Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇEN haftanın hakkında en kötü konuşulan ismi, üniversite öğretim görevlisi Özlem Kumrular oldu herhalde. Hikâyeyi biliyorsunuzdur, apartmanının önünde uyuyan yaşlı köpek Çıtır’ı, tam da hayatının son döneminde kendi deyimiyle ‘yorganlara sarıp’ barınağa terk eden kişiden bahsediyorum. Kendisinin bu olayı öyle bir anlatışı var ki, barınakların amacının ne olduğunu bilmesek Çıtır’ı tam teşekküllü bir veterinere emanet ettiğini düşünerek rahatlayacağız. Hanımefendinin kendini bilmezliği saf olsanız inanabileceğiniz boyutlarda tabii. İyi bir şey yapmış gibi anlatıyor durumu. Yemezler Özlem Hanım, kimse de yemedi zaten. Oysa yapabileceğiniz çok şey vardı. Madem Çıtır’ın kapınızın önünde yatmasını istemiyordunuz, önceden yönetimle konuşup hayvanın rahat yatabileceği başka bir yer hazırlayabilirdiniz. Hazırlamak derken, öyle kulübe yapmak, minder satın almak gibi sizi yoracak şeylerden bahsetmiyorum. Kullanılmayan bir paspasın üzerine atacağınız bir iki parça tişört, çarşaf ya da ne bileyim birkaç balya gazete bile olur aslında. Köpekler lüks peşinde olamaz. Ne kadar bilinçli bir insansınız bilemedim ama onlar doğal yaşam alanları olmadığı için apartman köşelerinde uyumak zorunda kalıyorlar, kaşımıza gözümüze bayıldıkları için değil. Bizim apartmanın girişi hostel gibi mesela, başı sıkışan kediyi köpeği kabul ediyoruz. Öyle ki bir köpeğimize Paspas diyoruz. Şeker hastası olduğu için fazla yürüyemiyor ama yattığı yerden bizi görünce kuyruk sallıyor, o kadar tatlı ki. Geceleri apartmanımıza Paspas’ın üzerinden atlayarak giriyoruz mesela, çünkü tam girişe yatıyor. Muhtemelen en az rüzgâr alan yer orası, yoksa hayvanın şunların girişini kapatayım da sinir olsunlar diye düşünecek hali yok. Evet biraz zor ama bize sığınan evsiz bir dostu zor durumda bırakmak yerine idare etmeye çalışıyoruz. Ne bileyim, çünkü insanlık bunu gerektirir diye düşünüyoruz. Bir öğretim görevlisine insanlık üzerine öğretilerde bulunmak inanın garibime gidiyor ama galiba kötülüğünüzü yüzünüze vuracak bir arkadaşınız yok etrafınızda.

        Olan Biten

        - İREM Derici’nin yoğun bakımda olduğu dakikalarda onu eleştiren televizyon yorumcularının ve köşecilerin mantığını anlamaya çalışıyorum. Maşallah herkes diyet uzmanı kesilmiş fikir beyan ediyor. Bir iyileşsin de hep beraber kızalım, yatak döşek birine yürümek pek mertçe değil sanki.

        - SOSYAL medyadan takip edilen Şeyma-Acun çiftinin düğün haberlerini okurken çok güldüm. Brad Pitt, Angelina Jolie ikilisine ‘Brangelina’ denmesinden etkilenen çiftimiz kendine bula bula lahmacun kokulu ‘Şeymacun’u bulmuş. Bravo.

        - CONTEMPORARY Istanbul’un ardından söylenenlerdenim doğrusu. Kim olduğunu bilmediğimiz bir çevre tarafından ele geçirilen Alaçatı gibi bu sanat fuarı da işgal altında. Tabii herkes için sanat diyelim ama sanat düşkünlerinden çok evine uygun eşyayı almayı kafaya koymuş bir kitlenin katıldığı fuara da biraz söylenebilelim. Eski bayramların da tadı yok, sanat fuarlarının da azizim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar