Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YAKALANDIĞI ve bir güzel savaşıp atlattığı yumurtalık kanseri hikâyesinden sonra ilk kez karşılaşıyorum Bahar Korçan’la. Eskiden güçlü ama serin sularda yüzen cool bir kadın gibi gelirdi bana. Şimdi ise sıcaklığı uzaktan bile hissediliyor. “Neden diye soruyor insan, ben ne yaptım da böyle bir hastalığa sahip oldum...” sözleriyle hastane günlerini özetledi. Kendi başına kaldığı anlarda kişisel sorgulamasını yaptığından, hastalık psikolojisinden bahsetti uzun uzun. Seni öldürmeyen şey güçlendirir hesabı, bu hikâyeden nasıl güçlenerek çıktığını... O söylemese bilmiyordum ama en tehlikeli hastalıklardan biri olmasına rağmen yumurtalık kanserine yakalanan bir kadın, hastalığını gönül rahatlığıyla dile getiremiyormuş bile. Saklanmak, kendi içinde yaşamak zorunda kalıyormuş. O bile ünlü ve güçlü olmasının bir yararını görmemiş hastalık döneminde. Özellikle hayat arkadaşları tarafından anlaşılamıyormuş kadınlar. Zaten Bahar Korçan da bu yolculuk sırasında eşi tarafından yalnız bırakılanlar arasına katılmış. “Hastalığa yakalanan kadınlar kadar hayatlarındaki adamların da rehabilite edilmesi gerekiyor, kimse ne yapacağını bilmiyor” dedi tüm samimiyetiyle. Bu yüzden doktoru Prof. İlkkan Dünder’le birleşerek Pembe İzler Derneği’nin çatısı altında bir farkındalık kampanyası başlatmaya karar vermişler. Olayın ayrıntılarını Sofa Hotel’in sanat katında, Elif Tapan’ın hazırladığı dostani bir yemekte anlattılar. 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü’ne Türkiye’de dikkat çekebilmek için harekete geçmişler bile. Bu yolculukta Love My Body markasına kapsül koleksiyon hazırlayan Korçan, dernekte toplanacak paralar sayesinde yardıma muhtaç kimselerin tedavilerini üstlenmek istiyor.

        Mamut Art zamanı

        KÜÇÜKÇİFTLİK Park, her sene olduğu gibi bu sene de Mamut Art Project için kapılarını açtı. Pazar gününe kadar sürecek sanat etkinliği daha görücüye çıkmadan bir basın grubuna Ferhan İstanbullu önderliğinde gezdirildi. ‘Erişilebilir Sanat Festivali’ olarak anabileceğimiz Mamut Art, genç sanatçıların mezun olduktan sonra belirli bir tanınırlığa ulaşana kadar yaşadıkları zorlu süreci kolaylaştırmayı, henüz galerisi olmayan sanatçıları bizlerle buluşturmayı hedefleyerek ortaya çıkmış bir format. Sanatçıya destek veren az sayıdaki etkinlikten biri. Şehir yaşamı içinde sıradanlaşan inşaat eylemine farklı bakışlar getiren ‘Hallederiz İnş. Kooperatifi’ isimli işler ve Eren Onurlu’nun eseri ilk dikkati çekenlerdendi. Ziyafettin Oğuz’un çizdiği ikonik kadın karakterlerimizin minyatür resimleri ise çok etkileyiciydi. Semiha Berksoy, Aysel Gürel ve Bahriye Üçok gibi isimleri bir arada görmek iyi geldi. Konuyla ilgili son bir güzel haber: Bin başvuru içinden seçilen 50 başarılı işi görmek öğrenciler için ücretsiz.

        Acılı parti

        SEÇİM sonrası havalar da ısınınca İstanbul gece hayatı tutkunları yine canlanmaya başladı. Fakat insanlar gece çıktığında rahat rahat eğlenebileceği yerler konusunda sıkıntı yaşadığından özel partiler beklenmeye başlandı tabii. İşte bu yüzden önceki gece verilen yeni ve acılı Doritos ürünlerinin tanıtıldığı gecede ufak bir izdiham vardı. Gecenin ev sahipliğini Özge Ulusoy yapıyordu, bu izdihamın sebebi buydu aslında. Kadını erkeği Özge’yi göz hapsine almış inceliyor. Özge bu ara çok iyi beslenemediği için sıfır beden ötesi bir alde olduğundan hemcinslerinin sinir katsayısını daha da ileri bir seviyeye çekmiştir eminim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar