Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD’nin ve Batılı demokrasilerin neo emperyal müdahale biçimleri, Rusya’nın “güçlü devlet” geleneğini kendine özgü stratejik bir akılla koruma direncine sempatiyle bakılmasına neden oldu. Türkiye bu sempatiyi bitmek tükenmek bilmeyen Batı ittifakının istismar edici taleplerini dizginlemek için kullandı. Şanghay Beşlisi çıkışları, yüzümüzü Batı’dan alıp Rusya’ya döneceğimizden değil, Batı’nın rencide edici tutumlarını dengeleme amaçlıydı. Coğrafi açıdan komşu olmanın gerektirdiği ilişkiler, enerji ihtiyacı, mallarımıza pazar arama gereksinimi derken, Rusya ile Suriye konusunda temelden ayrış- tığımız gerçeğini köpürtmeden makul bir ilişki seyri tutturdu Türkiye. Rusya’nın var olma ve dik durma serüveninin kabadayılığa dönüştüğü noktada ise sınırları “her bakımdan” ihlal eden bir ülkenin bize güneyden de komşu olmaya çalıştığını, handiyse kuşatmaya çalıştığını gördük.

        Türkiye savaş ya da gerilim istediğinden değil, Rusya Türkiye’nin olgunluğunu Türkiye’ye Türkmenistan muamelesi yapabileceğini zannetmek yolunda tamamen yanlış bir okuma yaparak istismar etmeye çalıştığı için bu noktadayız. Angajman kurallarını hafife almanın bedelini hangi devlet olsa ödeyecekti, Rusya hafife aldığı için Rusya ödüyor.

        Allah var, mutantan bir ödeme. Orta Asya’dan Yemen’e kadar yaktığı canlar kimi açıktan kimi gizliden halaya duruyor. En enteresanı Litvanya’nın “Fırsat bu fırsattır” deyip Rusya’nın mafyatik uygulamalarından dolayı ülkeye nota vermesi oldu.

        Suriye’de sergilediği aşırı davranışlarının “arada kaynamadığını”; bütün dünyanın görebileceği bir büyüklüğe ulaşabileceğini anladı ve idrak yolları tıkanması yaşıyor.

        Türkiye’den giden yardım TIR’larını bombaladı, 7 kişi öldü.

        “Beyaz et” alımlarını durdurma, vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeyin uyarısı yapma, Türk turistleri sınırdan geri gönderme, Ermeni soykırımıyla ilgili iddiaları hemen parlamentoya taşıma dahil her şeyi deniyor. Kırılan gururunu bilinen en bayağı yaptırım ve simetrik olmayan taktiklerle onarma telaşında. İhraç fazlası karizmanın çabuk ucuzlayabileceğini anladı ama idrak etmekte zorlanıyor. Hâlâ özür bekliyor.

        Putin’in, Türkiye’nin toplumu İslamileştiren bir iktidar tarafından yönetildiğini ifade edecek kadar alçalması, Suriye’deki davranış tarzının nedenlerini özetlemek bakımından da beylikti. Takke düştü ve hep orada durduğunu bildiğimiz İslamofobi göründü. Bunu, iki yıl önce daha ortada IŞİD bile yokken Beşar Esad’ın sarf ettiği “Bizim savaşımız İslamcılarla” cümlesinin yanına koyalım. Sonra dün Türkiye-Rusya ilişkilerinin iyiliğini dile dolayıp Erdoğan’ı Putin’leşmekle suçlayanların şimdi nasıl Putin’cileştiğini, Rusya’ya AKP’yi “halletme” işi ihale etmeye kalktıklarını görüp her zamanki gibi “şaşırmayalım”. Zira önce 7 Haziran sonrası Türkiye için iç savaş senaryosu yazanlar ile şimdi Rusya’yla yaşanan ve Türkiye’nin tamamen haklı olduğu krizden Türkiye’yi sorumlu tutmaya çalışanlar üç aşağı beş yukarı aynı kimseler.

        Türkiye, Ukrayna’nın uluslararası hukuka göre meşru bir hükümet olduğundan bahisle Donetsk’e gidip Kiev yönetimiyle çatışan Rusya yanlısı ayrılıkçı milislerin tepesine bomba bıraksaydı ve bunu yaparken de defalarca Rusya’nın hava sahasını ihlal etseydi ne olurdu?

        Böyle bir durumda Rusya’dan mı özür beklenirdi mesela? Bugün krizden dolayı Türkiye’yi suçlayan kesimler, verdiğim örneğin Rusya’nın Suriye’de yaptığıyla aynı şey olduğunu inkâr edebilirler mi?

        Gerçek şu ki, Rusya başından beri “orada olmaması gereken” bir krediyi kullanıyor. Başta ABD olmak üzere IŞİD karşıtı koalisyonda olan diğer Batılı egemen devletler ise coğrafyanın “Rusya’dır ne yapsa yeridir” türü kabadayılıkları ve zorbalıkları tolere edemeyecek duruma gelmiş olduğu gerçeğini umursamıyor. Türkiye’nin Rusya ile NATO’yu karşı karşıya getirdiğinden şikâyet edenlere şu hatırlatmayı yapmak lazım: IŞİD bahanesiyle Suriye’ye girmek isteyen Rusya’yı mazur görmek ve Suriye’nin kapılarını Rusya’ya sonuna kadar açmak son derece kötü bir karardı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar