Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PARİS’İN karmaşasından bunalan Paul Roux, çok daha sakin bir yer olan Güney Fransa’daki St. Paul de Vence adlı kasabaya yerleşir. Hayatını idame ettirmek için annesinin desteğiyle küçücük bir lokanta açar.

        Lokanta kısa zamanda ünlenir. Akşam yemeklerinden sonra şehre dönmek istemeyenler içinse bir konaklama imkânı yaratmak kaçınılmaz olur.

        Roux bunu lokantasına ilave ettiği birkaç odayla halleder. Bir gün ünlü Fransız şair Jacques Prevert’nin aynı kendisinin yaptığı kafa dinlemek için bu kasabayı seçmesiyle St. Paul de Vence’ın adı ülke çapında duyulur.

        Fransız aktör Yves Montand ve aktris Simone Signoret’in düğünlerini burada yapmasıyla ünü dünyaya yayılmaya başlar.

        Ve tabii tüm bunlara ev sahipliği yapan Roux’nun halen dünyanın en ünlü otel ve restoranları arasında yer alan La Colomb d’Or’unun da...

        ‘ÖNCE RESTORANIZ SONRA OTEL’

        İşte ilk bu hikâye aklımdan geçti Bodrum Bitez’deki Savra’nın yaratıcısı Ahmet Tolan’ı dinlediğimde.

        Mimar Ahmet Tolan da tıpkı Paul Roux gibi İstanbul’un karmaşasından bunalmış ve kendini eşi ve iki çocuğuyla Bodrum’a atmış.

        O da önce küçük ama gustosu yüksek bir lokantayla başlamış işe. Sonra yemek ortamı eşin dostun müziğine ev sahipliği yapar olmuş. Aynı La Colombe d’Or’da olduğu gibi akşamı uzatanlar geceyi burada noktalamak isteyince o da birkaç oda ilave etmiş restorana.

        Derken işin çapı büyümeye başlamış, yemeklerinin lezzeti ve sakin ortamıyla önce İstanbul’dan kaçan mavi yakalıların, sonrasında da Bodrum tutkunlarının favorisi olmuş mekân.

        Geçen sezonun sonunda kapılarını açmış olmasına rağmen müdavimi bol Savra’nın.

        Gayet basit döşenmiş 15 odasının konforuna diyecek yok. Keza yemeklerine de. Hafif versiyonlanmış Ege ve dünya mutfağı ağırlıklı bir mönüsü var. Pastırmalı piyaz, beluga mercimek, Arjantin kesim bonfile ile karamel şapkalı lavantalı muhallebinin lezzeti tekrar gitmem için yeterli birer sebep.

        Ancak söylemeden edemeyeceğim. Her şey bu kadar iyiyken onca personele rağmen zaman zaman organize olamamış ve dağınık bir hizmetle karşılaştım. Sahibi Ahmet Tolan ve halkla ilişkilerinin başındaki Özgür Bora’nın bu konudaki hassasiyetlerini gördüm. Kısa sürede bunun da üstesinden geleceklerinden eminim.

        Bu arada Savra’da yaz boyu aralarında Ayhan Sicimoğlu, Kürşat Başar ve Engin Can Gündüz gibi sevilen onlarca sanatçının da sahne alacağını belirteyim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar