Sağlıksız, zararlı, pahalı ama ille de onu istiyoruz
2003’ten beri öğrencilere ücretsiz dağıtılan ilk, orta ve lise ders kitapları tamamen “yerli kağıt üreticilerinin” ürünü olan birinci hamur kağıda basılıyordu.
Nedense bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı yol değiştirdi.
Kitapların bir kısmını ithal ürün olan “kuşe kağıdına” bastırma kararı aldı.
İlk olarak yüzde 10’luk bölümünü “deneme amaçlı” kuşe kağıdına yöneltti.
*
İyi, güzel, hoş da..
Burada bazı sakıncalar yok mu?
Mesela birincisi..
Türkiye’de kurulu ofset kağıt fabrikaları, ders kitapları için yıllık 80-85 bin ton birinci hamur kağıt ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyorlar.
Yeni kararla, 2017-18 öğretim yılı için 8 bin tonluk kısmı deneme amaçlı tamamen ithal ürün olan kuşe kağıda basılacak.
Yani, paralar yabancılara aktarılacak.
*
İkincisi..
Uzmanlara göre, kuşe kağıt parlama, ışık yansıması, okumanın zorlaşması ve göz sağlığı açısından uygun değil.
Çevre kirliliği açısından da, kimyasal maddelerle kaplı olmasından dolayı, geri dönüşümü yüzde 40’larda kalıyor.
Ofset kağıtlarda ise bu oran yüzde 80’e yakın.
Yani, bu işlem çevreye de zararlı.
*
Üçüncüsü..
Bakanlık kuşe kağıda baskı fiyatlarını yerli kağıda göre yüzde 27 yüksek açıkladı.
Gelecek yıllarda tüm kitaplar kuşe kağıda basıldığı takdirde yüzde yüz ithalata ödenecek, döviz dışında sadece bu baskı farkının bedeli 130 milyon lira olacak.
Yani, kuşe kağıt oldukça pahalı da..
*
Ehh..
Hem sağlıksız, hem çevreye zararlı, hem pahalı, hem de paraları yabancılar kapacak..
O zaman biz bu haltı niye yiyoruz, hiç anlamadım doğrusu!..
**************
Türk üretici haklı olarak tepkili
Kuşe kağıdı meselesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Toplantısı’nda da gündeme taşındı.
Kağıt ve Kağıt Ürünleri Sanayi Komitesi Meclis Üyesi Ferit Kora, konuyu ayrıntılarıyla anlattı, yaşanacak sıkıntıları dile getirdi, kuşe kağıdına baskı kararını eleştirdi.
Eleştiride haksız mı peki..
Rakamlara ve yansımalarına bakınca, hiç haksız değil.
Her şeyden önce bu karar, Türkiye’deki kağıt üreticilerini de zora sokar.
Türk firmalar ders kitapları kağıtlarını üreterek ekonomiye katkı sağlıyorlardı.
Bu değişimle o katkı da ellerinden alınmış ve yabancı firmalara aktarılmış oluyor.
Yazık değil mi bizimkilere..
Umarım, bu hatalı karardan en kısa zamanda dönülür.
**************
‘Vatanım Sensin’e ne oldu böyle
Son yıllarda en beğendiğim yerli televizyon dizisi “Vatanım Sensin” oldu.
Çok sevdiğim iki oyuncu Halit Ergenç ile Bergüzar Korel’in başrollerini paylaştığı dizi, geçen sezon nefes nefese bitti.
Ama, yeni sezon açılmasına ve bütün diziler yeniden başlamasına rağmen, “Vatanım Sensin”den hala ses seda yok.
Sosyal medyada bir ara kaldırıldığı yazılıp çizildi, hatta “kaldırılmasın” diye kampanya bile başlatıldı.
Peşinden ne olduğuna dair belli belirsiz haberler çıktı.
Neyse ki, önceki gün Halit Ergenç’in ağzından gerçekleri öğrendik.
Çekimlere bazı nedenlerden dolayı geç başladıklarını, yakında ekranda olacaklarını ve gün saydıklarını söyledi.
Benim gibi meraklılarına duyurayım istedim.
**************
İki şey..
İki şey insanı nitelikli yapar:
1- İradeye hakim olmak..
2- Uyumlu olmak..
*
İki şey insana ekstra değer katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak..
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek..
(Filozof Giordano Bruno, 1548-1600)
**************
Onun sırrı bornozda
- 91 yaşında vefat eden Playboy’un kurucusu Hugh Hefner, geride yılda 3.5 milyar lira kazanan bir marka bırakmış.
- Bırakır tabii, ben de bütün gün bir bornozla dolaşsam hiç masrafım olmaz, paralar da istiflenir!..
**************
Güvenirsen ters gelirsin
- Oyuncu Burcu Biricik, bir yıl önce evlendiği reklamcı eşiyle el ele dolaşırken görüntülenmiş, “bizim cicim aylarımız hiç bitmeyecek” demiş.
- Sen yine de bu aylara, mevsimlere pek kanma, cicim ayı zannettiğin zamanda bakıyorsun birden kış geliyor, kara bulutlar çöküyor, ona göre!..
**************
Kendini tutamaz
- İstanbul’daki Madame Tussauds müzesine, şarkıcı Murat Boz’un da balmumu heykeli dikilecekmiş.
- Heykeli yapacaklara önemli bir tavsiyem var; ağzını mutlaka bantlasınlar, açık bırakırlarsa orada bile gevezelik edip başını derde sokabilir çünkü!..
**************
Okul servisinde unutulmaya son
- Çocuğumun okul servisi geldi mi?
- Çocuğum servisi kaçırdı mı?
- Çocuğum okula ulaştı mı?
- Servis ne zaman gelecek?
*
Öğrenci velileri bu soruları günde bir kaç kez kendi kendilerine soruyorlar, yanıt için de kıvranıp duruyorlar.
Ne mutlu ki, Denizli’de yaşayanlar artık bu eziyetten kurtuluyorlar.
Çünkü, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan imdatlarına yetişti.
Zolan, Şoförler Odası ile anlaşıp “Okul Yolu” projesi başlattı.
Bu öyle bir proje ki, Türkiye’nin en kapsamlısı..
Veliler çocuklarını evden okula, okuldan eve adım adım tablet veya akıllı telefonlardan günün her dakikasında ücretsiz olarak takip edebilecekler.
50 bin öğrenciye hitap eden bu güvenlik sistemini kurduğu için Başkan Zolan ve Denizli Belediyesi’ni kutlarım.
Velileri gerçekten de rahatlattılar.
