2 puan daha çöpe gitti
BEŞİKTAŞ-Ç.RİZE karşılaşmasının Atatürk Olimpiyat Stadı'nda olması oyuncuların motivasyonunu ve maçın seyir zevkini etkiler diye düşnmüştüm. Ancak dün iki takım oyuncuları da inanılmaz bir mücadele sergiledi ve 90 dakikanın seyir zevki çok yüksekti. Ancak futbolun kalitesi bu duruma bir tezatlık oluşturdu. Özellikle kaybeden tarafın Beşiktaş olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dün yine 2 puanı çöpe atıldı. Atiba, Beşiktaş adına çok önemli bir oyuncu. Dün ise Kanadalı oyuncunun olmayışı Beşiktaş'ın orta saha direncini zayıflatmış göründü. Bundan önceki haftalarda Beşiktaş orta sahayı kontrol altında tutan ve rakibi pes ettiren bir görüntü çizmişti. Ancak dün bunu göremedik. Bunda Atiba'nın olmaması kadar Necip-Veli'nin etkisizliği ve Fernandes'in suskunluğu etkili oldu. Orta sahada yaratıcı oyuncu pozisyonundaki Fernandes, asist yapması, gol atması beklenirken belki de Olimpiyat Stadı'nın atmosferine kapıldı. Portekizli, dün gerçekten çok kötüydü. Almeida'ya da ayrı bir parantez açmak lazım. Fizik gücü çok yüksek ve iyi mücadele ediyor. Ancak iki kanattan ve orta sahadan destek almayınca etkisiz bir görüntü çizdi. Ne Fernandes ne Olcay ne de Gökhan Töre gerekli desteği vermeyince Almeida katı Rize savunması arasında kayboldu. Oyuna sonradan giren Dentinho, Ömer ve Mustafa kaliteli oyuncular. Ancak bu 3 oyuncu da maçın skoruna etki edebilecek seviyede değiller. Bilic, bu değişikliklerle oyuna hareketlilik getirmeye çalıştı ancak dün oyuna giren oyuncuların etkisizliği Beşiktaş'ın 2 puan kaybetmesine neden oldu. Şunu da belirtmem gerekiyor... Beşiktaş, takım olarak ancak 11 oyuncusuyla iyi oynadığı karşılaşmaları kazanabilir. 2-3 oyuncunun vasat olduğu maçlarda Beşiktaş'ın karşılaşmayı kazanması oldukça zor. Dün de bunu net bir şekilde gördük. Eğer Beşiktaş devre arasına şampiyonluk potasında girerse ve hedef şampiyonluksa, en az 2 üst düzey yıldız futbolcu olmak zorunda. Aksi halde Siyah-Beyazlılar'ın bu oyucu kalitesiyle şampiyon olması oldukça zor. Ç.Rize açısından baktığımızda ise Rıza Çalımbay'ı gerçekten kutlamak gerekiyor.
