Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BÜYÜK imparatorlukların saraylarında yaşanan entrikaları belki lise yıllarındaki tarih dersinde okuyan Amerikalılar, o entrikaları 21’inci yüzyılda kendi ülkelerinde muhteşem bir biçimde yaşamaya başladılar. Gün geçmiyor ki Beyaz Saray yeni bir skandalla çalkalanmasın. Entrikalar, arkadan bıçaklamalar, neredeyse yumruklaşmaya kadar varabilecek düşmanlıklar o kadar şiddetli ki, Beyaz Saray’da bir kişinin görevde kalması, son yaşanan İletişim Direktörü Anthony Scaramucci’nin kovulması örneğinde olduğu gibi 10 güne kadar inebildi.

        Normalde disiplinli bir özel kalem müdürünün (chief of staff) emir komutasıyla çalışılması gereken Beyaz Saray’da, Trump döneminde sürekli basına birbiri aleyhine haberler sızdıran kişiler arasında müthiş bir savaş yaşanıyor.

        Başkan Trump, bu savaşları umursamazmış veya teşvik edermiş gibi davranıyor. Örneğin, kötü geçen bir günün sonunda “Bugün Beyaz Saray’da her şey güzeldi” diye tweet bile atabiliyor. Şaka gibi geliyor insana, belki de eğleniyordur. Eğleniyor olsa bile Beyaz Saray içinde yaşanan anarşi, onun başkanlığına hiç de iyi gelmiyor. Her kafadan çıkan ses, devamlı bir kavga ortamı ve bir türlü bitmeyen düşmanlıklar, başkanlığın ülkenin işlerine el atmasını önler hale geldi. “Beyaz Saray iç savaşı”nın son durumunu anlatmaya geçmeden önce, iç işleyiş ve çeşitli gruplar hakkında özet bilgi vermeliyim.

        1- BAŞKAN’IN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ (CHIEF OF STAFF):

        Beyaz Saray’ın tüm iç işleyişi ve Başkan’ın günlük programının kararlaştırılmasından o sorumludur. Söyledikleri Başkan’ın ağzından çıkmış kabul edildiğinden devlet yapısı ve bürokrasi üzerinde etkisi çok büyüktür. ABD devlet işleyişi içinde en önemli mevkilerden biri olduğu söylenebilir. Çok kısa süre öncesine kadar bu görevi Reince Priebus sürdürüyordu. Beyaz Saray içinde disiplini sağlayamayan Priebus, bu yüzden fraksiyon kavgalarının çıkmasını önleyemedi. Başkan’ın başdanışmanı olan ve aynı zamanda seçmen kitlesini kontrol altında tutan Steve Bannon ile iyi anlaştığı söyleniyordu. Priebus ayrıca bir süre önce istifaya zorlanan eski Basın Sözcüsü Sean Spicer ile de müttefikti.

        ReincePriebus

        2-NEW YORK ÇETESİ:

        Bunların başında Başkan Trump’ın kızı ve danışmanı Ivanka Trump ile kocası Başkan Danışmanı Jared Kushner geliyor. Onların Beyaz Saray’a atanmasına yardımcı olduğu, başlarında ekonomi danışmanı olarak bulunan Gary Cohn’un yer aldığı bir grup var. Bu grubun tüm üyeleri, “Amerika’nın en nefret edilen şirketi” olduğu söylenen aracı kuruluş Goldman Sachs’tan geliyor. Bunlar ılımlı tavırlar alıyor ve Trump’ı merkeze çekmek için çalışıyorlar. Aşırı sağda olarak gördükleri Steve Bannon ve danışman Stephen Gorka ile kavgalılar. Bu son iki isim, kavga etmekten özel zevk aldıkları ve Trump kendi seçmen kitlesinin kontrolünü onlara verdiği için çok cesur ve “New York çetesi”yle kavgaları sert olabiliyor.

        Jared Kushner -Ivanka Trump

        3- ULUSAL GÜVENLİK DANIŞMANI KORGENERAL H.R. MCMASTER:

        Kıymeti Ruslar tarafından bile itiraf edilecek düzeyde tanınan bir askeri stratejist. CIA’dan yüksek düzeyde gizlilik içeren gündelik istihbaratları o Başkan’a anlaşılır kılıp yorumluyor. Steve Bannon ile Jared Kushner’in stratejiye karışmalarına çok kızıyor. Yardımcısı ve Beyaz Saray’ın yükselen yıldızı Mısır doğumlu Dina Powell ile iyi anlaşıyor. Reince Priebus zamanında özel kalem müdürlüğü zayıf kaldığı için fiilen bir özel kalem müdürü gibi çalışıyordu.

        “New York çetesi” zayıflık gösterip Beyaz Saray içinde kaos yarattığı ve Başkan’ın politikalarını yürütemediği için Özel Kalem Müdürü Reince Priebus’un gitmesini istiyordu. Ivanka Trump bunu babasına söyledi. Ama Başkan bunu doğrudan kendi yapmak yerine tüm süreci yine tarafları birbirleriyle çatıştırarak yapmayı tercih etti. Zaten Başkan’ın tüm bu iç kaosu bilerek bir yönetim üslubu olarak benimsediği bile söyleniyor.

        Trump daha makamına oturmadan önce adamları seçilirken “New York çetesi”, Anthony Scaramucci adlı bir işadamını da istedi Beyaz Saray’a. O işadamı Beyaz Saray’da görev alacağına o kadar emindi ki tüm işlerini tasfiye edip beklemeye başladı. Ancak özel kalem müdürü olarak atanan Reince Priebus, onun atanmasını engelleyince aralarında bir kan davası doğdu.

        Scaramucci ve boşandığı eşi

        10 gün öncesine gelelim... Ivanka ve Jared, McMaster’ı da yanlarına alarak Başkan Trump’ı, Reince Priebus ile yolların ayrılması gerektiğine ikna ettiler. Başkan “böl ve yönet” sistemini tekrar yürürlüğe koyup boş bulunan İletişim Direktörlüğü’ne Anthony Scaramucci’yi atadı. Bunun Priebus’u istifa ettireceği umuluyordu. Scaramucci göreve başlar başlamaz ilk istifa eden o değil, Priebus’un yakın adamı Basın Danışmanı Sean Spicer oldu. Bakıldı ki Priebus, kan davalı olduğu Scaramucci’nin gelmesine rağmen istifa etmiyor, bu defa kavgayı yoğunlaştırdılar. “Mucci” lakaplı Scaramucci, New Yorker Gazetesi muhabirini arayıp Priebus aleyhinde “on the record”, yani yazılması kaydıyla çok ağır konuştu ve ona küfretti. Aslında Beyaz Saray’da çalışan herkesin patronu olması gereken Priebus’un bu hakarete rağmen görevde kalması mümkün değildi ve o da istifa etti. Anlayacağınız bir anlamda gönderildi.

        H.R. McMaster -Donald Trump

        ‘SURVIVOR’ BENZETMESİ

        New York Times’ın bir yayın yönetmenine, sabah işe gelir gelmez başka hangi gazeteyi okuduğu sorulmuştu. Onun “Wall Street Journal” demesi beklenirken, “Bir tabloid gazete olan New York Post’u okurum” demesi herkesi şaşırtmıştı. Nedeni de sorulunca, “Çünkü sokaktaki insanın ruh halini en iyi tabloid gazeteler yansıtırlar” cevabını vermişti.

        New York Post Gazetesi, Beyaz Saray’daki bu duruma “Survivor White House” benzetmesi yaptı. Gerçekten de sade vatandaş, Beyaz Saray’daki durumu bir direnç ve ayakta kalma yarışması gibi seyretmeye başladı. Bakalım buna yeni Özel Kalem Müdürü John Kelly bir son verebilecek mi? Hepimiz bunu bekliyoruz ve açıkçası ben New York Post’un bundan sonraki siyasi kapağının nasıl olacağını çok merak ediyorum.

        DİSİPLİN GETİRECEK BİRİ

        “The Gatekeepers; How the White House Chiefs of Staff Define Every Presidency” (Kapının Muhafızları; Özel Kalem Müdürleri Nasıl Her Başkanlığı Belirler) adlı Chris Whipple tarafından yazılmış çok önemli bir çalışma var. Orada özel kalem müdürlerinin mutlaka katı bir disiplin uygulaması, gerekirse Başkan’a da belli ölçüler dahilinde disiplinli davranmaları gerektiği anlatılıyor.

        Kitaptan yola çıkılarak yapılan konuşmalarda, geçmişte bir özel kalem müdürünün yaptıkları anlatılıyor. Başkan Reagan veya baba Bush olabilir; bir gün gece bir davete katılmak istediğini söylemiş. Özel kalem müdürü ise “Katılmasanız daha iyi olur” yanıtını vermiş. Başkan ilk önce kabul eder gibi olmuş, ama davet saati gelince yine de gitmek istediğini söyleyince, özel kalem müdürü “Tabii ki gidebilirsiniz Başkan’ım, ama kendi arabanızla ve kendiniz kullanarak gitmek zorunda kalacaksınız. Korumalar ve makam aracı bugün çıkmayacak” deyince Başkan gitme fikrinden vazgeçmek zorunda kalmış.

        John Kelly

        Son zamanlarda buna benzer çok örnek verilerek bazı çevreler Trump’a, Beyaz Saray’a disiplin getirecek bir adam aramasını söylüyordu. Bu kişilerden birinin de arada bir Trump’a danışmanlık yapan 94 yaşındaki Henry Kissinger olduğu söyleniyor.

        Bir de herkes, “Özel kalem müdürü kim olursa olsun ilk günden mutlaka istifa mektubunu yazıp Başkan’a vermeli ve eğer dedikleri yapılmazsa hemen istifa edeceğini söylemeli” diyor.

        Böyle durumlarda hep askerlere güvenen Trump, bu göreve son olarak General John Kelly’yi İç Güvenlik Bakanlığı’nın başından alıp atadı. John Kelly göreve başlar başlamaz İletişim Direktörü Anthony Scaramucci’yi kovdu. Beyaz Saray’da göreve başladığı için karısı tarafından terk edilen Scaramucci, 10 gün içinde yeni görevinden de oldu.

        Şimdi Trump’ın kızı ve damadı da dahil Beyaz Saray’da hiç kimse yeni özel kalem müdürünün izni olmadan Başkan’a ulaşamayacak. Zaten olması gereken de buydu. Bakalım John Kelly, Başkan’ın büyük sorunlar yaratan her gün tweet atma âdetine de son verebilecek mi? Şimdi Washington’da herkes bunu bekliyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar