Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tiyatro sanatçısı Halit Ergenç’in seslendirdiği film “Koç Holding’in 90 yıllık hikâyesi, hayallerin yalnız kalmaması hikâyesidir” diye bitiyordu. Film; Koç Holding’in “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” projesi kapsamında, gidilen 22’inci il olan Çanakkale’de, 100’e yakın bayi ve eşlerine verilen seminerdeki sunumlardan yalnızca birisiydi…

        Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Kızıl Ünlü, “Büyük bir aile olmamız, değişim başlatmak istediğimiz alanda kaldıraç etkisi yapıyor” diyor.

        1969 yılında kurulan Vehbi Koç Vakfı, Türkiye’nin ilk özel vakfıydı; 1980 yılında Türkiye’nin ilk özel müzesi “Sadberk Hanım Müzesi”ni açtı. Ardından üniversite geldi… Topluluk 2006 yılında başlattığı “Ülkem İçin” çatı projesiyle, sosyal sorumluluk alanını genişletti. Proje 2006’dan 2015 yılına kadar; “Yerel kalkınma”, “Ormanlar”, “Kan bağışı”, “Engelliler” başlıkları altında, köklü toplumsal sorunlara çağdaş çözümler üretme kapasitesi ortaya koydu.

        2015-2017 döneminde de TAP Vakfı (Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması) ve AÇEV (Anne Çocuk Eğitimi Vakfı) işbirliği ile başlayan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” projesi bugüne kadar 81 binden fazla kişiye ulaştı.

        ‘Toplumsal cinsiyet eşitliği’ bilinmiyor

        Seminerde TRT Çocuk kanalında yayınlanan, Türkiye’nin ilk milli çizgi filmi Pepee’den bir kesit izliyoruz… Sözde “Mutlu aile tablosu” tasvir eden sahnede; anne karakteri bir yandan bebeğini besliyor, öbür yandan da bıyıklarını bükmekle meşgul kocasına ikramda kusur etmiyor!...

        Çizgi film; erkek egemen kültürün ürettiği “Sinek kadar kocam olsun, gelsin başıma konsun” özdeyişini hatırlatıyor. Başka bir örnekte, bir üniversite yerleşkesinde öğrencilere“Toplumsal cinsiyet eşitliği nedir?” sorusu yöneltiliyor. Tek doğru yanıt gelmiyor. Erkek güvenlik görevlisi ise aynı soruyu, mahcubiyet içinde sarf ettiği “Burada söylemeyeyim” sözleriyle savuşturuyor.

        Erkek çocuğu bebekle oynarsa…

        Toplumsal cinsiyet (gender) kavramını ilk olarak 1972’de sosyolojiye kazandıran İngiliz feminist yazar Ann Oakley’i analım.

        Cinsiyet, kadın ve erkek arasındaki biyolojik ve anatomik farklılığa; toplumsal cinsiyet ise toplumun kadınlar ve erkeklere “giydirdiği” farklılıklara atıfta bulunuyor. Önyargılar çok katmanlı: “Kadın zayıf, erkek güçlüdür; kadın ağlak, erkek cesurdur; kadın korunmak ister, erkek mücadele eder” gibi… Az farkla doğuyoruz, çok farkla büyüyoruz. AÇEV’in eğitim uzmanları Olcayto Ezgin ve Ege Ortacgil’e; otomotiv, elektronik ve tüpgaz gibi erkek egemen alanlarda faaliyet gösteren bayiler şu soruları soruyorlar:

        Tüpler ağır olduğu için kadınlar çalışamıyor. Nasıl işe alalım?..

        “Erkek çocukların oyuncak bebekle oynaması doğru mu?” Uzmanlar yanıtlıyor: “Bazı kadınlar ve bazı erkekler için geçerli yetenekleri ve anatomik özellikleri genelleştirmek yanlıştır. Oyuncaklar ya da renklerin cinsiyet değiştirme üzerinde etkisi sıfırdır.” Tüpgaz bayii bir kadın “4 çalışanımız da kadın…” derken, Koç’un bayilerinden sorumlu kadın yönetici zorluklara değiniyor: “Benden önce bu görevi yapan kadınlar istifa etmişler. Çünkü bayiler teknik konuları kadından öğrenmek istemiyorlar.”

        Kalkınmanın kaldıracı çeşitlilik ve eşitlik

        Dil, din, ırk, cinsiyet üzerinden her türlü ayrımcılık, toplumsal şiddeti besliyor. Türkiye’de son 6 yılda gazete haberlerinden derlenen verilere göre, bin 700 kadın cinayeti işlenmiş.

        Çarpıcı bir araştırmadan örnek veriyorlar: “Türkiye’de 100 kadından 17’sinde vaginismus (cinsel ilişkiye girmeyi engelleyen kasılma) görülüyor. Dünyada bu oran yüzde 1. Türkiye’de erkeklerde erken boşalma oranı da dünya ortalamasının 5 katı…”

        TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı da olan Ünlü “Çeşitlilik ve eşitlik kalkınmanın kaldıracı oluyor. BM’nin İnsani Gelişmişlik Raporu’nda işaret edildiği gibi en ağır ayrımcılık kadınlara uygulanıyor. Kadınlara ilişkin rasyolar sorunlu olduğu için, diğer alanlarda da problemler oluşuyor” diyerek noktayı koyuyor.

        Koç gibi kadınlar geliyor!

        Kadının güçlenmesi savunusu; 97 bin çalışan, 8 bin bayi ve paydaşlarıyla yaklaşık 3 milyonluk Koç Ailesi’ni kapsıyor. Topluluk; 2013 yılında “İş’te Eşitlik Bildirgesi”ni, 2015’te BM’nin “Kadının Güçlenmesi İlkeleri” sözleşmesini imzaladı. Aynı yıl BM Kadın Birimi tarafından yürütülen HeForShe kampanyasının Türkiye’deki destekçisi oldu. 2020 yılına kadar en az 100 bin kişiye toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık eğitimi vermeyi taahhüt etti. Geçtiğimiz yıl vefat eden Mustafa Koç, kampanya çerçevesinde küresel “10 Etki Lideri” arasına seçilmişti. Mart 2017’de bu görevi Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç üstlendi. Toplumsal cinsiyet eşitliği projesinde 81 ilden 350 çalışan ve 118 bayi “Ülkem İçin Elçisi” olarak görev alıyor.

        Yalnızca kadın çalışanlardan oluşan bir üretim bandı kuran Arçelik LG’nin yanı sıra; Ford Otosan, “Bal Arıları Mühendis oluyor”, Türk Traktör, “Filizlerin Mucizeleri Projesi” ile kadın istihdamını destekliyor. Holdingin “adanmışlığı”, bayilerde de karşılık buluyor. Samsun’daki Opet bayii Erkan Acar, “Fırsat Verirsen Kadın Başarır” projesini; Seyhan’da Arçelik ve Ford Otosan bayii Ali Gizer de TAP Vakfı ile “Rehber Öğretmenler Çalıştayı” başlattı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar