Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Galatasaray evinde Balıkesirspor’u ağırladı. Rakiplerinin üçer puan aldığı bir haftada lig sonuncusuna karşı oynanan oyunu nasıl değerlendirmeli?

        Bu maça teknik ve taktik açıdan bakmak yanıltıcı olabilir. Bu tip maçları değerlendirirken önceliği psikolojik ve fizik veriler üzerinden yapmalıyız. Hamza Hoca da öyle yapmış zaten. Kadro geldiğinde bunu gördük. Omurga klasik Galatasaray omurgasıydı. Muslera’yla başlayıp Burak’la biten klasik omurga. Savunmanın kenarlarında Tarık ve Olcan vardı. Önlerinde de Bruma ve Yasin. Bu dört oyuncunun üçü temelde ofansif karakterli kanat oyuncuları. Tarık Çamdal da savunmacı bir bek değil. Kanatları bu dört oyuncuya emanet etmenin mesajı belliydi; İşimizi çarçabuk görelim. Öyle de oldu. Dinamik bir 11 seçilmiş. Bu 11’in ortaya koyacağı efor ve maç motivasyonu teknik ve taktik verimden daha önemliydi. Zira bu 11 ‘oynama’ 11’i değil, skoru çarçabuk alma 11’iydi. Balıkesir takımına karşı skoru çabuk alamayan takımların kaybettiği puanlara bakılınca Hamza hocanın 11’i de oyun seçimi de doğruluğunu gösteriyor.

        Ne gösterdi bu dinamik 11?

        Çarçabuk işi gördü. Yarım saatte üç gol bularak skoru almış oldu. Bu yarım saatte kilidi kornerle açtı Galatasaray. İkinci golde Sneijder’ın, üçüncü golde de Burak Yılmaz’ın gol vuruşları isimlerine yakışır tipte vuruşlardı. Bu iki golde de Yasin Öztekin’in katkılarını izledik. Goller güzeldi. Skor da tamamdı ama daha yarım saat vardı maçın bitmesine. İşte burada akla şu soru geliyor; üç gol attın ve öne geçtin ama rakibinin umudunu elinden aldın mı? Hem Muğdat, hem de Sercan gol için dünya kadar depar attıysa kıramamışsındır. Bunun üzerine düşünmeden sadece tabelaya bakmak hata olur. Zira tabelaya bakılacak bölüm ilk yarım saatti.

        Ne olmalıydı 3-0 dan sonra?

        Ya devamı gelmeliydi ya da Galatasaray topu rakibe vermeden oyundan düşürmeli ve rakibinin umudunu tüketmeliydi. Üstelik son yarım saatte Balıkesir takımı 10 kişi kalmıştı. Buna rağmen bir gol atmayı başardılar. Fişi çekmeliydi ev sahibi takım. Bu maç için işlem tamam. Ama sonraki haftalar için bir gövde gösterisi, puanlamaya bakınca en sağ sütuna bakanlar için iç ferahlatıcı bir averaj durumu ya da birkaç oyuncuyu daha içine alan bir ‘gol attım, asist yaptım, formdayım’ argümanı çıkarabilirdi Galatasaray.

        Ya Balıkesirspor?

        Elinden geleni yapan oyuncular ve elinden geleni yapan bir antrenör ekibi var. Ancak ligin en zayıf halkası oldukları gerçeği değişmiyor.

        KUSURSUZ BAŞLANGIÇ

        Balıkesirspor’la oynarken bulduğunu atan takımlar üçer puanlarını aldılar. Kaçıranları yaktı Balıkesir. Galatasaray ilk yarım saatte hata yapmadı ve golleri buldu. İyi bir başlangıçtı.

        KÖTÜ KAPANIŞ

        Son bir saati daha kuvvetli bir oyunla geçmeliydi ev sahibi takım. Ya skoru artırmalı ya da ortaya kimsenin itiraz edemeyeceği olgunlukta bir oyun gücü koymalıydı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar