Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GAZİNO döneminin assolistleri ve Yeşilçam’ın kadın oyuncularının da hikâyesi bu. Amerika’nın en ünlü film yapımcılarından Harvey Weinstein önceki gün sektöre veda etti, bundan böyle tedavi olacağını açıkladı.

        Geçen hafta perşembe günü New York Times’ın ortaya çıkardığı taciz dosyası bu süreci başlattı. Obama Ailesi’nin kızının da yanında staj yaptığı Weinstein’la ilgili taciz iddiaları yıllardır Hollywood’da tartışılıyor, ama hiç kimse bu konuda bir adım atmıyordu. İlk kez iki oyuncu gazeteye konuşarak tacizi kayda geçirdi, eski asistanlar, geçmişten bir manken de Weinstein hakkında şikâyette bulundu. Geçmişteki kimi taciz dosyalarının da karşı tarafa sus payı niteliğindeki tazminatla kapatıldığı öğrenildi.

        Benzeri dev adamların düşüşü gibi Harvey Weinstein’ın adı şimdi Bill Cosby ve Fox News kurucularından merhum Roger Ailes’la birlikte anılıyor.

        Ancak diğer ikisine kıyasla belli bir yerde durmuşa benziyor Weinstein.

        OTEL ODASINDA BULUŞMA

        Genç kadınlar, ünlü yönetmenin onları otel odasına türlü bahanelerle (“Toplantıyı odada yapalım”) davet edip kimi taleplerde bulunduğunu iddia ediyorlar. Weinstein kadınların kendisine masaj yapmasını ya da onu duş alırken izlemesini istiyormuş. Bazen kapıyı çıplak ya da bornozla açıp misafirlerini karşılıyormuş.

        Çizgiyi aştığını, kadınları otel odasında köşeye kıstırdığını, içkilerine ilaç attığını, tecavüz ettiğini iddia eden yok. Bu, lehine işleyen tek delil şimdilik. Ama “İstediklerimi yaparsan kariyerinde çok hızlı yükseltirim” diye başlayan giriş cümleleri ve Weinstein’ın taleplerinin taciz olduğuna dair hiçbir şüphe yok.

        Bir dönem hakikaten de sihirli dokunuşuyla sinema sektöründeki insanların hayatını değiştirebilecek bir güce sahipti Weinstein. İstediğini kolaylıkla yıldız yapıyor, hatta Oscar formülünü çözdüğünden gerekli lobiyi yaparak kendi filmlerinin arka arkaya ödül kazanmasını sağlıyordu. Weinstein olmasaydı bugün Quentin Tarantino da olmazdı mesela... Girip internetten bakın, Meryl Streep’ten tutun da aklınıza kim gelirse Oscar konuşmasında mutlaka Harvey’ye teşekkür ettiklerini göreceksiniz.

        GÜÇTEN DÜŞÜNCE

        Bütün bir sektörün ondan beklentisi ve çıkarı olduğu için ta 90’lı yılların başına uzanan taciz iddiaları bugüne kadar gündeme gelmedi. Şimdi ortaya çıkmasının nedeni yapımcının eski gücünde olmaması. Şirketinin borç içinde olduğu yazılıyor, sektörde de etkisini çoktandır kaybettiği...

        Weinstein’ın gözden düşmesi kadınlara cesaret vermiş olabilir, ama özellikle 90’lı yıllardan bu yana cinsel tacizin artık hiç kimsenin yanına kâr kalmayan bir suç olduğunun da toplum bilincine vardı. Kadın-erkek eşitsizliği hâlâ ABD’nin önemli sorunlarından biri; kadınlar hâlâ aynı işi yapan erkeklere kıyasla daha az kazanıyor. Ama işyerinde kadın çalışanlar 50’li 60’lı yıllardaki gibi erkek yöneticilerin hizmetinde birer aksesuvar değil. Yaptırımı çok büyük artık, çünkü işyeri kültürü de değişti. Weinstein gibi erkek olmanın güçlü olmak, güçlü olmanın da her istediğini yapmak anlamına geldiğini düşünenler mahkeme salonlarında terbiye ediliyor zamanla.

        İşe geç geldikleri için gazinocular kralının kendilerini dövdüğünü söyleşilerde anlatan onlarca assolist, Yeşilçam’da “yönetmenin yatağından” geçen şöhret yolu, benzeri dedikodu ve iddia ise bizde gün yüzüne çıkmıyor. Ne bir soruşturma var, ne de bu konuda başlayan bir tartışma. Ortada gazino, Yeşilçam bile kalmadığı halde üzerine büyük bir perde çekildi geçmişin...

        Yeni kuşaktan Beren Saat kanal yöneticileri ve oyuncuların tacizine uğradığını açıklıyor, ama bu ihbar bile bir soruşturma için yeterli olmuyor. Çünkü bizde hâlâ kadının adı yok...

        **************

        #DüzeltmeServisi

        BU PHOTOSHOP’UN AÇIKLAMASI VAR MI?

        ERTUĞRUL Özkök kendi köşesinden medyaya bir çağrı yaptı: “Bundan böyle üzerinde oynanmış fotoğrafların altına bir not düşelim, ‘Bu fotoğraf Photoshop’lanmıştır’ diye belirtelim” diyor.

        Harika bir öneri, hemen Hürriyet’in birinci sayfasından bir örnekle başlayabiliriz.

        Las Vegas saldırısı sonrası Hürriyet’in birinci sayfasındaki fotoğrafa müdahale herkesin gözünden kaçtı, ama tam bir skandaldı.

        Ajanslar tarafından dünyaya servis edilen fotoğrafın en ucunda saldırı anında pantolonu hafif aşağı kaymış bir erkek var. Kendi canını kurtarmaya çalışan biri o panikle pantolonunu çekmeyi falan düşünecek değil tabii. Foto muhabiri de kasten hafif kalçası görünen erkeği hedef almamış, o kalabalıkta fotoğraf karesine dahil olmuş...

        Fotoğrafın bu ham hali çaresizliği, paniği, kaosu ve şoku gösteriyor. Pantolonun düşmesi de bu panik halinin göstergesi.

        Estetik bulmayabilirsiniz, gazetenin birinci sayfasına yakıştırmayabilirsiniz. Bunlar editoryal tercihlerdir, kimse de itiraz edemez. Hatta fotoğrafın o kısmını kesmek de mümkün; zira görselin gücünden bir şey eksilmiyor kalçası açıkta görünen erkeği çıkardığınız zaman.

        ÇİZİLEN DON

        Hürriyet’in tercihi ise bir gecekondu çözümü. Photoshop’la adama don çizmişler...

        Evet, yanlış okumadınız. Dikkatlice incelerseniz fotoğrafın en ucundaki adamın pantolonunun üstüne siyah don çizdikleri açıkça gözüküyor. Dinci gazetelerin kadın sporcuların fotoğraflarını sansürlemelerinin bile kendi içinde bir açıklaması var, Hürriyet’in yaptığı bu tuhaflığı anlamak mümkün değil.

        Hadi marifetmiş gibi yaptın, bari şeffaf yayıncılık adına açıkla... Ama Hürriyet en çok suçüstü yakalanmayı seviyor sanırım.

        **************

        KAZANANLAR KAYBEDENLER

        ÖZLEDİĞİMİZ sertlikteki yorumlarıyla Erman Toroğlu...

        Arda Turan’ın gülüşünü empatiyle açıklamaya çalışan Mustafa Denizli...

        İstifa et denmesine rağmen görevinde kalan Melih Gökçek...

        Gökçek’le ilgili istifa rüzgârının önderi Ahmet Hakan...

        Sözcü iddianamesini yerle bir eden Fuat Uğur...

        Sözcü davasındaki tanıklığından hâlâ en ufak bir rahatsızlık duymayan Fehmi Koru...

        “Dışarıdaki gazeteci” Kadri Gürsel...

        Nobel umudu gerçek olmayan Can Dündar...

        Miami’de açacağı lokantanın önünde poz verip P. Diddy’nin evinde et pişiren Nusret...

        Dünyada Instagram fenomeni olamayan Şeyma...

        **************

        SOSYAL MEDYA TROLLERİ

        Kolayca trollenen Abdülkadir Selvi...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar