Bir gün senin de ihtiyacın olabilir
Organ Bağışı Haftası’na girdik.
Bu nedenle ülkenin her yerinde konuya yönelik etkinlikler düzenleniyor, vatandaşlara bağış çağrısında bulunuluyor.
Türkiye’nin en ciddi eksiklerinden biridir organ bağışı meselesi..
İnsanlarımız çeşitli nedenler yüzünden bağışta bulunmaktan çekiniyorlar.
Bağış rakamlarımız, gelişmiş ülkeler düzeyinin çok altında kalmış durumda.
Bizde organ bağışı oranı milyonda 2 olarak kayıtlara geçiyor.
Amerika’da 20-25, İspanya’da ise 40-45 seviyesinde.
Yani, aramızda korkunç bir uçurum var.
*
Oysa sorunumuz çok ciddi..
*
59 bin diyaliz hastasından 21 bin 550’si böbrek nakli için sıra bekliyor.
24 bin 797 kişi doğrudan organ nakli bekliyor.
Her yıl ortalama 8 bin kişi listeye ekleniyor.
30 bin kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Bu hastaların yılda sadece 600’ü nakil imkanına kavuşuyor.
Diyaliz programına alınmış bir hastanın, ülke ekonomisine yıllık maliyeti yaklaşık 23 bin dolar.
30 bin kronik böbrek yetmezliği hastası için, yılda 600 milyon dolarlık bir kaynak gerekiyor.
Karaciğer nakli bekleyenlerin sayısı ise 2 bin 51.
Avrupa’da organ nakli oranı yüzde 75’ler civarında.
Türkiye’de ise bu oran yüzde 25..
*
Son yıllarda bağışın arttırılması için çok önemli çalışmalar yapılıyor, fakat hala istediğimiz yere ulaşmış değiliz.
Türkiye bu alanda da ciddi problem yaşıyor maalesef..
**************
Bu sanat şöleni kaçmaz
Alaittin Eraslan’ı ben de tanırdım.
AYSA Organizasyon’un kurucusuydu, tiyatro dünyasına büyük katkısı vardı, birçok özel tiyatronun turnelerini yaptı.
Ne yazık ki, geçtiğimiz yıllarda onu erken ve zamansız kaybettik.
Ama kardeşi Necip Eraslan, ağabeyinin anısını harika bir organizasyonla yaşatıyor.
Son iki yıldır İzmir’de Tiyatro Festivali düzenleyerek, hem kenti mükemmel bir sanat etkinliğiyle buluşturuyor, hem de Alaittin Eraslan adını gururla yadediyor.
*
Kimler gelmiyor ki festivale..
Hemen solunuzdaki ikinci sayfada ayrıntıları okuyabilirsiniz.
Tam 26 farklı tiyatro grubundan 48 oyun izleyebileceğiz.
Tiyatroseverlere bu güzel etkinliği kaçırmamalarını öneririm.
Böylesi senede bir kez oluyor çünkü..
**************
Yanlış filmdesin
”7 Kocalı Hürmüz”de oynayan Birce Akalay, “cilveli olmayı beceremem, hatta cilveden yoksun erkek enerjili biriyim” demiş.
O zaman seni bu filmde değil “Erkek Fatma”da oynatmamız lazım, rejisörünle bir konuşayım bakayım!..
**************
Kana kana içeriz
2050 yılında İzmir’in nüfusu 8 milyon kişiyi aşacak, 80 milyon metreküp içme suyu da zorunlu olarak denizden elde edilecekmiş.
Bizler (palavra da olsa) “denizden babam çıksa yeriz” diyen milletin mensuplarıyız, onun yanında su ne ki!..
**************
İddiaya girmek zor
Şarkıcı Gülben Ergen ile eski eşi Erhan Çelik, birbirleri hakkında mahkemeden uzaklaştırma ve zorlama hapis kararları çıkartmışlar.
Şurası kesin ki bunların maçı çok çekişmeli geçiyor, şu an durum 1-1 oldu, ama Gülben tecrübesiyle her an bir gol daha atıp maçı kazanabilir!..
**************
Polise herkes destek vermeli
Gençlerimizi kıskacına alan uyuşturucu hapı Bonzai, üç-dört sene içinde inanılmaz derecede yaygınlaştı.
Son bir senede ise kullanım oranı bakımından patlama yaşanmaya başladı.
Narkotik ekipleri satıcılara karşı her yerde büyük mücadele veriyorlar.
Zaman zaman da önemli başarılara imza atıyorlar.
Onları yakalayabilmek için ihbar sistemleri bile geliştirildi.
Ancak ne var ki, uyuşturucu tacirleri hapı satmak için her yolu deniyorlar.
*
Buna son örnek, dün İzmir Emniyeti Narkotik Ekipleri’in yaptığı bir operasyondan geldi.
Satıcıların yeni bir yöntemi daha keşfedildi.
Otomobilin ses sistemi içerisine gizlenmiş 7 bin 250 gram bonzai ele geçirildi.
Bu şeytanlıklarla uğraşmak kolay değil, ama pes etmek de yok elbet..
O yüzden, güvenlik güçlerine herkesin yardımcı olması gerekir.
Her bilginin, her şüpheli tavrın onlara iletilmesinde fayda var.
Yardımcı olalım ki..
Çocuklarımızı tek seferde öldürebilecek kadar tehlikeli olan bu sentetik uyuşturucu belasından el birliğiyle koruyalım.
**************
Kutluyorum Necdet hoca
Ege Üniversitesi’ne yeni atanan rektör, Prof. Dr. Necdet Budak gelir gelmez iyi bir iş çıkardı.
Vize sınav döneminin başlamasıyla birlikte öğrencilerden gelen, “kütüphanenin 24 saat açık olmasını istiyoruz” çağrısını dikkate aldı.
Kütüphaneyi hemen 24 saat açık tuttu, hem de gece yarılarına kadar çalışan öğrencilere çorba servisi başlattı.
İlk ikramı da kendisi yaptı.
Necdet hocamı anlayışından ve öğrenciye yaklaşımından dolayı alkışlıyorum, kutluyorum.
**************
Bunu da gördük ya
Trafikte çıkan sürücü kavgalarında..
*
Silah gördük.
Satır gördük.
Bıçak gördük.
Levye gördük.
Kriko gördük.
Sopa gördük.
Biber gazı gördük.
*
Ama “kulak koparmayı” hiç görmemiştik.
Bu değişik hareketiyle listemizi zenginleştiren İstanbul Ümraniye yolunun kavgacı şoförü M. Uçar’a teşekkürü borç biliriz!..
