Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu dönem rock piyasasındaki yeni heyecan Emre Kula tarafından yaratıldı. Yazının başında bir kez Emre Kula’nın Sertab Erener’in eşi oldu- ğunu beyan edeceğim ama sadece yazı gereği. Aşırı başarılı müzik adamlarının geri planda takılırken bir Diva ile evlenince ön plana çıkmasına sinir olurum. Bu yüzden en baştan hatırlatıp yola devam edelim. Emre Kula aslında Can Bonomo’nun orkestrasındaydı. Daha sonra bir dönem Ceza ile çalıştı. Geçen sene çıkan ve Sertab’ın hazine değerindeki albümlerinden ‘Kırık Kalpler Albümü’nün prodüktörlüğünü üstlendi. Solo albümünün adı ise ‘Theory of Change’. Albümden alınan ilk şarkı ‘Find The Will’i dinleyince aklıma gelen ilk soru “Peki neden İngilizce” oldu. Soruyla ilintili olarak “Bana göre rock müziğin dili İngilizce’dir” diye gayet net bir cevap veren Kula, “Yaptığım tarzda fonetik olarak bana doğru gelen dil İngilizce. Yoksa çok iyi bildiğimden değil” diyor. Türkçe söz yazamadığı gerçeğini açıklamaktan da çekinmiyor. Yarıya yakını gitar solodan ibaret olan ‘Find The Will’, rocker’lar için oldukça doyurucu. Parçayı dinlerken Ten Years After grubunu anımsadım mesela. 1971’de ‘I’d Love to Change The World’ isimli şarkılarında dünyayı değiştirmeye çalışan sözleri bize aktaran grup, protest yönünü Emre Kula’ya miras bırakmış sanki. Albümün yayınlandığı şirket Kala Müzik ise müzisyenin Sertab Erener ile birlikte kurduğu alternatif müzik şirketi. Türkiye’de yapılan bağımsız ve orijinal işleri destekleyecek şirketi için “Tüm değişikleri bekleriz” diyen Emre Kula’nın aracı olacağı albümleri merak ettim.

        KİMONO ÇILGINLIĞI

        Bir süredir Instagram’da çığ gibi büyüyen kimonolu insan fotoğraflarının tek sorumlusu DJ ve parti programlayıcısı Semih Akay. İlk önce hastası olduğu Doğu kültürüne saran, sonra Japonya, Hong Kong gibi âlemlere tatile gitmeye başlayan Semih, yurda dönüşte topladığı kimonolarla parti yapmaya başladı. Ya evinizden kendi kimononuzu getiriyorsunuz ya da Semih’in Japonya’dan taşıdıklarından birini üzerinize geçirip dans ediyorsunuz. Ortamdaki herkes renkli kimonolarla dolaşınca ortaya çıkan görüntü de kostüm partisini andırıyor doğal olarak. Önce ‘Ne alaka’ diye geçiriyorsunuz içinizden ama taşıması çok rahat olan kimonoyu üzerinize geçirip dolaşınca durum hoşunuza gidiyor. Hatta insanların o kadar çok ilgisini çekti ki Shuumatsu adında mini bir festival düzenledi Akay. Kimono gecelerinin devamı 12 Nisan’da 5 Cocktails &More’da yapılacak. Deşarj olmak için Cadılar Bayramı’nı beklemeye gerek yok.

        OLAN BİTEN!

        Arzu Sabancı’nın Koton’la işbirliğini tanıttığı yemekte oğlu Hakan Sabancı da vardı. Ana-oğul ilişkisinin en saf halinin sergilendiği yemekte öğrendim ki Arzu Hanım oğullarıyla tatile çıkmayı çok seviyormuş. Geçen sene oğullarıyla İbiza’ya giden Arzu Hanım, bu sene Coachella Festivali planına dahil olmayı planlıyormuş. Kıskandım.

        Başak Dizer ve Deniz Marşan’ın markası Room, yeni ürünlerini mağaza içinde verilen bir partiyle tanıttı. Yeni sezonun parlayan tasarımcısı Ilgın Utin’di bence. Hem tasarımcının hem de Deniz Marşan’ın üzerindeki kıyafetler gecenin en çok ilgi çekenleri arasındaydı.

        ArzuKaprol dijital ortamda desen çizmenin inceliklerini Soho House’da düzenlenen bir davette konuklarına anlattı. Lenovo’nun yeni Yoga Book’u üzerinde yapılan anlatımların Leyla Alaton, Jülide Ateş ve Nefise Karatay gibi güç sembolü kadın izleyicileri vardı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar