Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÜÇ tarafı denizlerle çevrili ülkemizde sanki başka sahil kasabası yokmuş gibi tutturmuşuz bir Bodrum, Çeşme, Fethiye, Göcek…

        Ha biraz da Belek!

        Ancak golf turizmi olmasa eminim onun da esamisi okunmazdı medyada.

        Geçen hafta sonu Side’deydim. 25 yıl olmuş gitmeyeli. Bunun sebebi Side, Alanya ve Kuşadası gibi yerlerin çocukluğumuzdaki popülaritesini kaybetmiş olmaları.

        Sadece popülariteyle sınırlamamak lazım aslında bu durumu. Bu beldelerin yalnızca yabancı turisti hedef almaları ve otel zincirlerinin buralarda bulunmaması önemli bir etken. Elbette markasız ve vasat yeme-içme dünyaları da.

        Hal böyle olunca doğal olarak seçici turistin gözünden düşüveriyor bu cennet rotalar.

        OTEL DIŞINDA HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ

        Bahçesindeki bitki ve kuş türlerini bir buklette toplayacak kadar çevreci Side Barut Hemera Otel’in bahçesinde aralarında Manavgat Kaymakamı Nazmi Günlü ve Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in de bulunduğu masada birkaç otel sahibiyle konuşuyoruz bölgede olan biteni.

        “5 seneye tanıyamayacaksınız buraları” diyorlar. Cidden de hummalı bir koşuşturma içindeler 250 bin yatak kapasiteli Manavgat ve Side beldeleri için.

        Koruma amaçlı bir imar planı çıkarmışlar. Bu doğrultuda caddeler, sokaklar, parklar, binalar ve ören yerleri teker teker elden geçiriliyor.

        Gastronomiyi hareketlendirmeye niyetliler. Her şey dahil sistemi dahilinde otellerin şehir merkezindeki restoranlarla anlaştığı ve konukların bu restoranlarda da yemek yiyebildiği bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyorlar.

        Just Dergi

        BU hikâyeyi de Apollon Tapınağı’na komşu Liman Restoran’da şahane bir günbatımında dinledim.

        Reyhan Meral, Ankara Üniversitesi, Ece Öz ise Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu iki Sideli arkadaş.

        Buraların yerel dergilerindeki içerik eksikliği hep rahatsız etmiş onları. Kendi dergilerinin hayalini kurmuşlar ve Reyhan’ın yeme-içme kültürüne, Ece’nin de sıra dışı aktüaliteye olan ilgisiyle harmanlanan bir dergi yaratmaya karar vermişler.

        Adı ne olsun diye düşünürlerken, Reyhan’ın ODTÜ’de katıldığı ‘Just Marketing’ adlı yarışmada kazandığı ödülün üzerindeki “Just” kelimesinde karar kılmışlar.

        Türkçe karşılığı olan “Sadece” kelimesine yakışır sade, minimal ve net bir dergi çıkarmışlar. İçerik olarak hiç fena olmayan dergilerine bayıldım. Ama esas olarak motivasyonlarına, özverilerine ve gözlerindeki o heyecana bayıldım. Kolay değil ulusal dergilerin bile zar zor ayakta durduğu bir dönemde Side’de bu işe kalkışmak.

        Umarım yolları açık olur.

        İlklerin otelleri bu yaz Türkiye’de

        HAZIR sözü turizmden açmışken iki yeni otel haberi vereyim sizlere.

        İlki temelleri egzotik coğrafyalarda atılmış bir zincir olan LUX Hotels’in LUX Resort Bodrum’u, ikincisi ise sağlıklı yaşam ve beslenme felsefesine bağlı Paloma Hotels zincirinin Club Marvy’si. İkisinin de bu yaz çok konuşulacağından eminim.

        Mauritius, Vietnam, Maldivler ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden sonra Türkiye’deki ilk yatırımını Bodrum’da yapan LUX’ün konsepti tropikal.

        İzmir Özdere’de hizmete girecek Club Marvy’nin konsepti ise alışık olmadığımız ‘bohem lüks’!

        Yeni bir mekân geliyor

        HUDSON İstanbul’un yaratıcısı Uğur Karabayır’dan yeni bir mekân daha geliyor.

        Önümüzdeki haftalarda Akmerkez’deki Vakko Patisserie Brasserie ve Serafina’ya komşu gelecek Martinez, tıpkı komşuları gibi günün her saati uğranabilen bir mekân olacakmış.

        Yeni mekânının mönüsünde Hudson İstanbul klasiklerinin yanı sıra suşiye de yer verecekmiş sevilen işletmeci.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar