Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇÖZÜM sürecini sabote etmeye yönelikmiş izlenimi veren yaşadığımız son olaylardan sonra, “Acaba derin devlet tekrar hortladı mı?” kuşkusu doğdu.

        İşlenen cinayetler, yaşanan olaylar ve bunların oluş biçimi, rasyonel ve açıklaması olamayacak bazı provokasyonlardan sonra bu kuşkunun doğması kaçınılmazdı.

        Derin devletin tekrardan aktif olduğunu düşündürecek bir dönemden geçiyoruz. Bunu düşünüyoruz da ne tür bir derin devletten bahsedildiği yolunda kimsenin pek bir fikri yok.

        Türk devleti kendi derin devletini yok etmek, ortadan kaldırmak için yıllardır mücadele ediyor. Beyanlara inanıp bunun başarıldığını farz edebiliriz. Onun yerine yeni bir derin yapılanma olduysa bunu da kimse net bilemez.

        Bilemediklerimiz, bildiklerimizden çok fazla. Buna rağmen bildiklerimizden yola çıkmalıyız.

        Türkiye’de ve bölgede yaşanan birçok sorunun, olayın temelinde ve perde arkasında, bölgede bir Kürt devletinin kurulması ve bu devlet oluşurken Türkiye’den nasıl toprak alınacağı sorunsalı var.

        Bu yıllardır böyleydi, ancak son yıllarda çözüm süreciyle birlikte dipteki bu sorunsal birden olağanüstü dinamikleşti.

        Bu hedefin gerçekleştirilmesi yolunda bir “üst irade” gerçekten var. Ancak bu üst iradeye ve onun Kürt devleti idealine karşı olan bir “karanlık irade” de var.

        Bu karanlık irade, eski derin yapılar olabilirdi, onlar bunu önlemek için tabii ki hareketlenebilirdi ama dediğim gibi, devlet bu derin yapıları silmek için son yıllarda başarılı bir mücadele verdi. O nedenle bu aşamada o yapıların tekrar devrede olduğunu düşünmüyorum.

        Eski derin yapıların yerine yenileri geldi mi ve onlar çözüm sürecini ve bir Kürt devleti fikrini sabote edecek eylemlere girişebilecek güçteler mi bunu bilemiyorum. Ancak fazla söylenmeyen bir başka olasılık daha var.

        Bu olasılık devrede mi değil mi diye anlamak için, İran’ın Kudüs Ordusu adlı istihbarat gücünün başındaki komutan Kasım Süleymani’nin şu anda nerede olduğuna ve neler yaptığına bakmalıyız.

        Ben onu ilk kez, uzun süre önce okuduğum bir New Yorker Dergisi’ndeki makaleden tanıdım. 30 Eylül 2013’te yayınlanan “The Shadow Commander” adlı makalede, Kasım Süleymani’nin İran devletinin istihbarat operasyon timinin başı olarak bölgemizde nasıl etkin olduğu ve ne kadar güçlü karanlık ilişkiler içinde bulunduğu anlatılıyordu.

        Bildiğim kadarıyla şu aralar Kasım Süleymani, IŞİD’e karşı bölgesel savaşın koordinasyonunu yürütüyor ve Amerika’yla da ilişkileri iyi durumda.

        Fakat Kasım Süleymani bunu sürdürürken bölgedeki Kürt hareketliliği konusunda da bir şeyler yapmaya çalışıyor, buna da eminim.

        Çünkü dedim ya, bölgemizdeki hemen her dinamiğin temelinde, bir yerlerde Kürtlerin devletleşmesi sürecinin izlerini bulabiliriz. Yıllar önce gördüğüm o meşum haritada, bölgede oluşacak Kürt devletinin Türkiye’den almış olduğu toprak gösterilirken, bir yandan da İran’dan alınmış toprak görülüyordu.

        İran tabii ki bu amacın farkında ve bu yüzden Türkiye’de başlatılan çözüm sürecinden son derece rahatsız; çünkü bundan sonra sıranın kendisine geleceğini biliyor.

        Ve Türkiye’deki çözüm sürecini sabote etmeyi düşünmeleri çok normal. Son yaşadıklarımız bana, tipik bir Kasım Süleymani operasyonuymuş gibi geldi.

        Bize derin devlet işiymiş gibi izlenim verilerek bence bir Süleymani operasyonu sürdürülüyor Türkiye üzerinde.

        Son yıllarda İranlı komutanı yakından tanıma imkânını bulduğuna emin olduğum MİT’in, eğer gerçekten böyle bir operasyon varsa gerekeni fazlasıyla yapacağına inanıyorum.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar