte anılması; “hayırsever” ellerin kurumsallaşmasını destekleyecek.

        GS’NİN ‘SARA ABLASI’ ANNESİNİN SANDIĞINI AÇTI

        Sergiyi Füreya’nın doğduğu günden beri annelik duygularıyla bağlandığı, kardeşi Şakir Koral’ın 18 yaşına geldiğinde nüfusuna geçirdiği kızı Sara Koral Aykar ile gezdim...

        Özhan Canaydın’ın başkanlığı döneminde Galatasaray Kulübü’nde ilk halkla ilişkiler birimini kuran ve yöneten, cemiyetin “Sara Abla”sıyla anılarını tazeledik...

        Kendisi Notre Dame de Sion’u bitirdiyse de; hem eşinden hem de babasından dolayı GS Lisesi ile köklü bağları olan Sara’nın babası; Canaydın’ın Lise’de velisi de olan camianın “Baba Şakir”i...

        GS Başkanı Dursun Özbek ile yıldızı barışmadı, geçen yıl kulüpten emekli oldu. Sara’nın bu yönünü Yapı Merkezi İnşaat’ın ortaklarından Emre Aykar’dan dinlerdim... Şakir Paşa’nın torunu Füreya’nın damadı olduğunu hiç söylemezdi. Ayşe Kulin’in 85 baskı yapan “Füreya” kitabının satırlarındaki anı olarak kalmayı tercih ediyordu. Sara’ya, ünlü ressam ve gravür sanatçıları halaları Fahrünnisa Zeyd ve Aliye Berger, amcası “Halikarnas Balıkçısı” olarak anılan Bodrum’un sürgün yazarı Cevat Şakir Kabaağaçlı; kuzenleri ressam Nejad Devrim ve tiyatrocu Şirin Devrim’i anımsatıp, “Füreya sanatçı olmanı istemedi mi” diye sordum.

        “Edebiyatçı olmamı istiyordu. Sorbonne’da eğitimimi yarım bırakıp Paris’ten döndüğümde halkla ilişkiler alanında çalışmaya başladım” yanıtını veriyor.

        *************

        FÜREYA’NIN ESERLERİ KADINLARI ÇEKİYOR

        Sergiyi gezerken en çok ilgimi, kadın ziyaretçilerin oluk oluk salonlara akması çekti.

        Zeynep Bodur Okyay’ın da sonradan aramıza katıldığı ziyarette, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin eşi Zehra Büyükekşi’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde kurulan TOGEMDER’de çalışmalar yürüttüğü arkadaşlarıyla da karşılaştım.

        Aralarında AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Nureddin Nebati’nin eşi Özlem Nebati, Kandilli Kulübü Başkanı Onur Soysal’ın eşi Dilek Soysal, Özak Global’in patronu Ahmet Akbalık’ın eşi Aynur Akbalık’ın da olduğu “kadınlar grubu”yla, Füreya’nın toprakla yoğrulmuş “entelektüel-sanatsal” tarihine tanıklık ettik...

        *************

        RUFAİ TEKKESİ’NDEN HUBER KÖŞKÜ’NE...

        Sara bu sohbette; ailesinin çok da bilinmeyen bir yönünü aktarıyor:

        “Ailemiz Rufai Tekkesi’ne mensup. Babaannemin annesi Sare İsmet Hanım Büyükada’daki köşkte vefat ettiğinde, Kenan Rifai Hazretleri’ne ‘İsmet Hanım vefat etti’ diye haber veriliyor. O da ‘Hayır vefat etmedi, beni bekliyor’ diye cevap veriyor. İlk vapurla ertesi sabah köşke geliyor. Cenaze köşkteki bir masanın üzerinde konmuş, başında dualar ediliyor. Üzerindeki çarşafı açıyorlar, İsmet Hanım gözlerini açıp Kenan Rifai Hazretleri’ne bakıyor. Hazret, gözlerini kapıyor ‘Artık defnedebilirsiniz’ diyor.”

        “Füreya’nın bu sergi için bu derece yardım edeceğini bilmiyordum” diyen Sara, “Sergi düzenlenirken benden Füreya’nın ilk dönem eserini soruyorlar. Bir gece yatağımdan kalkıp evdeki kütüphaneden (2 odalarının kütüphane olduğunu da hatırlatayım) elime bir kitap alıyorum. Arasından ilk yaptığı 1950’lerden kalma 5 resim çıkıyor” diye devam ediyor.

        Sara salonları gezerken bir seramik tabağı gösteriyor ve anısını paylaşıyor:

        “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde eşi Hayrünnisa Gül, Huber Köşkü koleksiyonlarında modern sanat eserleri eksikliğini fark etmiş. Sanat danışmanları, Füreya’nın eserlerinden satın almak üzere bana geldi. Eserlerini satmadığım için ‘Armağan edebilirim’ dedim. Kabul etmediler. ‘O zaman fiyatı siz belirleyin’ deyince, satın aldılar.”

        Sanatın, felsefenin, girişimin, inovasyonun, paylaşım ekonomisinin daha çok konuşulacağı yeni sayfalar açılıyor...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar