Türkiye ile ABD arasındaki fay hattı: Rakka
Washington’daki Pentagon kaynakları, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin geleceğini Rakka operasyonunun gidişatının belirleyeceğini söylüyorlar. İki ülke arasındaki Rakka fay hattı ise her an kırılıp büyük bir depreme yol açma potansiyeline sahip
Pentagon, Obama döneminden devralınan ABD’nin Suriye stratejisini tamamen değiştirmeyi öngören planını bu ay sonunda Başkan Trump’a sunacak.
Savunma Bakanı James Mattis tarafından ay sonunda Başkan Trump’a sunulacak bu plan, Amerika’nın Suriye’de sayısı hayli fazla olan kara gücünü kullanmasını ve bu gücün özellikle Rakka operasyonunda PYD güçleriyle birlikte hareket etmesini içeriyor. Bu nedenle Washington’da planın, Amerika ile Türkiye arasında bugüne kadar rastlanan en büyük diplomatik krizlerden birine yol açma ihtimalinden bahsediliyor.
Pentagon kaynakları, Trump yönetiminin, Irak ve Suriye’de bulundurulabilecek kara gücü sayısına Obama yönetimi tarafından konulan yasal sınırlamaların (caps) kaldırılacağını, bu bağlamda her iki ülkede de DEAŞ’a karşı daha fazla Amerikan askerinin bulundurulacağını belirtiyorlar.
FİİLİ DURUM YARATILIYOR
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel’in Pentagon’a yolladığı raporlarda, Suriye’deki asker sayısının kısa vadede iki misline çıkarılmasını ve gerekirse bu sayının daha sonra takviye edilmesini istediği, karada asker bulundurmadan Amerika’nın hedeflerinin gerçekleştirilmesinin imkânsız olduğunu söylediği belirtiliyor.
Obama daha önce karada bulundurulabilecek asker sayısını Irak için 5 bin, Suriye için de 500 düzeyinde sınırlamıştı. İşte Trump bu sınırlamayı kaldırarak Suriye’de Amerikan ordusunu, PYD güçlerinin yanında DEAŞ’a karşı savaşa sokmayı planlıyor.
Kürtlerle işbirliği konusunda kesin kararını henüz vermemiş olsa da Trump’ın asker sayısının artırılmasına onay vermesi bekleniyor. Böylece Pentagon, Kürtlerle işbirliği konusunda Trump’ı da fiili bir durumla karşı karşıya bırakacak.
Bu bağlamda şu anda savaş gemilerinde 2 bin 200 deniz piyadesinin bölgeye doğru gitmekte olduğu belirtildi. Ayrıca Kuveyt’te konuşlanmış olan 82’nci Airborne birimine 2 bin 500 asker daha gönderileceği, bunların da DEAŞ’a karşı yapılacak operasyonlarda kullanılacağı söyleniyor.
Daha önce Münbiç’e yönlendirdiği US Army Rangers birimine gerekirse PYD güçlerini koruma görevi de veren Pentagon’un Rakka yakınlarına deniz piyadesi topçu güçlerini konuşlandırdığı belirtiliyor. Amerika ayrıca kendi askerlerinin yanında Suudi Arabistan askerlerini de kullanmayı planlıyor.
Geçen hafta Başkan Trump, Beyaz Saray’da Suudi Arabistan Veliaht Prens ve aynı zamanda Savunma Bakanı olan Muhammed bin Selman ile görüştü. O toplantıda ve daha sonra Selman’ın ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile yaptığı görüşmede, Suudi Arabistan’ın Suriye’de bulundurmak istediği asker sayısı tartışıldı.
Trump, Kürtler konusunda olduğu gibi bu konuda da net tavrını ortaya koymadı, ama Pentagon kaynakları Suudi Arabistan ordusunun, Amerikan ve PYD güçlerinin yanında bulunmasının önünde bir engel bulunmadığını söylüyorlar.
ZAMAN TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE
Daha önce de yazdım; Başkan Trump’ın Suriye konusunda net bir tavır ortaya koymamış olması, Amerikan devletinde bir boşluk yaratıyor ve bu boşluğu da Pentagon, Türkiye’nin aleyhine olabilecek planla doldurmaya başladı.
Türkiye, Suriye planının PYD ile işbirliği bölümüne her düzeyde itiraz ediyor. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson 31 Mart’ta Türkiye’ye geldiğinde ona da bu itirazın en güçlü düzeyde yapılacağı kesin. Ancak mesele Trump’ta kilitlenmiş görünüyor.
O da PYD hakkında Türkiye’nin istediği yönde bir karar vermeyi erteledikçe Suriye’de şu anda Pentagon tarafından yaratılan fiili durum, geriye dönüşü olmayacak bir hal almaya başladı. Böyle giderse Amerika bir süre sonra PYD ile işbirliğinden vazgeçmesi mümkün olmayan bir noktaya gelecek.
