Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sezon bitti, her zaman olduğu gibi yine klasik bir ortamdan geçiyoruz. Kalanlar, gidenler, transfer haberleri öncelik taşıyor. Çoğu kulüpte maddi sıkıntı diz boyu. Niyet olsa da takat olmuyor. Umarım her şey istedikleri gibi olur.

        Öncelikle Göztepe’nin 92. yılını kutluyorum. Kendilerine uğur ve mutluluk getirsin. Göztepe tartışmasız bir şekilde Play-Off’un en iyi takımı olarak Süper Lig’e çıktı. Zaten aksi bir sonuç olsaydı şanssızlık ve bahtsızlık olurdu. Kim ne derse desin Yılmaz Hoca takımını final maçlarına iyi hazırladı.

        Hem fiziksel hem de mental anlamda... Kalacak mı, kalmayacak mı derken yönetim bu konuda tavrını ortaya koydu, kesin kararını verdi. Yılmaz Vural ile yollarını ayırdı.

        HİSSİ DAVRANMIYOR

        Sayın Başkan’ın gerçekten objektif bir bakışı var. Artık tecrübelendi ve hissi davranmıyor. Geleceği gerçeklerle planlıyor. Yılmaz Vural’ı taraftarın çok istediğini okuyorum. Onlar ise ahde vefa olarak görüyorlar ve hissi düşünüyorlar.

        Şöyle bir analiz yapmakta fayda var;

        Sayın Başkan, Yılmaz Hoca’yı bilinen özellikleri nedeniyle Göztepe’ye getirdi. Neydi bunlar?

        Yılmaz Vural, kısa süreçlerin etkili hocasıydı. Kana çabuk karışırdı. Çözümcü ve düellocuydu. Vatan Millet Sakarya ruhunu iyi yansıtır, final maçlarına takımını özel olarak hazırlardı. Kısa süreçte futbolcular tarafından da sevilirdi.

        Nitekim düşünülenler oldu, aşı tuttu ve başarı geldi. Ama aynı Yılmaz Hoca maratoncu değildi; yani uzun süreçlerin hocası... Özellikleri ve getirisi fayda anlamında geniş bir sezona yayılmazdı. Etki ve tepkileri sert olduğu için de sık kırılma yaşardı. Bu yönetimle de olabilirdi, oyuncularla da...

        Sanırım Sayın Başkan Mehmet Sepil böyle bir gözlem yaparak karar verdi.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar