Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CUMHURUN seçtiği ilk başkan Sayın Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkışını hep birlikte izledik.

        Törenleri izledikten sonraki ilk yorumum, “İşte olması gereken tablo” şeklindeydi.

        Halkıyla barışık olmayan devletlere özgün kaçak göçek devir-teslimler nihayet sona erdi. 11’inci Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, halefi Erdoğan’ı özel bir törenle karşıladı.

        Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törene yaklaşık 20 ülkenin liderleri katıldı. Heyet gönderen devletlerin sayısıysa 70’in üzerindeydi.

        Dünya yeni Türkiye’yi kutladı ve kucakladı adeta. Millet iradesinin ve demokrasinin en kılcal damarına kadar erişeceği yeni bir Türkiye’nin doğumu müjdelendi.

        Başbakan Erdoğan’ın dün Anıtkabir defterine de yazdığı üzere, cumhur ile başkanı arasındaki irtibat uzun bir aradan sonra daha da güçlendi.

        Artık yeni Türkiye’nin restorasyon süreci başlıyor. Sürecin başında da siyasetin ustası Erdoğan bulunuyor. Çağdaş, müreffeh ve tam bağımsız yeni bir Türkiye hayal eden herkesin de bu sürece el vermesi gerekiyor.

        Erdoğan önceki günkü konuşmasında Mevlânâ’nın “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” dizelerini aktarırken biraz da bunu kastediyordu.

        Ben de Mevlânâ’nın bu çağrısına üstat Nâzım Hikmet’in sesini katmak istiyorum.

        Nâzım “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim...” diyordu.

        Evet, bu memleket bizim. Yeni Türkiye’yse hepimizin olacak, ama önce Mevlânâ’nın nasihatine uymak, artık yeni şeyler söylemek gerekiyor.

        Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı vatana, millete hayırlı olsun.

        Gül zor olanı başardı

        TÜRKİYE’nin 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya’ya veda etti. Gül isminin kolektif hafızamızda mühim bir yer edindiği aşikâr. 2007’de Cumhurbaşkanı seçilirken eşi başörtülü olduğu için karşılaştığı zorluklar hiçbir zaman unutulmayacak. Eski Türkiye’nin tüm ayak oyunlarını milletin desteğiyle boşa çıkarmıştı. Köşk’e çıkması tarihi bir hadiseydi.

        Türkiye’yi il il gezerek milletle kucaklaştı. Vesayet odaklarının seçtiği Cumhurbaşkanı ile milletin içinden gelen Cumhurbaşkanı arasındaki büyük farkı herkese gösterdi.

        Gül döneminin en çok hatırlanacak özelliği de tarafsızlığı olacak. Tarafsızlığına halel getirmemek adına büyük çaba sarf etti. Üstelik bu tarafsızlığı yoğun bir siyasi ve toplumsal baskı altında sergiledi.

        İşi hiç kolay değildi. Sonuçta, siyasi geçmişi olan bir Cumhurbaşkanı’ydı. Bir tarafında kurucusu olduğu AK Parti, diğer tarafındaysa yıllarca rekabet ettiği muhalefet partileri vardı.

        Muhalefet durmadan tarafsızlık talep etti. Gül’den tarafsızlık adı altında talep ettikleri şeyse AK Parti düşmanlığıydı.

        AK Partililerin gönlünden geçense Gül’ün partili kimliği doğrultusunda hareket etmesiydi.

        Gül her iki tarafa da direndi. En zor olanı, yani tarafsızlığı seçti.

        Bu tercihin kaçınılmaz bir sonucu olarak da her kararında bir tarafı üzerken, diğerini sevindirdi. Her seferinde bir taraf kendisini imalı sözlerle de olsa taraf tutmakla suçladı. Oysa Gül döneminde sevinen ve üzülen taraflar sürekli değişti. Gül, TBMM’nin seçtiği ilk ve son gerçekten tarafsız Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti.

        CHP’nin eylemine tepkim

        CHP yine yaptı yapacağını. Önce cumhurun seçtiği ilk başkanı boykot edeceğini açıkladı. Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah sabah kameraların karşısına geçip bu tarihi günde söylenmeyecek ne varsa söyledi. Uzlaşı için dostluk elini uzatan Cumhurbaşkanı’na yüklendikçe yüklendi.

        Sonra boykotu yetersiz bulup daha beterini yaptı. TBMM’de Anayasa kitapçığını fırlattı.

        Sizi bilmem ama ben bu nezaketsizliği görmemek için elimden gelen her şeyi yaptım. Ne mi yaptım? Sürekli kanal değiştirdim. CHP’nin adının anıldığı, her ekranı pas geçtim. Amaç neydi bilmiyorum ama Türkiye’yi böyle bir günde germenin bendeki karşılığı bu oldu.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar