Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÜNİVERSİTE sınavlarına girecek adaylar için yeni sistemin ayrıntıları belli olmaya başladı. Ancak çocukları 8’inci sınıfta okuyan 1.2 milyon aile için ise henüz liseye geçiş modeli belirsiz. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş’un dün “İşler tıkır tıkır yürüyor. Bugün, yarın, en geç bir haftada açıklanır. Biraz sabır” açıklaması tedirginlikleri geçirmiyor.

        Peki üç model üzerinde çalışıldığı söylenen bakanlıkta neler oluyor? Ortaya çıkan bir model var mı? Başında MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’in olduğu model çalışmaları gizlilik içinde yürütülüyor.

        Ağırlık kazanan model ne derseniz; seçilmiş liselere yerleştirme için yüzde 5 başarı dilimindeki öğrencilerin katılacağı merkezi bir sınav yaklaşımından vazgeçilmiş değil. Yaklaşık 60 bin öğrenci bu sınava girecek.

        Yüzde 5’lik dilimdeki öğrenciler nasıl seçilecek?

        Adı değişebilir ama “ortaokul puanı” diye bir puana göre seçilecekler. Bu puan iki değere göre oluşacak. Biri öğrencinin 5, 6, 7 ve 8’inci sınıf puanlarından oluşacak akademik başarı puanı. Bu puana 5’inci sınıf notları yüzde 10, diğer sınıf notları yüzde 30 etki yapacak. Diğeri ise sosyal gelişim puanı. Bu da öğrencinin 5-8. sınıflarda katıldığı bilimsel, sosyal, sanatsal gibi etkinliklerden gelecek. Ortaokul puanının oluşmasında notlar yüzde 70, sosyal etkinlik puanı yüzde 30 etki edecek. Buna göre merkezi sınava girecek yüzde 5’lik dilimdeki öğrenciler belirlenecek. Yerleştirme puanının oluşmasında da sınav yüzde 70, ortaokul puanı yüzde 30 etkili olacak.

        Geri kalan yüzde 95, yani yaklaşık 1 milyon öğrenci adrese dayalı yerleştirilecek. Bunun için eğitim bölgeleri oluşturulması ve bu bölgeden en az 3 okulluk liste hazırlatılması düşünülüyor. Öğrenci istek sırasına ve kontenjana göre merkezi yerleşecek. Kontenjan yetmezse okul puanına göre bölgesindeki okullardan birine merkezi yerleştirilecek.

        Bu modelde yabancı ve özel liseler ise kendi sınavlarını yapacak.

        Gelen tepkilere göre de bu modelde değişiklik olacaktır.

        Eğitimcilerin yapılacak merkezi sınavın sadece seçilmiş yüzde 5’lik dilime değil, isteyen tüm öğrencilere açık olması gerektiği önerisi de belki bu süreçte dikkate alınacaktır.

        Aileler ise tedirginlik içinde nasıl bir sistem gelecek diye beklerken, sosyal, spor ve projelerden puan verilebileceği olasılığına karşı şimdiden müzik, dans, gitar, koro, basketbol, yüzme gibi kurslara çocuklarını yazdırmaya ve sertifikalarını gerekirse “satın” almaya başladı.

        Görüldüğü gibi daha ortaya bile çıkmadan yeni model kendi pazarını da yaratmaya başladı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar