Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇARŞAMBA günü yayınlanan Deniz Seki röportajımız okuyan herkesi etkilemişken, biz de röportajı yapan HT Masa ekibi olarak bu etkilerden fazlasıyla nasibimizi aldık. Yaşananlar kısa sürede unutulabilecek cinsten şeyler değildi sonuçta. İnsan bu hikâyeleri dinlerken bile fena olurken konunun içinde olmayı hayal bile edemiyoruz tabii.

        O gün Deniz’in bize anlattığı şeylerin her biri ayrı ayrı göz yaşarmasına sebep olurken son dönemde ortaya çıkan albümler hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda en ağır cevabı aldık. “Müzik dinleyemedim ben, dertlere kulağımı kabarttım” dediğinde benim için işin sonuydu. Sürekli koğuş arkadaşlarının gelip dertlerini paylaştığı uzun günler yaşamış güzel sanatçı.

        Bir müzisyen adına içi almadığından müzik dinleyememek gelinen en dip nokta olmalı. Tahliye sonrasında dinledikleri arasında da Aleyna Tilki’yi ‘değişik’ olarak tanımladı Deniz. Saçları, makyajları bile tornadan çıkmış gibi birbirine benzeyen zirve avcılarından net bir şekilde sıyrılan Aleyna’nın özgün hali Seki’nin dikkatinden kaçmamış. Bugüne kadar Aleyna hakkında yapılmış en iyi benzetmeydi bence.

        KELEPÇELİ HAYAT

        RÖPORTAJDA ayrıca Deniz Seki’nin olmayı planladığı mide ameliyatı ile ilgili de konuşuldu. Mideye kelepçe taktırmak ya da birçok benzer yoldan yararlanabilmek için bıçak altına yatmayı saçma bulanlar var. O kelepçenin mideye değil beyne takılmasını savunuyorlar hatta. Savunma olarak da “Ben kendi kendime 12 kilo verdim, kilo vermek o kadar zor değil” gibi beylik laflar edebiliyorlar mesela. Ama sanırım her bünyenin aynı olmadığı gerçeğini atlıyorlar bunu söylerken.

        Her bireyin özelliği farklı sonuçta. Kimi elma sever, kimi armut. Kimi güneş sever, kimi yağmur çamur ve gri hava. İrade kullanmaya gelince de kimi insan bunu beceremez işte.

        Çat diye sigarayı bırakıp yeni bir hayata geçenlere özenen gözlerle bakanlar vardır ya hani, işte onların bir benzeri de gırtlağına hâkim olamayanlar. O yüzden kilo vermek için bu yola başvuranların yargılanmaması gerekiyor. Tamam işin kolayına kaçmak gibi duruyor olabilir ama bazı insanlar gerçekten başka türlü kendilerine hâkim olamıyorlar.

        Tabii bu tip operasyonlara maruz kalıp istediğim gibi yer içerim diye düşünen varsa hemen vazgeçsin.

        O iş o kadar kolay değil.

        *************

        KRALİÇE ELİZABETH’İN PASTACISI

        BASINDA bir hayli fazla ilgi uyandıran Kraliçe Elizabeth’in 70. yaş pastasını görmüşsünüzdür. Koca bir ekip işi olan pastanın en önemli detayları aynı zamanda Godiva Cafe’lerin mönülerini oluşturan Cherish Finden’ın elinden çıkma.

        Eylül ayındaki Londra ziyaretinde tanışma fırsatı bulduğum Finden, aynı zamanda BBC2’de yayınlanan ‘Creme de la Creme’ adlı yemek programının en gözde jürisi.

        Kraliçenin ağzına layık olan pastayı bulabilmek için harıl harıl çalıştığını anlatmıştı. Sonuç da şahane olmuş. Kraliçe ne yemiş, ağız tadı neymiş, bu pasta piyasaya çıksa da öğrensek.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar