Driplingçi orta sahalar
Yenilenmiş, heyecan ve merak uyandırmış Galatasaray maçı için ekran başına geçtim. Bir de baktım ki daha dün gelmiş bir sürü yabancı isim sanki 40 yıllık Aslanlar gibi koşuyor, mücadele ediyor, istiyorlar. Şu ana kadar seyrettiğim en iştahlı ekip sahadaydı ama Kayseri de sinmeyip önde basan bir oyun tercih edince zaaf ortaya çıktı: Oyunu kim kuracaktı? Bir Maicon bir Muslera topu ileri şişirip durdular. Pozisyon oluşamadığı şöyle dursun rakip alana dahi yerleşilemedi. Biraz top yapılabilsin diye solda başlayan Belhanda ortaya, hayatında solda oynamamış, tekniği sıfır Tolga Ciğerci sol öne geçti.
Eğri gemi doğru sefer gibi ilk ve tek atakta Rodrigues’in becerili işlerinin ardından Ciğerci golü attı. Ondan sonra G.Saray oynamaya başladı. Top yapmaya başladılar, sağa sola deplase olup arkadakilere alan açan ve doğru koşular yapan Gomis’i keyifle izledik. Ama daha önemlisi Ndiaye ve Fernando ikilisi modern futboldan örnekler sergiledi.
Dünyada yeni trend merkez orta alan oyuncularının mümkünse ikisinin birden driplingçi olması.. Bunların en popüleri Pogba 105 milyon Euro. Mou’ya Pogba yetmedi ki bir de MatiC’i aldı yanına. Kroos-ModriC gibi, Koke gibi, Nainggolan gibi Tolisso gibi oyuncular revaçta. Ülkemizde hem pasçı hem de driplingçi tek ön orta alan oyuncusu olan Oğuzhan ve Atiba ikilisinin bu yıl ciddi rakibi var.
Ndiaye ve Fernando ikilisi dripling ve yeterli pas kaliteleri ile fark yaratacaklar gibi duruyor. Mariano, alınacak sol bek ve Feghouli ile birlikte hem dar hem geniş alanda çözüm üretebilecek isimlerin sayısı artacak. Bu iştah ve dikine oyun prensibi devam ederse seyirci de tribüne gelecektir. G.Saray için dezavantaj; yönetim ve hocanın hiç kredisinin olmaması. 2 hafta tökezleser ki uzun maratonda olabilecek bir şey, hemen homurdanmalar başlayacaktır. Dolayısıyla ‘tatminkar oyun’ Tudor’un asla taviz vermemesi gereken bir olgu. Gomis’in ilk maçında 2 gol, 1 asistle oynaması da Belhanda’nın golle başlaması da olumlu. Liderlik de keyifli elbette.
Hala duran top savunması konusundaki bariz eksiklikler, Muslera’nın giderek çizgi kalecisi haline dönüşme tehlikesi ise eksiler olarak dikkat çekti.
Kayserispor iyi ve diri başladı. 3. golden sonra dağıldılar ve toparlayamadılar. Zamana ihtiyaçları var ama ben hücum planlarının ne olduğunu pek anlayamadım.
**************
NDİAYE:
Bonservisi, aldığı ücret Osmanlı’dan gelmesi falan eleştiri noktaları ama günümüz futboluna uygun driplingçi dikine oynayabilen merkez oyuncusu rolünü tam olarak üstlendi.
**************
OYUN KURUCU:
Fernando 1-0’dan sonra yattı ama onu tanıyoruz. Sette oyuna başlarken bir planı yokmuş gibi görünüyor. Burada iyi ve konsantre bir Selçuk’a ihtiyaç olabilir.
