Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hukuk terminolojisi, ensesti “Evlenmeleri yasak olan reşit kişiler arasındaki rızaya dayalı cinsel ilişki” diye tanımlıyor.

        Psikoloji ve ilgili diğer bilimlerde ise “ensest” tanımı; hem taraflar hem de fiiller bakımından genişletilerek, kan bağından bağımsız olarak “güven” ilişkisini ve sadece cinsel birleşmeyi değil, her türlü cinsel eylemi kapsama sokuyor.

        Bazı hukukçular, güven ilişkisi içerisindeki her türlü cinsel eylemi ensest olarak kabul ettiklerinden, TCK’da ensestin zaten suç olduğunu ifade ediyorlar. Burada dile getirilen ensest suçu, “cinsel saldırı” (TCK 102/3-c) ve “çocukların cinsel istismarı” (TCK 103/3) kapsamında olan, cezayı ağırlaştıran bir neden olarak ortaya çıkan ve rızaya dayanmayan suçlardır.

        Yalnızca ahlaki bir sorun gibi gösterilen “cinsel suçları”, “aile içi şiddeti” kazıdığınızda altından “ekonomik” gerekçelerin çıkması ise sürpriz olmuyor. Ancak bu detaydan daha önemlisi, “psikanaliz” ve “antropolojik” açıdan ortaya çıkan bilimsel sorunlara ilaveten “insanlık hali”nde yaşanan erozyona, hafifletici gerekçeler aranması!..

        Türkiye’de ensestle ilgili veriler, kamu otoriteleri tarafından dikkatle değerlendirilmeli.

        Geçmiş zaman... Anadolu’nun bir ilinde emniyet müdürüyle sohbet ederken “İlinizde en çok hangi suçlar işleniyor?” diye sorduğumda, “Ensest” yanıtını almıştım...

        BM HARİTAYI ÇIKARDI

        Evden kaçan ya da intihar eden çocuk, kadın istatistiği bile bizi ensest bulgusuna yaklaştırır.

        23 Haziran 2009’da Nüfusbilim Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA); Türkiye’deki ensest sorunuyla karşılaşan profesyonellerle yapılan görüşmelere dayalı olarak “Türkiye’de Ensest Sorununu Anlamak” araştırması yaptı.

        Ensestin yaygınlığı, boyutu, niteliğini belirlemek için “nüfus temelli epidemiyolojik araştırmaların” yapılması önerildi.

        Bu araştırmanın kesin rakamı gösteremeyeceği, ancak yaklaşık sonucu yansıtan bilgi sağlayabileceği ifade edildi.

        Dolayısıyla Türkiye’de ensest olgusunun görülme sıklığını değil, görülebilir olma olasılığını ortaya koyacağı belirtildi.

        Finlandiya Büyükelçiliği’nin desteğiyle, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun Nisan-Aralık 2014 tarihleri arasında sürdürdüğü “Türkiye Ensest Atlası Projesi”, 22-23 Kasım 2014’te devlet kurumlarının katılımıyla ele alınmıştı.

        Aile ve Sosyal Politikalar, Adalet bakanlıkları katılımcıları başta olmak üzere kamunun, bu toplantının çıktılarını nasıl değerlendirdiği, ilave çalışmalar yapıp yapmadıklarını izleyemiyoruz.

        Enseste “olamaz” anlayışıyla yaklaşılıyor. Doğru tutum, “olmamalı” ilkesiyle oluşmalı.

        Bir insan için evi en güvenli alandır. Teorik olarak... Bu duygunun yok edilmesi şiddetin ta kendisidir!

        Sorun; kadının ekonomik anlamda da güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde ele alınmalıdır.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar