Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasıyla birlikte DEAŞ'la mücadelede en fazla merak edilen nokta bundan sonra Suriye'de nasıl bir strateji izlenceğiydi. Çünkü eski Başkan Barack Obama, DEAŞ'ın Suriye'deki sözde başkenti Rakka'dan çıkarılması için Türkiye'nin tepkisine rağmen PKK'nın Suriye kolu YPG'nin başını çektiği SDG'nin (Suriye Demokratik Güçleri) desteklenmesini planlamıştu. Trump'ın göreve geldikten sonra yaptığı ilk işlerden biriyse bu planı rafa kaldırıp yenisinin hazırlanmasını istemek olmuştu.

        İKİ KRİTİK SORUYLA BAŞLADI

        Yeni Başkan'ın planı rafa kaldırmasının iki temel nedeni bulunuyordu. Birincisi SDG'nin tek başına sadece hava desteğiyle Rakka'yı alıp alamayacağından emin değildi. Trump Rakka için SDG desteklenecekse bunun Türkiye'nin tepkisini çekmeden nasıl başarılacağını sordu ve kurmaylarından detaylı bir cevap istedi. İkinci sorusu da PKK'yı terör örgütü olarak gören Türkiye'nin ve desteklediği ÖSO güçleriyle Rakka operasyonunun başarılı olup olamayacağı yönündeydi. Trump, Türkiye'nin önerisinin de detaylı şekilde ele alınıp yeni bir planın bir ay içinde kendisine sunulmasını istedi. CIA ve Pentagon bir ay boyunca bu direktifler doğrultusuna çalıştı ve bir rapor hazırladı. Raporun Trump'a sunulması için verilen süre bu hafta dolarken Trump'a sunulacak raporun hazırlanma sürecinde tanık olduğumuz kritik gelişmeler bize yanı başımızda pek yakında kopması beklenen Rakka fırtınasının içeriği açısından önemli ipuçları veriyor.

        ANKARA MERKEZLİ DİPLOMASİ TRAFİĞİ BAŞDÖNDÜRDÜ

        Trump'ın yeni bir Rakka planı için verdiği direktiflerin ardından ABD-Türkiye arasında yoğun bir görüşme trafiği yaşandı.

        8 Şubat: Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı aradı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları Erdoğan'ın görüşmede, ABD'nin PYD/YPG'ye destek vermemesi gerektiğini anlattığını kaydetti. İki liderin, Rakka'da birlikte hareket edilmesi konusunu ele aldıkları vurgulandı.

        10 Şubat: CIA Başkanı Mike Pompeo Ankara'ya geldi. Pompeo Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından kabul edildi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüştü. Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Yıldırım'ın haberine göre Ankara'da Pompeo'ya şu mesaj net şekilde verildi: "Ne Rakka ne de başka bir yerde PYD'nin olduğu yerde biz yokuz. Biz, PKK'nın uzantısı PYD/YPG'yi terör örgütü olarak görürüz. Asla yan yana olmayacağız." Pompeo, bunu üst yönetimine götüreceğini ifade etti.

        11 Şubat: ABD'nin Ortadoğu dosyasındak aklı ve en büyük müttefiki İngiltere Başbakanı Theresa May'in bir hafta önceki ziyaretinin ardından İngiltere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Stuart Peach de Ankara'ya geldi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Peach'i Genelkurmay Karargâhı'na gelişinde askeri törenle karşıladı. Akar ile konuk komutanın görüşmesinde de DEAŞ ve Rakka planı ele alındı.

        17 Şubat: ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, İncirlik Hava Üssü'nde Orgeneral Hulusi Akar ile görüştü. Görüşmede, bölgede güvenliğin sağlanmasına yönelik olarak, başta PKK ve DEAŞ olmak üzere Suriye ve Irak'taki terör örgütleri ile mücadele konularında görüş birliğinin de teyit edildiği kaydedildi.

        18 ŞUBAT: Başbakan Binali Yıldırım, Münih'te ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüştü. Pence Türkiye ile ilişkilerde yeni bir başlangıç yapmayı arzu ettiklerini, terörle mücadeleden bölgesel işbirliğine kadar her konuda Türkiye ile esasen yoğun olan diyaloğun daha da geliştirilerek sürdürülmesine hazır olduklarını vurguladı.

        19-20 Şubat: Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı ve Arizona Senatörü John McCain'i kabul etti. Basına kapalı görüşme 1 saat 20 dakika sürdü. Görüşmeye, sonradan Başbakan Binali Yıldırım da dahil oldu. Trump'ın bu görüşmede bir gün önce Kuzey Suriye'ye giderek SDG, YPG liderleriyle de görüştüğü ve ‘Türkiye'nin desteklediği ÖSO güçlerinin Rakka'ya gitmesi için koridor açın' önerisinde bulunduğu iddia edildi.

        23 Şubat: ABD Genelkurmay Dunford Rakka planına ilişkin şu değerlendirmede bulundu. Dunfrod Trump'a DEAŞ'ı yenecek askeri bir plandan ziyade riskleri ve sonuçlarını karada daha fazla Amerikan askeri seçeneğini barındıran detaylı bir "siyasi-askeri" strateji sunacaklarını belirterek: "Türk müttefiklerimizin önemini konuşacağız ve planlarımızın Türkiye ile olan güçlü ittifakımızı devam ettirmekle tutarlı olmasına dikkat edeceğiz. Bölgedeki Kürt sorununu konuşacağız, birçok Kürt grup var. Türklerin menfaatlerine karşı İranlıların menfaatlerinin karmaşıklığını konuşacağız. Karar verecek olan başkandır. dedi.

        23 ŞUBAT: Irak hava kuvvetleri ilk kez Suriye'de de DEAŞ hedeflerini vurmaya başladı. Şam yönetimi saldırıların Bağdat'la koordineleri yapıldığı açıkladı. Bu açıklama Irak güçlerinin Rakka operasyonuna da dahil olabileceği ihtmalini gündeme getirdi.

        24 Şubat: ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Joseph Votel, Kuzey Suriye'yi gizilce ziyaret etti. DSG Sözcüsü Talal Silo, Votel'in kendilerine 'ileriki aşamalarda ağır silah temin etme sözü verdiğini' iddia etti.

        24 Şubat: TSK El Bab'ın tamamen alındığını ve Fırat Kalkanı operasyonunda hedefe varıldığını duyurdu. Bu açıklama da TSK destekli ÖSO'nun güçlerini kaydırırak Rakka operasyonuna dahil olma ihtimalini güçlendiren bir gelişme olarak yorumlandı.

        25 Şubat: ABD'nin SDG'ye gönderdiği yeni silahların ve askeri malzemelerin taşındığı araçların görüntüleri ortaya çıktı.

        GELELİM 2 SEÇENEKLİ DOSYADA YER VERİLEN OPSİYONLARA...

        Son bir ayda askeri, siyasi, diplomatik ve istihbari temaslardan medyaya yansıyan bilgiler ve açıklamalar ABD Başkanı Trump'a anatajlar kadar handikapları da içeren iki alternatif Rakka planının sunulduğuna işaret ediyor. Trump'ın hangi planı tercih edeceği sorusunun 1 hafta içinde kesinleşeceği tahmin ediliyor. İşte muhtemel Rakka planları.

        1. TÜRKİYE+ÖSO'LU SENARYO

        * Türkiye'den Reuters'a konuşan üst düzey bir yetkiliye göre TSK'nın desteklediği ÖSO Rakka için 10 bin savaşçıyı bölgeye kaydırabilir.

        · TSK Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi ya da daha yoğun bir şekilde ÖSO'yu destekleyebilir. Bu durumda ABD büyük önem verdiği NATO müttefiki Türkiye'yle işbirliği olanağını artırabilir.

        · Plan kapsamında ABD de sahada daha fazla Amerikan askeri bulundurabilir. Halihazırda Suriye'de 500 Amerikan askeri bulunuyor. Operasyonun lojistik desteği Türkiye üzerinden sağlanır.

        · Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı El-Cubeyri'nin açıklamasına göre İslam ülkelerinin de askerleriyle böyle bir operasyonda yer alma ihtimali bulunuyor.

        · Irak Kürdistan Bölgesi'nde 5000-7000 arasında Rojava Peşmergesi adı altında bir askeri güç bulunuyor. Bu güçlerin de bu senaryo kapsamında Rakka operasyonunda Türkiye'nin onayıyla yer alması gündeme gelebilir.

        BU SEÇENEĞİN HANDİKAPLARI NELER?

        a) ÖSO'nun operasyona hazırlanması zaman alabilir. Bu da DEAŞ'a zaman kazandırır.

        b) Suriye rejimi Türkiye'nin operasyona desteğine karşı çıkabilir. İran da aynı şekilde sahada planı zora sokacak hamlelerde bulunabilir

        c) ABD uzun süredir sahada destek verdiği SDG'yi, özellikle de YPG'yi terk hangi düşünceyle yapıldığı meçhul yatırımını kaybedebilir.

        2. SDG'YLE İŞBİRLİĞİNE DEVAM

        * SDG'nin çoğunluğu PKK'nın Suriye'deki kolu YPG'den oluşuyor. Toplam militan sayısına yönelik 50 ila 70 bin arasında değişiyor.

        * SDG'deki Arap savaşçı sayısının da 27 bin civarında olduğu iddia ediliyor.

        * ABD'nin asker sayısını çok fazla artırmak zorunda kalmayabilir.

        * Irak sınırından ve havadan askeri lojistik destek sağlanabilir.

        * SDG üyelerine askeri eğitim ve daha fazla silah verilerek operasyonun amacına ulaşma ihtimali güçlendirilebilir.

        HANDİKAPLARI NELER?

        a: ABD Türkiye'nin desteğini alamaz. İki NATO müttefiki arasındaki gerilim artarken Ankara-Moskova yakınlaşması Ortadoğu'da ABD'nin etkinliğine ciddi zararlar verebilir.

        b: Türkiye destekli ÖSO Menbiç'ten YPG'yi çıkarmak için harekete geçerse SDG Rakka'daki militanlarını bu bölgeye çekmek zorunda kalır.

        c: Türkiye jeopolitik konumunu kullanarak ABD'ye üslerini kapatıp operasyona lojistik desteği zora sokabilir.

        d: Rakka çoğunluğu Sünni Araplar’dan oluşan bir şehir. SDG’nin Kürt unsurları şehirde direnişe yol açarsa DEAŞ yenilse bile Rakka’yı kontrol altında tutmak zorlaşabilir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar