Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YILLAR oldu kapalı mekânlarda sigara içme yasağı başlayalı. Ama riayet eden var mı? İşte orası biraz şüpheli...

        İşini çok doğru ve düzgün yapanlar dışında bu kurala uyan mekân neredeyse yok. Öyle ya da böyle bir formülünü bulup ya da belli bir saatten sonra mutlaka yakılıveriyor o sigaralar, purolar. Kimi terası kapatıyor, kimi camı aralıyor ama mutlaka içirtiyor. Bir yandan da tepeden ısıtıyor. Sigara içenler için vaha olan bu ortam, içmeyenler için adeta hayatta kalma arenasına dönüşüyor.

        “Tam kapalı bölümde otur ya da asla sigara içirtmeyen mekânlara git” diyebilirsiniz ama bu da çok mümkün olamıyor bizim ülkede. Sosyalleşmeye kalktığınızda sigara içenlerin sayısı içmeyenlere nazaran hep daha fazla olduğundan, çoğunluğa tabi oluyor ve sigara içilen bölümlerde yiyor, içiyor içmeyenler de. Gözümüze kaçan, saçımıza sinen dumanı geçtik, ya termal konfor işini ne yapacağız? Tepedeki ısıtıcılar yüzünden 60 derecelere maruz kalan kafamızla ayaklarımız arasındaki sıcaklık farkı neredeyse 50 derece!

        Ne yazık ki alttan ısıtmalı mekân sayısı yok denecek kadar az. Hal böyle olunca, büyüklerimizin dediği “Ayağını sıcak tut, başını serin” lafının aksine üstten kaynıyor, alttan donuyoruz. Haliyle tadı epey kaçıyor çıkılan yemeklerin. Hele ki geçen hafta gibi tüm yurdun kara kışa teslim olduğu koşullarda. Keşke hiç içilmese ve içirtilmese şu meret!

        ***********

        ULAŞILABİLİR ‘5 ÇAYI’

        TÜRKİYE’NİN sanata en fazla yer veren oteli hiç şüphesiz Maçka’daki St. Regis Hotel’dir. Bunda otelin sahibesi Demet Sabancı Çetindoğan’ın payı çok büyük elbette. Otel ortaya çıkana kadar nasıl da A’dan Z’ye her şeyle bilfiil ilgilendiğini gayet iyi bilirim Demet Hanım’ın. Hâlâ da öyle! Kusursuz hizmet vermesi için üzerine titriyor otelin.

        Geçen hafta otelin girişinde bulunan St. Regis Brasserie’ye gittiğimde mekânın tam ortasına yerleştirilmiş üzeri envai çeşit pastane ürünleriyle dolu masayı görünce hemen sordum otelin üst düzey yöneticilerinden Feyza Yozgat’a neler olup bittiğini.

        Nişantaşı ve Teşvikiye civarındaki “5 çayı” konseptinin eksikliğini fark eden Demet Hanım’ın uzun zamandan beri hayata geçirmek istediği bir projeymiş bu çay saati.

        Nişantaşı gibi yeme-içmenin epeyce pahalı olduğu bir semte inat fiyatını ekonomik, ikramınıysa limitsiz tutmuş Demet Hanım bu çay saatinin.

        Bir haber de dünyanın en iyi şeflerinden biri olan Wolfgang Puck’ın restoranı Spago’dan. Yine St. Regis Hotel İstanbul’un çatısı altında hizmet veren restoranın mönüsünde bundan böyle suşi de bulunmaya başladı. Meraklıları için söylüyorum. Swissotel’den Spago’ya transfer olan şef Satılmış Baş’ın tezgâhından çıkan ezber bozan suşileri mutlaka denemelisiniz. Özellikle de “Spago Roll” olanını.

        ***********

        ALIŞTIK SANIRIM

        - Kısa paçalı ve çorapsız, sakallı delikanlılara!

        - Her öğünde avokado tüketen plaza kadınlarına!

        - Saç ektirdikten sonra sargı beziyle AVM’lerde dolanan Araplara!

        - Yol yerine kaldırımdan ilerleyen moto kuryelere!

        - Instagram hikâyelerini izlerken, karşımıza çıkıp “I’m in love with the shape of you” diye bağıran sarışın kıza!

        - Sosyal medyada müthiş samimi olup da karşılaşınca gözünü kaçıran arkadaşa!

        - Kömür sürülmüş gibi kalın, keskin ve köşeli kadın kaşlarına!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar