Gazetecilik
Peyami Sabah, Akşam, Alemdar, İstanbul, Ay Dede, Ümit , Güleryüz, Türkçe İstanbul, İnşad, Tan, Yeni Dünya, Şarkın Sesi, Zafer, Zincirbent, Nevzad. ‘Mütareke Basını’ anılırdı bunlar.
Kimdi bunlar; Milli Mücadeleye karşı olan basına verilen genel ad altında toplananlar. İşgalci ve emperyalist devletlerinin menfaatlerini savundular. Zehirli yayınları ile halkı ikna etmeye çalışan menfaatçi odaklanma eseriydiler.
Tasvir-i Efkâr, Vakit, Civit.
Osmanlı’nın ve işgalcilerin acımasız baskısı altında çırpınanlar. Osmanlı başkentinde ayakta kalan bu birkaç gazete. Milli Mücadele taraftarlarının işgallere karşı sessiz kalmadığını gösterse de hedef kitlesine ulaşamadılar.
Çalışmalarını zorluklarla yürütebiliyorlardı. Vatanın kurtuluşunun temelleri Anadolu’da atılacaktı.
Anadolu bırakın bu gazetelerin milli söylemlerinden haberdar olmayı, isminden bile bihaberdi. Anadolu’da ise İrade-i Milliye, Hâkimiyet-i Milliye, Öğüt, Albayrak, Açıksöz, Mimber, Yeni Adana, İzmir’e Doğru, İstikbal, Ahali, Emel, İkdam, İleri, Hukuk-u Beşer, Sebilürreşad Dergisi, Küçük Mecmua, Yeni Gün, Anadolu Ajansı milli mücadelenin gözü-kulağı-sesi.
‘PAŞA ÖLDÜ’ DEDİLER
26 Ağustos 1922’de başlayacak Büyük Taarruz’a doğru. Anadolu’daki Yunan işgal kuvvetleri hala kendilerinden emin fakat Mustafa Kemal önderliğindeki Türk kuvvetlerinin ayrıntılı planlarından habersiz. Anadolu’daki mücadelenin savunmadan karşı saldırıya doğru olgunlaştığı Temmuz ayı. İtilaf devletlerinin propaganda faaliyetlerinin de hız kazandığı günler. Nevzad gazetesi 20 Temmuz 1922’de bir ek yayınladı.
Ve bu ek, Yunan uçakları tarafından cephedeki Türk kıt’alarına atıldı. Belge R. Sertaç Kayserilioğlu arşivinden. Haber, bugünkü Türkçe karşılığı ile aynen şöyle; ‘‘Mustafa Kemal Paşa Öldürüldü.... Güvenilir kaynaklardan aldığımız habere göre Ankara Hükümeti Başkumandanı Mustafa Kemal Paşa, Meclis müzakereleri sırasında Ali İhsan Paşayı tabancayla yaralamış buna kızan Ali İhsan Paşa’da o dakika belindeki tabancayla mukabele etmiştir. Mustafa Kemal Paşanın öldürüldüğü bildirilmektedir. Nevzad; Elbette bu kadar milyonlarla ölen masumların feryadını ahını Cenab-ı Hak bırakmaz, geç de olsa mutlaka ah yerini bulur.’’
Küpür belgenin üzerinde sonradan düşülen notta ise şöyle yazıyor;
(Belge sahibinin notu) ‘Eskişehir’in Bozan karyesinde düşman tayyareleri tarafından atılmış ve şimdiye kadar tarafımdan muhafaza edilmiştir. Eskişehir Üçüncü Mıntıka Müfettişi Rahmi’
İki gün önce 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı idi. Tarih boyunca 2 seçeneği oldu gazetecinin; Biri nefretle anılmak, diğeri adı anıldığında ceket düğmelerini ilikletmek.
Ne de olsa tercihleri ile yaşıyor insan. Geçti ama bu yazı gelecektekilere vesile olsun; Bayramımız kutlu olsun.
