KSK gerçeği
Yıllardır Yaşar Holding korumasında olmasına rağmen kurumsallaşamamanın tipik örneğidir KSK...
Bildim bileli hazıra dayalı düzenin bir nevi iflasıdır...
Balık tutma gayretinden nedense hep uzak kalmıştır.
Futbolda yarışmacı kimlik takıntısı KSK’nin en büyük düşmanı olmuş, çok uzun süredir, sahiplendiği kimlikle örtüşen başarısı da olmamıştır. Beklentisi, tribünde ve kağıt üzerinde kalmıştır.
Hayalci olmayıp doğruyu söyleyenler bile kulüp çatısı altına girdiklerinde gerçeklerin dışına çıkmış, günlük işlerin, kısa beklentilerin esiri olmuşlardır.
YAŞAR HOLDİNG
Kulüp için yapılan toplantıların tümünde sabit gelir söylemi birinci konu olmuştur ama bu söylemler bir türlü hayata geçirilemeyerek Yaşar Holding’in dışında ekstra gelir yaratılamamıştır.
Öneriler klasikleşerek lafta kalmış, KSK kulübü hep birilerinin eline bakmıştır...
Sezon öncesi, sezon ortası çalınan kapılar bellidir.
Sağdan da, soldan da baktığınızda değişmeyen sayı ve isimlerdir.
Perşembenin geleceği pazartesiden belli olmasına rağmen hep bir gönüllü çıkmış, radikal kararları ve zorunluluğu bir şekilde kırarak, top gezdirmek suretiyle, tartışmasız iyi niyetiyle KSK’nin kamburunu daha da büyütmüştür.
Karşıyaka, sahipsiz kalmaz sendromu sorunların işe yaramayan pansumanı olmuştur.
AĞRI KESİCİYLE OLMAZ
Denize düşen yılana sarılır örneğinden hareketle yapılan transferler, mecburiyetten doğan kabullenmeler KSK’ye derin yaralar açmıştır.
Yanlış halkalar sürekli birbirine eklenmek suretiyle Karşıyaka resmen felçli duruma gelmiştir.
Çok daha önce görülmesi gereken altyapı gerçeği günü kurtarma körlüğü içerisinde kaybolmuş, gerekli ilgi ve alakayı görmemiş, karanlıklar içerisinde bırakılmıştır.
Altyapı, ışıksız ve oksijensiz ortamda beklenen gelişimi gösterememiştir. Taş üstünde taş kalmadığı bu süreçte sesini ancak duyurabilmiştir.
Yine özverili benzer gayret ve çırpınışlar izliyorum.
Değişen bir şey olacak mı, zannetmiyorum.
Dördüncü evreye gelmiş bir rahatsızlığın ağrı kesiciyle iyileşeceği umudunu gerçekçi bulmadığım için...
