Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dokuz Eylül Üniversitesi’nin akademik yıl açılışına katılan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, öğrencilerin işsizlikle ilgili sözlerine çok doğru bir yanıt verdi:

        - Somun ile cıvata birbirine uymuyor.

        - Bizim yetiştirdiğimiz personelin niteliği, sanayicinin ve üreticinin isteğiyle örtüşmeyebiliyor.

        *

        Bakan Özlü’yü bu itirafı için kutluyorum.

        Türkiye hem bu çarpıklıktan kurtulabilmesi, hem üniversiteli işsiz sayısını azaltabilmesi, hem de sanayicinin aradığı kalifiye elemanlar yetiştirebilmesi için eğitim sistemini kökten değiştirmelidir.

        Avrupa’daki eğitim zihniyetine yaklaşmalıdır.

        Burada daha önce de yazdım.

        Avrupa ülkelerinde lise dengi okul dağılımı, yüzde 70 meslek liseleri, yüzde 30 düz liseler şeklinde..

        Bizde ise bu dağılım tam tersi..

        Oysa, düz liseden çok meslek liselerine ve meslek yüksek okullarına ihtiyacımız var.

        *

        Sanayici nitelikli işgücü bulmak için kıvranıyor.

        Zar zor bulunan kalifiye elemanlar anında işe alınıyorlar.

        Fakat üniversiteden mezun olanlar doğrudan işsizler kervanına katılıyorlar.

        İş var, ama işe uygun mezun yok.

        Mezun var, ama onlara uygun iş yok.

        *

        Bakan Özlü’nün dediği cıvata-somun dengesizliği işte tam burada başlıyor.

        Peki çare nedir?

        Somun ile cıvatanın birbirine uymasını istiyorsak eğer, meslek okullarını çoğaltmalıyız.

        En kritik adım budur.

        **************

        Aklınızda olsun Vali Bey sadece yasak yetmiyor

        Havai fişek ile maytap kullanımı genelde her yerde yasak..

        Valilikler bu konuda net kararlar aldı.

        Son olarak da Aydın Valiliği, il merkezi ve tüm ilçelerinde havai fişek ile maytap kullanılmasını yasakladı.

        Bu yasaklama ne anlama geliyor peki..

        Normalde anlamı şöyle..

        *

        - Düğün, sosyal etkinlik ve eğlencelerde havai fişek ve maytap gibi maddelerin kullanılması ve satılması kanun dışıdır.

        - Bu tür maddelerin gelişi güzel kullanılması halk arasında korku, panik ve tedirginliğe neden oluyor.

        - O yüzden, yasağa uymayanlara Kabahatler Kanunu’na göre 5 bin liraya kadar para cezası uygulanır ve adli işlem yapılır.

        *

        Fakat gelin görün ki, bu yasağa ne uyan var, ne de yasağı uygulayan..

        Geceleri her köşeden, her düğünden ve eğlenceden dakikalarca havai fişek fışkırıyor, maytaplar atılıyor.

        Eğer ciddi bir engelleme olsaydı, bunların hiç birini görmememiz gerekirdi.

        Demek ki..

        Yasak kararı almakla iş bitmiyor, asıl mesele o kararın arkasında durmakta ve uygulanmasını sağlamakta..

        **************

        Ayvalık’ın istikrarlı zeytinyağı koşusu

        Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri artık gelenekselleşti.

        Bu organizasyonu ilk başladığı günden itibaren, tam 12 yıldır aralıksız takip ediyorum.

        Çoğuna da katılım sağladım.

        Şimdi 3-5 Kasım tarihlerinde 13’üncüsü düzenleniyor.

        Uluslararası bir nitelik kazanan Hasat Günleri’nin hedefi belli:

        - Ülkemizde sağlık kaynağı zeytinyağının tüketimini arttırırken, kalitesiyle fark yaratan markalarımızla dünyaya açılmak..

        *

        13. kez organize edilen yeni şenliğin sloganı da bu amaçlar doğrultusunda belirlendi:

        - Ulusal Değer: Zeytinyağı..

        - Küresel Hedef: Bütün Dünya..

        *

        Ayvalık Kaymakamlığı, Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Ticaret Odası işbirliğinde düzenlenen bu şenliğin diğer bir hedefi de, yakın gelecekte kim “zeytinyağı” diye düşünürse aklına hemen Ayvalık’ın gelmesini sağlamak.

        Paneller, pazarlar, sergiler, yürüyüşler, hasat etkinlikleri, oyunlar ve tadımlarla zenginleştirilen Hasat Günleri’nin, Ayvalık’a ciddi katkılar sağladığını düşünüyorum.

        Böyle geniş kapsamlı bir organizasyonun 13 yıl boyunca kesintisiz sürdürülebilmesi de ayrı bir başarı..

        Emeği geçenlere hakkını teslim edelim.

        **************

        Bünyemiz güçlü milletiz aslında

        İngiliz Independent gazetesi, geçtiğimiz gün “Dünyadaki En Saçma Ölüm Sahnesi” başlıklı bir haber yaptı.

        Haberde Ediz Hun, Filiz Akın ve Bülent Kayabaş’ın 1974’te oynadığı “Karateci Kız”a oldukça geniş yer ayırdı.

        Gazete; Orhan Aksoy’un yönettiği filmde, Filiz Akın’ın Bülent Kayabaş’ı vurma sahnesinin “Tüm Zamanların En Kötü Ölüm Sahnesi” olduğunu yazdı.

        *

        Elalem bu ve buna benzer filmleri yıllar sonra bir kere izlemekle bile yıkıldı ve hemen faturayı kesti.

        Ya biz ne yapalım?

        Gençliğimizin en güzel yılları bu filmlerle ve genelde tüm zamanların en kötü “aşk, dövüş, koşma, atlama, zıplama” sahneleriyle geçti.

        Filmlerdeki büyük işkenceyi Ediz Hun bırakıyordu, Cüneyt Arkın devralıyordu.

        Kesintisiz eziyet çekiyorduk.

        O günlerden bu günlere sağ salim varabildiğimize göre, bünyemiz epey kuvvetliymiş demek ki!..

        **************

        Boşver uğraşma

        - Kulüplerde DJ’lik yaparak servet sahibi olan Kerimcan Durmaz, “paramın hesabını artık ben bile bilemiyorum, saymayı bıraktım” demiş.

        - Bu memlekette senin gibilere bir saatlik mesai için 30 bin lira verenler oldukça, para sayıp kafa yormaya değmez tabii!..

        **************

        Kafamız karıştı

        - Fenerbahçeli futbolcu İsmail Köybaşı, sevgilisiyle İstinyepark’a gitmiş, gazeteciler tarafından görüntülenince panik olup kaçmış.

        - Hem en popüler ve kalabalık yerlerde dolaşıyor, hem de “eyvah yakalandım” diye kaçıyorsun, sana test mi yapsak acaba!..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar