2 ay susuz kalabilirdik!

Atlattığımız tehlike şu; Menderes Şaşal’da başlayan yangın neredeyse 5 günde söndürüldü. Şaşal neresi? İzmir’in yüzde 35’lik su gereksinimini karşılayan Tahtalı Barajı’nın hemen dibi. Şaşal zaten ormanlık bölge. Tahtalı kuzeybatı kıyı şeridi ormana komşu orman. Güneyi kısmen orman ve tarım alanı.

Yangının çıkma nedeni cam-şişe de değilmiş. Orman Genel Müdürünün açıklamaları arasındaki bir satır midemi bulandırdı. ‘‘Burada anormal bir durum var. Bölgede 10 kilometrelik alan iki saatte yayıldı. Hem baraj tarafına hem de dağ kısmına yayıldı. Böyle olunca güç dağılıyor’’ dedi.

Alevler 4 uçak, 10 helikopter, 128 itfaiye ekibi ile Kuzeyde tutulamasa idi, asıl yangını o zaman iliklerine kadar susuzluk yaşayacaktı İzmir. Tahtalı Barajı etrafını saracak, barajda kurulu İZSU su pompa istasyonlarını felç edecek ve İzmir 2 ay susuz kalabilecekti.

Benim değil, yine Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez’in tespiti bu.

REKOR SEVİYE

Hatırlasanıza; daha yangının 2. gününde ‘‘Türkiye’nin tüm gücünü aktardım. Edirne Keşan’dan Adana’ya kadar can siperane çalışıyoruz. Çünkü bu tesisin zarar görmesi durumunda telafisi 2 ayı bulabilir. Sıcakların rekor seviyeye ulaştığı yaz ayında İzmir’in susuz kalması zor bir durum’’ değerlendirmesini yaptı. Ama satır aralarında kaldığından arada kaynadı vahamet.

Su kesintisi giderilmiş olmasına rağmen 2. günde de vardı aynı tehlike aslında. Barajdan su alan helikopterin düşmesi, hala alarmda olan İZSU güvenlik ekipleri sayesinde öğrenildi. Onlar ilk yardımı yaptı. Güvenlik amiri kaza anının tanıklığını, ‘‘48 saattir alarm halindeyiz, yangının barajın çevresine inme ihtimaline karşı gözlemdeydik’’ diye dillendirdi. Yani; kente su pompalanıyordu ama hala yeniden susuz kalma olasılığı vardı.

Sipariş ettiğiniz suyun bir buçuk saat gelmemesi bile, evinizin salonunda vahalar görmenize yol açabilen zor bir durumken, düşünebiliyor musunuz atlattığımız şeyi? İnsanın ağız, boğaz gibi bölgelerini kurumuş ağaç kovuğuna döndüren nimetsizlik halidir susuzluk. Kuru bir ağaç gövdesi bu durumu anlatmanın tek yolu gibi. Hiçbir yoksunluk boy ölçüşemez bununla.

Yeri, süreci, tehdit alanı düşüldüğünde “Planlı Kundaklama mı?” diye düşünmeden de edemiyor insan. Bilemem, orası yetkilerin işi. Benim bildiğim ve anladığım; o derece büyük bir tehlike atlatmış görünüyor İzmir.