Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        10 günlük tatilin başını Alaçatı’ya, ortasını Ankara’ya, sonunu da olmazsa olmazım Bodrum’a ayırmak suretiyle tamamlamış bulunuyorum.

        Geçen yazımda Alaçatı’ya dair izlenimlerimi yazmıştım. Şimdi ise sıra Ankara’da. Her sene yaptığım gibi iki dini bayramdan birini yine doğduğum büyüdüğüm Ankara’ya ayırdım.

        Oldum olalı birbiriyle her gün mutlaka aynı saatte telefonla konuşan ve birbirinin her şeyinden haberdar olan küçük bir aileyizdir.

        Ancak son yıllarda biraz daha küçüldük.

        Çoğu göçüp gitti bu dünyadan. Küçüldükçe ve azaldıkça daha bir bağlanıyor aile birbirine. Daha bir anlaşılıyor kıymeti. İnsan daha bir korkar oluyor kaybetmekten.

        İşte bu özlemle gittim Ankara’ya. Hayattakilerle vakit geçirdim, kabirlerine çekilmişleri ziyaret ettim.

        Her şey yolunda olduğu sürece de hep gideceğim.

        Neden mi? Çünkü aile en iyi terapiden, en iyi meditasyondan veya kendimize iyi gelen ne varsa, hepsinden daha iyi gelen bir kavram. Bunun beraberken farkına varmasanız bile ayrılınca çok daha iyi anlıyorsunuz.

        Ailemizin terini hiçbir şey tutmaz.

        Özellikle yaş itibarıyla akılları birkaç karış havada olan delikanlılara ve genç kızlara sesleniyorum. Lütfen ailenizle daha fazla vakit geçirin. Çok iyi geldiğini göreceksiniz.

        ************

        Görünüyor ama ulaşılamıyor!

        SANIRIM Türk halkı olarak gerçek anlamda bir outlet kompleksiyle ilk kez bundan 20 yıl kadar önce açılan Outlet Center İzmit’le tanışmıştık.

        İstanbul’dan hatta Ankara’dan alışverişe gidildiğini hatırlarım İzmit’e.

        Şimdi her köşe başı AVM ve outlet artık.

        Neyse, Kurtköy’den gelip geçerken görüyordum, bu yolun hemen kenarında devasa bir araziye kurulmuş Viaport Outlet Alışveriş Merkezi’ni. Son günlerde epey bir methini de duyunca karar verdim Ankara’ya Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçmaya ve öncesinde de bu AVM’ye bir göz atmaya.

        Öyle hemen yolun kenarında gözüktüğüne bakmayın. Adeta ulaşılmasın, kaybolmaktan bezilsin ve geri dönülsün dedirten bir yolu var bu AVM’nin. Navigasyonun bile kafasını karıştıran AVM yolunda herhangi bir yönlendirme levhası da yok.

        En sonunda buldum. “İyi ki de sebat etmişim ve gelmişim” dedim gördüğüm manzara karşısında. Yolunun aksine gayet kompakt bir alışveriş merkezi. İstinye Park’ın o meşhur avlusu gibi bir avlusu var. Etrafında da mağazalar. Gucci, Trussardi, Armani, Hugo Boss, Beymen, Orlebar Brown hatta Loro Piana bile var.

        ************

        Ankara’nın Ulus’u

        EVET bir Çankaya, Kavaklıdere ya da Gaziosmanpaşa kadar gözde bir semt değildir Ankara’nın Ulus semti. Fiyakalı rezidansları ve restoranları ile şaşaalı butikleri ve otelleri yoktur Ulus’un.

        Ancak Atatürk’ün cumhuriyeti ilan ettiği TBMM binası başta olmak üzere, Ankara Palas, Ankara Kalesi, Resim Heykel Müzesi, Devlet Opera ve Balesi ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binaları, Etnografya Müzesi, Hipodrom, Osmanlı Bankası, 19 Mayıs Tenis Kulübü, Küçük Tiyatro ve Gençlik Parkı olmak üzere Türkiye’nin tarihine ev sahipliği yapan bir semttir aslında Ulus.

        Semtin bu tarihi ve kültürel zenginliğinin farkına varan otel zinciri Radisson Blu, şehrin sosyal yaşamında çok büyük bir yere sahip olan Emekli Sandığı’na ait eski Stad Oteli’ni kiralamış. Türkiye’de pek çok otele sahip olan zincir, yılların otelini baştan sona yenilemiş ve tekrar turizme kazandırmış... Tıpkı Swissotel zincirinin Emekli Sandığı’na ait İzmir Büyük Efes Oteli’ne ya da Rixos’un Büyük Ankara Oteli’ne yaptığı gibi.

        Radisson Blu’nun başlattığı bu hareketin umarım devamı gelir.

        Gelmeli de. Tıpkı Ankara’nın Ulus’u gibi İstanbul’un da bir dönem çaptan düşmüş Karaköy, Pera, Galata veya Şişhane gibi pek çok tarihi semti bu tip yatırımlarla tekrar hayat buldu ve eski pırıltılı günlerine dönmeye başladı.

        Zira bir otel ya da bir restoran bu tip semtleri mesken tutunca gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Neden Ankara’nın Ulus’u da o eski şaşaalı günlerine dönmesin?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar