İsrail'le ilişki
ULUSAL güvenlik sorunları ve dış politika üzerine yazı yazmak, bazen ilk anda tepki çekecek, kızılacak lafı da söylemek sorumluluğunu beraberinde getiriyor.
Washington’daki görevime başladıktan sonra yazmaya başladığım yazılara kişisel fikirlerimi, duygularımı mümkün olduğunca karıştırmamaya çalıştım.
Ancak bazen bu merkezde yaşanan hadiseler o kadar hızlı oluyor, Türkiye aleyhine nasıl bir planın uygulamaya konulduğunu görüyor ve insanlardan öyle kötü haberler alıyorsunuz ki ben de vatansever bir gazeteci olarak “Acaba ne yapılsa” diye düşünüyorum.
Geçenlerde, ABD ile ilişkileri takip etmesi için devlet dışı bir kanal açılmasını, Amerika için özel bir temsilci atanması gerektiğini söyledim ve bu pozisyon için de değerli bir isim önerdim.
Bugün de başka açıdan ele alacağım işi. Türkiye’nin kendisine yönelik Washington merkezli öylesine büyük bir oyun oynanmaya başlandı ve bunun Amerika’nın bölgeye yönelik master planıyla o kadar yakından alakası var ki, Türkiye bu oyundan vazgeçilmesini bir an önce sağlamak zorunda.
Amerika’nın bölgeye yönelik bu master planının oluşmasında İsrail’in de büyük katkısı var.
Amerika’yla ilişkilerimiz maalesef serbest düşüşe geçmişken, ulusal güvenlik sorunlarımız hakkında yaratıcı düşünmek gerekiyor.
Bu konu hakkında buradaki uzman arkadaşlarla da konuştuktan sonra vardığım sonuç, bence İsrail’le ilişkilerimizi bir an önce düzeltmeliyiz.
OPERASYONA NEDEN START VERİLDİ?
Türkiye’ye şu anda yapılmakta olduğunu söylediğim operasyona hazırlık, yönetim birimlerinde uzun süredir sürdürülüyordu. CIA, Pentagon ve Hazine Bakanlığı’nda devam ettirilen çalışmada planlar hazırdı. Ve başlama düğmesine ne zaman basıldığı söyleniyor biliyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İran’a yaptığı ziyarette İsrail aleyhine bazı açıklamalar yaptığı zaman basıldığı söyleniyor düğmeye.
Bunu da Amerikalı bir kaynak, bana şöyle açıkladı:
“Bölgede İran’la ortak işler tabii ki yapacaksınız. Sonuçta bu sizin ulusal çıkarınızın gerektirdiği ortak işlemler olabilir. Hatta İsrail hakkında da Türkiye’de olumsuz konuşabilirsiniz, bu da bölgesel politikaların bir gereği olabilir.
Bunu Washington ve İsrail anlayışla karşılar. Ama İran’dayken İsrail aleyhine konuşmak, tamamen farklı bir oyuna geçildiği (a whole new ball game) anlamına geliyor. Bu hem ABD’de hem de İsrail’de alarm zillerini çaldıran bir gelişme oldu.
Zaten Türkiye’nin gösterdiği belirsizlik, tahmin edilemez hale gelen davranışları (unpredictability) ortadayken bu tür açıklamalar endişeleri yükseltiyor. Bu da Washington’u bazı tedbirler almaya yöneltiyor.”
Bunları söyleyen Amerikalı yetkili, aynı zamanda ABD’nin bölgeye yönelik Kürt politikasının temelindeki nedenleri de anlattı.
KÜRT POLİTİKASININ DERİN NEDENİ
Bölgemizde Kürt devletinin kuruluş planlarının çizilmesini ben 1993 yılında Pentagon’da gördüğümde bu işin başında Yahudi neo-con’lar vardı.
O gün söylenen ve bugün de tekrarlanan şey, İsrail’in bölgede Arap olmayan bir dost ülkeye ihtiyacı olduğuydu. O dönemde Türkiye’ye güven vardı. İran güdümünden çıkmaya başlamıştı.
İsrail ve ona yakın ABD’deki Yahudi neo-con’lar, bölgede alternatif bir dost ülke kurma planını hazırladılar. Ve bugün Türkiye’ye yönelik endişeler tırmandığından bu Kürt devletinin kuruluş planı uygulamaya konuldu.
Bence Türkiye’ye yönelik endişelerin kaynağının ortadan kaldırılması ve İsrail’le ortak çıkarlara yönelik ilişki kurmamız gerekiyor. Bu yapıldığı takdirde hem ABD tarafından başlatılan operasyonu durdurma hem de planlanan Kürt devletini güce başvurmadan önleme imkânına sahip olabiliriz.
Washington’daki ulusal güvenlik uzmanı ve devlet içinde yakın kaynakları olan arkadaşlarım da buna katıldıklarını söylediler.
