Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu haklı olabilir!.. CHP’yi karıştıran MİT’tir belki de... Fakat kafamda bazı soru işaretleri var. İyisi mi bildiğimiz yoldan gidelim, hakikati CHP’deki sorunlar üzerinden anlamaya çalışalım.

        CHP’deki kaosun başlangıç noktası 30 Mart seçimleri. Sayın Kılıçdaroğlu, 17 Aralık sabahından 29 Mart sabahına kadar darbe girişiminin meyvesi kasetler üzerinden bir seçim kampanyası yürüttü. Kim inandırdı bilemem; ama şurası kesin ki Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarını kasetlerle devirebileceğine her şeyden çok inandı. Gelgelelim sandıktan tam bir hezimetle çıktı.

        Neticede de Kasetistan temelli seçim kampanyası CHP vekilleri ve seçmen tabanı tarafından yerden yere vuruldu. CHP alttan gelen şoklarla sarsıldı.

        Şimdi Kılıçdaroğlu’na sormak gerekmez mi, 30 Mart’taki hezimette MİT’in nasıl bir payesi olabilir ki? Kılıçdaroğlu o kasetleri kendisine MİT’in mi verdiğini anlatmaya çalışıyor yoksa? Öyleyse açık konuşsun, hatta isim de versin. CHP’ye katakulli yapanlar kimlermiş biz de bilelim.

        Geçelim CHP’yi karıştıran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine. Malumunuz CHP Lideri, anketler yaptırdı; herkesi dinleyip demokratlık havası attı. Peki ya sonuç? Partiden gelen isim listesini çöpe attı. Kulağına nereden fısıldandığı belli olmayan bir ismi “Ben yaptım oldu” anlayışıyla “çatı aday” ilan etti. Partilileri adeta çıldırttı. Bir CHP’liyi aday göstermemesi, seçimden sonra koltuğuna rakip bir isim görmek istememesi olarak yorumlandı.

        Seçimin sonucu fiyasko olunca da çağrılar üzerine çaresiz kalıp kongre kararı aldı. Ancak koltuğu kaybetmemek adına burada da kurnaz bir taktiğe başvurdu.

        Kongre tarihini aceleye getirdi. Böylece rakibi Muharrem İnce’nin seçilme şansını minimuma indirdi. Ancak bu çalımına rağmen kongrede, İnce karşısında zorlandı. Kongreden önce imzasını aldığı yüzlerce delegenin gizli oylamada tercihini İnce’den yana kullandığı ortaya çıktı.

        Gördüğünüz üzere bu kriz de sebep ve sonuç ilişkisi için bilimsel olarak ortada. Kılıçdaroğlu bir hata yapmış. Bedel ödemesi istenince de teknik çalımlarla rakiplerini pasifize etmiş. Tabii MİT’in bu işin neresinde olduğunu da akıl yoluyla anlamak imkânsız. Tek bir ihtimal var. O da şu: MİT, kongredeki seçime hile karıştırıp Kılıçdaroğlu’nu yeniden başkan seçtirmiş olabilir. Kılıçdaroğlu, hiçbir delil sunmadan “MİT, CHP’yi karıştırıyor” derken bunu ima etmiyordur umarım.

        Her neyse gelelim CHP’de tozun dumana karıştığı son gelişmeye. Malumunuz Kılıçdaroğlu, gözle görülür adımlarla partisini sağa kaydırdı. Muhafazakâr seçmenin oyunu almadan iktidara gelemeyeceğini düşündü. Muhafazakâr kimliğiyle bilinen ne kadar AK Parti karşıtı varsa CHP saflarında kattı. Sağa kaymayı abartınca vekillerine, geceleri geç saatlere kadar oturup rakı içmeyi bile yasakladı.

        Yetmedi, CHP Genel Merkezi’nde bir mescit açtırdı. Fakat bu açılım da partinin katı seküler dokusunda alerjiye yol açtı. Gidişattan zaten rahatsız olan ulusalcı ve seküler vekiller, Kılıçdaroğlu’nu açık açık uyardılar. Sözlerinin dinlenmediğini fark edince de partiden ümitlerini kestiler. Nitekim ümidini kesenlerden biri Emine Ülker Tarhan oldu. CHP’den istifa edip Anadolu Partisi’ni kurdu.

        Manzara yine net. Kriz de sonuçları da en şeffaf haliyle ortada aslında. İyi ama gel de bunu Kılıçdaroğlu’na anlat. Tüm yaşananları inkâr edip Tarhan’ı istifaya itenin MİT olduğunu iddia etmesine de ramak kaldı. “Şu MİT bi rahat dursa, Sezgin Tanrıkulu’nu da Dersim için özür dilemeye zorlamasa CHP süt liman olacak” demeye getiriyor.

        Kılıçdaroğlu daha ne desin? CHP’yi halletti şimdi de sıra MİT’i karıştırmasına geldi demek ki...

        Sandıkta hezimet üstüne hezimet yaşa, partililer hesap sormaya başlayınca da suçu MİT’e at, sıyrıl çık işin içinden. İyi iş valla!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar