Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GÜNÜMÜZDE bayram algısı 40 yıl öncesine göre çok değişti. Eski yıllarda bayram demek, çocuklar için yeni giysiler, ayakkabılar almak, bayram şekeri, bayram harçlığı, büyükler için akraba ve komşu ziyaretleri idi. Artık bayram anlayışı bugün tatil, yazlık, seyahat anlamına geliyor. Akraba ve komşulara birer WhatsApp mesajı, arkasından yollara düşülüyor, tatil yörelerine bir akın başlıyor. Ancak sorunlar buradan itibaren görülüyor.

        **********

        ÇÖP KONTEYNERLERİ TEHLİKE SAÇIYOR

        YAZIN tatil yörelerinde en çok görülen hastalıklar bulaşıcı hastalıklar. Özellikle kontrol edilemeyen çöpler, üzerinde toplanan sinekler birçok bulaşıcı hastalığa yol açıyor. Özellikle üst solunum yolları enfeksiyonları, sindirim sistemi hastalıklarını beraberinde getiriyor.

        Çöp ve atık yönetimi aslında çok önemli. Toplumda çoğu yerde insanlarda çöp biriktirme ve taşıma kültürü zayıf. Burada çöplerini toplayıp gazete kâğıdına sararak olduğu yerde bırakan piknikçilerden bahsetmiyorum. En entelektüel kesimlerde bile durum böyle.

        İsviçre’de bu konuda kurallar kesin ve disiplinli. Mikrop saçan çöp konteynerleri yok. Belediye, çöpleri evin önünden topluyor, konteyner yok. Çöp atıklarını farklı gruplara ayırmış, plastik atıklar ayrı, kâğıt grubu ayrı, metal atıklar ayrı torbalarda. Atık torbalarını toplama saati var. Kurallara göre uygun saatinde çıkarılmayan çöpler alınmıyor.

        Bizde özellikle tatil sitelerinde çöpler konteynerlere konuluyor. Çöpler genellikle bakkal poşetlerine atılıyor, poşetler akıtıyor. Çöp atma düzeni yok, aklına gelen aklına geldiği saatte atıyor. Konteynerlerin çoğu bozuk, kapanmıyor. Kedi ve köpekler çöpleri parçalayıp et-kemik parçalarını dağıtıyor, ağır koku üzerinde bakteri üremiş atıklar ve üzerinde binlerce sinek.

        Bu konteynerler genellikle sitenin ortasına konuyor; çünkü kimse keyfini bozup üç adım site dışına gitmek istemiyor, yönetim de bu duruma itiraz etmiyor. Arkasından da bir yığın hastalıklar geliyor.

        Özellikle çocukları daha fazla risk altına atan bu tehlike, aslında site yönetiminden belediyelere kadar birçok kuruma yasal sorumluluk getiriyor.

        Site yönetiminin görevi, bulaşıcı hastalık riski olan bakteri yüklü pislik yuvası konteynerleri site dışına çıkarmak olmalı. Belediyenin sorumluluğu ise hijyenik bir yaşamı ortamı sağlamak. Çöplerin dayanıklı farklı renkli torbalarda saklanmasını sağlayarak ortalığa saçılmasını önlemek, geri kazanımı kolaylaştıracak şekilde bir düzeni oluşturmak, mümkün olduğu kadar hastalık yuvası konteynerleri kaldırmak.

        **********

        BOZUK GIDALAR CİDDİ RİSK OLUŞTURUYOR

        TATİL yörelerinde yazın nüfus arttığı için gıda maddeleri genellikle civar illerden geliyor. Ciddi firmalar özellikle sıcakta bozulacak ürünlerini soğuk zincirle getiriyor, ancak bir bölüm işletme yoğun sirkülasyon nedeniyle soğuk zinciri atlıyor, soğuk zincirle getirilse bile dağıtım yaptığı işletmelerin bir bölümü stok alanı yetersizliğinden soğuk zincir kurallarına uyum sağlayamıyor.

        Sıcaklardan en çok etkilenen gıdalar özellikle et ve süt ürünleri. Bunlardan kırmızı et daha lifli protein olduğu için biraz daha dayanıklı, ancak tavuk ve balık ürünleri riskli.

        Balık, özellikle çiğ balık ve deniz ürünleri en riskli grup. Amerika’da istiridyelerde bulunan nörovirüs salgınları yaygın. Nörovirüs nedeniyle San Diego’da 1 hafta yattığımı hatırlıyorum.

        Tavuk ürünlerinde ise en çok görülen bakteri salmonella. Bakteri bulaştıktan 1, hatta 2 gün sonra enfeksiyon bulguları başlayabiliyor ve uzun sürüyor. Özellikle ev dışında emin olmadığınız restoranlarda yazın tavuk son tercihiniz olsun.

        Soğuk ve işlenmiş etler, sucuk gibi ürünler çok çabuk bakterilenir, aynı bir besi yeri gibi. Çok hızlı bozulabiliyor.

        Sıcak havalarda bozulma riski olan diğer ürün grubu, yumurta ve süt grubu. Yumurtayı satın aldıktan sonra mutlaka yıkayın ve buzdolabında muhafaza edin.

        **********

        KUYU SULARI POTANSİYEL RİSK TAŞIYOR

        BAŞTA popüler tatil yörelerinde olmak üzere birçok Ege ve Güney kasabalarında suların yetersizliği ciddi bir sorun olarak tatilcilerin ya da yazlıkçıların karşısına çıkar.

        Genel olarak mevcut yerli nüfusa göre ayarlı su şebekesi yazları birdenbire 20-30 kat artan nüfusun ihtiyacını karşılayamıyor. Bu durumda kuyu suları devreye zorunlu giriyor.

        Eğer bölgede plansız yapılanma olmuşsa -ki tatil yörelerinin büyük bir çoğunluğunda bu var- kanalizasyon atıkları kuyu sularına karışıyor. Sızıntı alan kuyu sularından hastalanmak için suyu içmeye gerek yok, yıkanmak bile risk oluşturuyor.

        Özellikle bazı restoranlarda getirilen açık sular, kuyu suyundan yapılmış buzlar, plajlardaki duşlardan akan kuyu suları sağlık için önemli risk. Kontamine sulardan en sık bulaşan hastalık kolibasili enfeksiyonudur. Yine kirli sulardan geçen bir diğer önemli bakteri grubu da “salmonella typhi” yani tifo mikrobu. Yapılacak en iyi şey, açık suları, buzları kullanmamak, plajlarda duş alırken özellikle gözleri ve ağzı kapalı tutmak.

        **********

        TATİL YÖRELERİNDE BELEDİYELER YETİŞEMİYOR

        ŞİLE, İstanbul’un hemen yanında Karadeniz kenarında çok güzel bir ilçe. Şile’nin çok çalışkan, üretken bir belediye başkanı var: Can Tabakoğlu.

        Başkan bir özel sohbetimizde anlattı. Şile kışın küçük bir kasaba, yerli nüfusu az, ilçenin bürokratik kurulumunda emniyet teşkilatı, belediyesi, yerel idare kadrosu buna göre planlanmış.

        Yazın ilçeye, özellikle hafta sonları 1 milyon insan geliyor. İlçe bir anda büyükşehir ölçüsüne ulaşıyor. Trafikten, tatilcilerin çöpünden plajlardaki cankurtaranlara kadar her şeyin yönetimi bu dar kadroyla çok güç oluyor.

        Gerçekten tatil döneminde, Şile’nin yanı sıra Bodrum, Çeşme, Marmaris gibi gözde tatil yöreleri de yoğunluk olarak İstanbul’u aratmıyor. Doğal olarak ciddi bir su ve çöp sorunu ortaya çıkıyor. Yük de belediyelerin üzerine kalıyor. En iyisi kendi önlemlerinizi almanız.

        **********

        NE YAPMALI?

        TATİLİN size zehir olmaması için genellikle göz ardı ettiğimiz bu üç riske dikkat edin.

        1) Çöpleri mutlaka sağlam poşetlerde muhafaza edin, çöp konteynerlerini site içlerinden uzak tutun, çöp hijyeni herkes için önemli, bunu yapmayan site yönetimini uyarın.

        2) Yazın özellikle beyaz et, süt ve yumurta gibi gıdalar çabuk bozulabilir, gıda zehirlenmelerinden korunmak için soğuk zincire önem veren güvenilir yerlerden alışveriş yapın, aldığınız bu ürünleri soğuk zincir içinde eve getirin.

        3) Tatil yörelerinde mümkün olduğu kadar kapalı su kullanın, açık sular ve kuyu suları sağlığınız için risk oluşturabilir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar