İnsanın IQ'su 140 olunca...
GÜNÜMÜZ ünlülerinin hepsinin taklit albüm kapağı, çalıntı klip gibi hikâyelerinin yakalanmışlığı vardır. Yıllar boyunca dünya starlarının aynı duruşunu, aynı bakışını, kapaktaki aynı yazı karakterini bile utanmadan kullandılar.
Hatta yabancı sanatçının giydiği kostüme parası yetmeyenler Nur Yerlitaş ablalarına aynısını diktirmek suretiyle egolarını tatmin ettiler. Bir anlık o yabancı star konumuna ulaşma çabası mı, yoksa La Fontaine’in ‘Öküze Özenen Kurbağa’ hikâyesinde anlatılan gerçeklerden mi orasını bilemem.
Günümüze gelindiğinde ablalarının çıkardığı polemiklerin benzerlerini kendi kariyerine uygulayan Yetenekli Bayan Aleyna, hepsinin önüne geçmeyi başardı. Eskiden sadece taklit edilmek suretiyle yabancı starlara öykünen şarkıcılarımız ‘out’, başkasının fotoğrafını kendi fotoğrafıymış gibi yayınlayan Aleyna ‘in’.
Aleyna “Benim IQ’um 140” derken bir de ona inanmıyorduk. Baksanıza ablalarından gördüğü klip çalma, esinlenme ve fikrin üstüne yatma gibi her Türk popçusunun bolca başvurduğu yöntemin bir ilerisine geçerek daha önce yapılmış işleri kendi fotoğrafıymış gibi yayınlamaya başladı. Giderek Aleyna’nın hırsından daha fazla korkmaya başladım ama bir yandan da yaptığı şeye çocukluk diyerek geçebiliriz, henüz yaşı müsait.
**************
MÜZİK DÜNYASINDA OLAN BİTEN
- Baran Bayraktar’ın Bedük imzalı ilk çalışması ‘Salla Gitsin’, bize kendini anlatması adına yeterli değildi belki ama yeni şarkı ‘Gol’ yapmak istediklerini daha iyi sergiliyor. Sözlerini İsra Gülümser’le yazdığı şarkısını Baran’a veren Kenan Doğulu isabetli bir iş yapmış. Klipteki sempatik ve samimi tavırlar Baran’ın canlı sahnesini merak ettiriyor doğrusu. Bu devirde yeni birini merak etmek gerçekten zor.
- Ozan Çolakoğlu’nun şirketi Ozinga aracılığıyla ortama “Merhaba” diyen Mert Koçak’ın klip fotoğraflarını görünce kendisini bir hayli merak etmiştim doğrusu. Sosyal medya hesabında adının altında yazan psikolog-ilişki uzmanı/ söz yazarı-besteci kalabalık titrinden sonra merakım artsın mı azalsın mı bilemedim ama ilk şarkı ‘Jeton’ yayınlanınca hevesim kursağımda kaldı. Mustafa Sandal kısıklığında bir ses, “Adın neydi canım pardon/ Göremedim yaş mı düştü” klişeliğinde sözlerle kendisine “Hoşgeldin” diyor, yakışıklı genç şarkıcılar kategorisinde dosyalıyoruz.
- Ferhat Göçer’in ‘Yaz’ isimli klibini izledikten sonra bazı şarkıcıların neden her sene bir şey yapmak zorunda olduklarını iyice merak ettim. Dans müziği severlerin Ferhat Göçer’le dans etmek isteyeceklerini sanmıyorum ya da Ferhat’ın asıl tarzından hoşlananların da bu şarkıda bir şeyler bulacağını. Aman bu yazı da kaçırmayayım, iyi kötü konuşulayım derken bu seviyede geçiveriyor günler. Yaza mevsim filan dersiniz ama gerçekten pek hain.
**************
BABA VAR, BABA VAR
GAZETEMİZİN muhabirlerinden Arif Hür’ün, Eşref Kolçak’la röportajını okuyunca, annesinin ölümünden sonra hiçbir mutluluk yaşamamış, bunu da etrafına bir güzel yansıtmış bir baba portresi görmüş oldum.
Oğlunu ölüm döşeğinde bile gidip görmemesini “Harun’um gözümde gönlümde nasılsa, öyle kalsın istedim” diye bencillik akan bir açıklamayla dile getiren Eşref Bey, acaba önemli olanın kendi gözü değil de oğlunun yalnızlığı olduğunu bilmez miydi? Ha bu derece ilgisiz babam olsa ben de beni ziyaret etmesini istemezdim belki de, orasını bilemem. Yine de insan okuduğunda sinirleniyor.
Lafı hâlâ “Harun bize torun vermedi, ona kızıyorum” diye uzatmasına da pes diyorum doğrusu.
