Gucci'nin bahçesinde Bottura lezzetleri
Hep söylerim burnumuzun dibine kadar gelen dünyanın en iyi restoranı Osteria Francescana’nın yaratıcısı, 3 Michelin yıldızlı İtalyan şef Massimo Bottura’yı İstanbul’da tutmayı başaramadık diye.
Ne şanslıydık ki Modena dışındaki ilk ve tek restoranını açmak için İstanbul Zorlu Center’ı seçmişti ünlü şef.
Ancak ne yazık ki beklenen ilgiyi göremeyince kapısına kilidi vuruvermişti.
Geçenlerde şef Bottura’nın yeni bir mekân daha açmaya hazırlandığını duydum. Hem de ünlü marka Gucci ile...
Floransa’daki Palazzo della Mercanzia Sarayı’nda, “Gucci Garden” adında, müzemsi bir konsepte sahip yeni bir mağaza açtı marka.
Bottura’nın yeni restoranı da işte bu mağazada... İtalya’nın en önemli moda etkinliklerinden biri olan Pitti Uomo’nun ilk günü olan 9 Ocak’ta, yani dün yapıldı açılışı mağazanın.
Çatısı altında dünyanın en ünlü sanat eleştirmenlerinden biri olan Maria Luisa Frisa’nın yarattığı bir sergi alanının da bulunduğu “Gucci Garden”ın, Floransa’nın cazibesine cazibe katacağı kesin.
***********
YENİDEN ‘DAMDAKİ KEMANCI’
AH bir zengin olsam, la lala la la laa... Doğduğum yıl olan 1969 senesinde başlamış Türk tiyatrosunun dev isimlerinden Cüneyt Gökçer “Damdaki Kemancı”yı sahneleyip bu unutulmaz dizeleri seslendirmeye. Ne mutlu ki Gökçer’in 70 küsur yaşında bile sahnelemeye devam ettiği “Damdaki Kemancı”yı izleyebilen şanslı insanlardanım. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde sergilediği o müthiş performans hâlâ gözümün önündedir büyük ustanın.
Bu ay itibarıyla ünlü eser İstanbul’da sahnelenmeye başladı. Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşen ilk Türkçe müzikal olma özelliğini de taşıyan yapım Talimhane Tiyatrosu işbirliğiyle hayata geçmiş.
Çarlık döneminde, küçük bir köy olan Anatevka’da geçen Sütçü Tevye ve ailesinin hikâyelerini konu alan eser, Mehmet Ergen yorumuyla yeniden kaleme alınmış. Yaklaşık 50 sanatçı ve canlı orkestrayla sahnelenen müzikalin başrollerini Binnur Kaya ve Mehmet Ali Kaptanlar paylaşıyor.
Broadway’in en uzun soluklu 15 eserinden biri olan “Damdaki Kemancı”, 25-26 Ocak ve 6-13-14 Şubat tarihlerinde Zorlu PSM’de.
Bu klasiği mutlaka izleyin derim.
***********
İŞ DÜNYASININ HESAPLI RESTORANI
Mimar olmak isterken restoran işleten amcasının yanında çırak olarak işe başlayan, sonrasında da dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşçıları arasında sayılan, Fransız mutfağına konsomeyi, sofralarına da buz ve kalıp heykelleri kazandıran “Haute Cuisine”in yaratıcısı bir şef Marie Antoine Careme.
Tüm bunları ünlü şefin soyadını alan Wyndham Grand İstanbul’un restoranı Careme’in yenilenen mönüsünü tadarken dinledim.
İş dünyasının kalbi Levent’teki restoran için söylenecek tek bir şey var. O da çok ama çok “ucuz” bir mekân olduğu. Resmen esnaf lokantası seviyesinde fiyatları var ancak yemek kalitesinde bir sorun yok.
Bu iddialarının arkasındaysa restoranda kullanılan başta etler olmak üzere pek çok ürünü kendi çiftliklerinden temin ediyor olmaları var.
Özellikle çorbalarıyla öne çıkan Careme’in manda sütünden yapılan sütlacı da denenmesi gereken lezzetlerinden biri. Süt kuzu inciği de atlamamak lazım.
