Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PORTO Riko, Amerika’nın özel statülü eyaletlerinden biridir.

        Porto Rikoluların Amerikan pasaportları bulunuyor. Ve bugün bu adada yaşayanlar eğer bölgemizde, Suriye’de olan biteni yakından takip ediyorlarsa içlerinden mutlaka şunu geçiriyor olmalılar: “Keşke Türkiye, Afrin’e girip kurtarmak yerine Porto Riko’ya gelip bizi kurtarsaydı.”

        Adayı 1 yıl önce kasırga vurdu. Adanın bulunduğu bölgeye bakınca bunun öyle büyük bir sürpriz olmadığı da görülüyor.

        Hayli bir tahribat yaşandı.

        Şimdi “Adanın arkasında Amerikan devletinin gücü var. Ne yaşandıysa yaşandı, bunu şimdi o güç düzeltmeye başlayacak” diye düşünürsünüz değil mi?

        Aynı kasırga Teksas’ı da fena halde vurmuştu ve o eyalette işler aylar içinde düzeltildi.

        Porto Riko’da ise elektrik hâlâ adanın tamamına verilebilmiş değil.

        Mars’tan canlı yayın yapan ve kaya getirip inceleyen ülke, bir adanın elektrik sistemini tekrar çalıştırmaktan aciz görünüyor.

        TÜRKİYE’NİN GÜCÜ

        Amerika’da şöyle fıkralar da var: “Eğer bir arabada bir zenci ile bir Porto Rikolu bulunuyorsa arabayı hangisi kullanıyordur. Cevabı gayet basit: Tabii ki bir polis kullanıyordur.”

        Yani beyaz Amerikalı yüksek sesle söylemese dahi, kendisi gibi Amerikalı olsa da Porto Rikolulardan fazla hoşlanmaz, onlara karşı önyargılıdır.

        Ben de “Aynı kasırgaya yakalanan Teksas’ta işler düzeldiğine, Porto Riko’da ise bir türlü düzelemediğine göre bu acaba her türlü ırkçılığa sempatiyle yaklaşmaya pek hevesli görünen Trump yönetiminin bilinçli bir politikası olabilir mi?” diyorum.

        Şimdi gelelim yazımın başlığını niye böyle attığıma...

        Eğer bugün Porto Riko’da bölgemizi takip etmeye çalışan eğitimli insanlar varsa bunlar, “Eğer Türkiye, Afrin yerine Porto Riko’ya gelmiş ve bizi kurtarmış olsalardı, bugün durumumuz çok daha iyi olurdu” diye düşünüyorlardır.

        Suriye’de Türkiye’nin operasyon yaptığı bölgelerden birçok rapor geliyor Washington’a.

        Bu raporların hepsinde, “Türkiye’nin bölgenin savaşta yıkılmış altyapısını, yollarını yeniden inşa ettiği, yıllardır elektriksiz olan bölgelere bile elektrik götürüp insani yaşam koşullarını oluşturduğu” yazıyor.

        Türkiye’nin bölgedeki soft power’ına (yumuşak güç) dikkat çekiliyor.

        SADECE YIKIM GETİRDİ

        Suriye gibi korkunç bir yıkımla karşı karşıya kalmış bir yerde bile bunu başaran bir ülkenin, Porto Riko’da da yapması büyük ihtimaldi.

        Öyle bir durum olsaydı Türkiye’nin, “Amerika hiçbir şey yapmasın, uzak dursun yeter” de diyeceğinden eminim ben.

        Sonuçta ortada öylesine üzüntü verici bir görünüm var ki burada, galiba sadece yıkım getiren, yapmayı ve kurmayı hiç öğrenememiş bir süper güçten bahsetmek zorundayız.

        Amerika’nın var olan potansiyelini düşündüğümüzde gerçekten çok hayal kırıklığı yaratan bir durum bu.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar