Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Madem, 7 milyon bina elden geçirilecek..

        Madem afet riski altındaki alanlar yeniden yaratılacak..

        Madem karargah, emniyet müdürlüğü, okul, hastane, sağlık ocağı ve lojman gibi depreme dayanıksız kamu binaları yıkılacak..

        Madem 33 şehirde yeni bölgeler kurulacak, yeni yerleşimler açılacak..

        O zaman, kentsel dönüşüm dediğimiz bu işlemlerle başka dönüşümler, başka işlemler de ekleyemez miyiz acaba?

        Mesela görsel dönüşüm?

        Hani, hazır fırsat yakalamışken ve her şeyi yeniliyorken, şu sinir bozucu tabela kirliliğinden de kurtulsak diyorum.

        Yeni kuracağımız merkezlerde o çarpık çurpuk tabelaları hiç görmesek, hiç olmazsa oralara Avrupa şehirlerindeki gibi bir disiplin getirsek diyorum.

        Kaldırımları gerçekten yayaların kullanmasını sağlasak ve otopark olmaktan çıkarsak diyorum.

        Bisikletlilere önem versek ve onlara özel yollar yapsak diyorum.

        Esnafın malını dükkanların önüne yığmasını ve kaldırımları çirkin şekilde işgal etmesini engellesek diyorum.

        Taşıtlar için yeterli park yerleri yapsak da, düzensizce park edilmesine izin vermesek diyorum.

        Yeni dönüşümde insana saygıyı ön planda tutsak diyorum..

        Dikilecek binalar arasına bolca nefes alma payları bırakarak, geniş yeşil parklar, spor, oyun ve yürüyüş alanları yapsak diyorum.

        Sokaklarda mikrop üreten ve kirlilik oluşturan çağdışı çöp bidonları yerine, etrafları çevrili tertemiz çöp konteynerleri koysak diyorum.

        Buralara çağdaş şartları ve farklılıkları getirip, “işte bizim yeni yaşam modelimiz” diye iftiharla takdim etsek fena mı olur diyorum.

        Yaşar Üniversitesi’ni zıplatan özellik nedir

        Türkiye’de 70 vakıf üniversitesi var.

        Yaşar Üniversitesi de bunların arasında.

        Fakat, Yaşar’ın hepsinden önemli bir farkı, değişik bir özelliği bulunuyor.

        Geçtiğimiz yıl da bu farkını “açık ara” korumayı başardı.

        Nedir o?

        2017 yılında 4 bin 414 haberle yazılı basında yer aldı.

        Bu çok ciddi bir rakam.

        Diğer üniversiteler bu sayının yarısına bile ulaşamazken, Yaşar Üniversitesi her sene üzerine koyarak yükseliyor.

        Bilim, sanat ve tasarım kültürünü benimseyen, yerel ve küresel anlamda toplumun gelişmesine katkıda bulunan, eğitim, araştırma ve hizmet üretme hedefiyle kurulan Yaşar Üniversitesi, basında da bunlarla gündeme geliyor.

        Yaşar ayrıca, TÜBİTAK’ın “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi 2017” sıralamasında 10 sıra birden yükselerek 29. sıraya yerleşti.

        Anlayacağınız..

        Bünyesinde 9 fakülte, 2 enstitü ve 4 yüksekokul bulunduran Yaşar Üniversitesi, geçen yılı oldukça başarılı bir noktada tamamladı.

        Kutlarım, devamını dilerim.

        Soyadına güveniyor

        Burcu Esmersoy, sevgilisi Berk Suyabatmaz ile aylardır Yeni Zelanda’da tatildeymiş, okyanus kıyısından ayrılmıyorlarmış.

        Daha ilişki başladığında söylemiştim, bu soyadını taşıyan adamla tatil hep denizde geçer diye, bak dediğim çıktı işte!..

        Bize çare var mı

        Her öğünü her gün aynı saatte yemek, her gün aynı saatte uyumak, bunamayla mücadelede etkili oluyormuş.

        Biz gazeteciler yandık desenize; uyumayı zaten geçtim de, daha üstüste iki gün aynı saatte yemek yemişliğimiz bile yok!..

        Gazeteciler bu özel geceyi kaçırmasınlar

        Her 10 Ocak tarihi, “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanıyor. Bu yılki kutlamalar arasına bir konser de girdi.

        İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Konak Belediyesi ve Devlet Senfoni Orkestrası işbirliğiyle, gazeteciler için Muammer Sun’un “Nazım Destanı”nı sahneye konuluyor.

        Konseri Şef Rengim Gökmen yönetiyor.

        Konserde ayrıca Turgay Erdener’in “Afife Bale Müziğinden Seçmeler” eseri de sahneleniyor.

        Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde 12 Ocak Cuma akşamı sahnelenecek konserin başlama saati 20.30 olarak belirlendi.

        Bu değerli eseri gazeteciler için özel olarak sahneye koyan üç kuruma da teşekkür ederiz.

        Umarım salonu doldurur, hakkını veririz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar