Fergie ve acımasız yıllar
2006 yılında yaptığı ‘The Dutchess’ isimli albümüyle ‘Fergalicious’, ‘London Bridge’, ‘Glamorous’ ve ‘Big Girls Don’t Cry’ gibi hitlere imza atan Fergie, kasıla kasıla Londra Köprüsü’nden yürüyen düşes havasında değil de orta yaşlı ve California’lı bir pop star kıvamında geri döndü. ‘The Double Dutchess’ isimli albüm için kendine yeni bir imaj ararken orta yaşlı ve seks kokan, biraz da şirret yaradılışlı kadınları örnek aldığı kesin. İşin seksi kısmını becermiş de sinirli bakışlar Fergie’nin güzel suratında eğreti durmuş. Albümden çıkan ilk video ‘Hungry’de yanına Rick Ross’u alarak Beyonce’nin ‘Formation’ı tadında bir etki bırakmak istemiş, orası kesin. Bu tip deneysel hip hop Beyonce’nin çok iyi beslediği bir tarz olduğu için insanların Fergie’yi tercih etmeleri gibi bir seçenek yokmuş gibi geliyor bana. Nicki Minaj’la düetlenen ‘You Already Know’, sağlam bütçeli klibiyle kendine liste başarısı arayabilir ama hepsi bu. O da bunun farkında olacak ki bir şarkısında 4 yaşındaki oğlu Axl Jack’le düet yapmış. ‘Enchanté (Carine)’ isimli bu şarkıda Axl Jack gayet iyi bir performans sergilemiş onu da söylemek lazım. Albüm piyasaya çıkmadan önce korsanların eline düştüğü için biraz aceleyle piyasaya sürülen şarkıların tanıtımı için Fergie’nin Instagram hesabında ateşleyici videolar dönüyor. Fazlasıyla şiddet, karanlık ve cinsellik içeren çekimler güzel, kıyafetler oldukça stil ama daha önce fazlasıyla denenmiş şeyler. Hani o kadar çok örneği yapıldı ki ülkemizde Hakan Akkaya bile defile videolarını bu tarzda çekmişti. Fergie sanki beş yıl önce çıkaracağı bu albümü çocuk yüzünden ertelemiş ya da ancak vakit bulmuş gibi duruyor. ‘Hayır ben yaşlanmadım’ diye bağıracağına güzel bir iki şarkı yapsaymış dedirten bir albüm.
HAFTA SONUOLAN BİTEN
İstanbul Kahve Festivali, cumartesi-pazar günleri Küçükçiftlik Park’ta sizleri bekliyor. Bugün saat 15.00’te Jabbar konseri varmış hatta. Evde oturup sosyal medyadan etkinliği takip edeceğinize içinde olmanız daha iyi sanki.
‘Kingsman’in yeni bölümü ‘The Golden Circle’ vizyonda. Filmi çok parlak bulmasam da oyuncaklı bir ajan filmi izlemek güzel. Filmde Taron Agerton’un kolundaki akıllı saati çok beğenirseniz özel tasarım olarak piyasada olduğunu belirteyim.
Seren Serengil ve Gülben Ergen’in atışmalarına bayılanlardanım. Gülben Ergen’in çizdiği “Anneyim ben” imajının sahteliğini öyle güzel açığa çıkarıyor ki Seren, tadına doyulmuyor. Hâlâ o imaja inananların olması da ayrı bir şaşkınlık konusu tabii.
EN YAKIŞIKLI 50
Perşembe günü Habertürk.com’da okuduğum “Türkiye’nin en yakışıklı 50 oyuncusu” haberi enteresandı. Listenin ilk onu Kenan İmirzalıoğlu, Çağatay Ulusoy, Barış Arduç ve Tolgahan Sayışman gibi ‘kara kaş, kara göz’ efektinin farklı versiyonları gibi duruyor. Oysa liste başı bir sarışın: Kıvanç Tatlıtuğ. Listedeki kumral ve renkli gözlü erkeklerimizin sayısı normal hayattaki gibi oldukça az tabii. Listede yer alan Beyazıt Öztürk’ün yakışıklı bulunmasına, Murat Boz’un oyuncu olarak nitelendirilmesine, Ekin Koç’un ilk 10’da olmamasına, Birkan Sokullu’nun listeye alınmamasına itirazım var.
