Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, derneğin resmi Twitter hesabından yapılan ve kıyamet koparan 27 Mayıs darbesini öven mesaja güya karşı çıkmış. “Kendi içimizde düzeltme gereği gördük” demiş, ama neyi düzelttiğini ben pek anlayamadım, zira sonrasında yaptığı açıklamada kendisi de 27 Mayıs’ı meşrulaştırıyor, devrim olduğunu söylüyor, darbeyi halkın iktidara karşı direnme hakkı olarak tanımlıyor! E o zaman bari dürüst olun, o mesajın arkasında durun! “Karşıyız” deyip mesajın anlattığını savunmak da neyin nesi?

        Şunları söylemiş Tansel Hanım: “27 Mayıs devrim niteliğini 27 Mayıs sonrası çıkarttığı 61 Anayasası’nın devrimci niteliğiyle kazandı... 27 Mayıs Türk milletinin, meşruluğunu kaybetmiş iktidara karşı direnme hakkının sonucunda ortaya çıkan 61 Anayasası’nın devrimci niteliğinden bahseder...”

        Peki soruşturmaya konu olan ADD’nin resmi Twitter hesabından atılan mesajda ne deniyordu? “Türk Silahlı Kuvvetleri bundan yarım yüzyıl önce Anayasa ve hukuk dışına çıkmış siyasal bir iktidara karşı direnme hakkını kullanmış ve ülke yönetimine el koymuştu. Ordunun arkasında millet desteği vardı.” İşte mesaj buydu.

        Bu mesajın Çölaşan’ın söylediklerinden ne farkı var? O zaman neyi düzeltme gereğinden bahsediyor? Tartışmasız bir şekilde yasadışı olan darbe savunuculuğunuzu bari böyle ucuz laf kalabalıklarının arkasına saklamayın! O mesaj apaçık bir şekilde derneğin genel başkanının görüşünü yansıtıyor!

        ***********

        O SALDIRIDAN SONRAKİ YALAN AÇIKLAMA

        2006-2007 yılları, AK Parti hükümetine karşı bir darbe ortamının Kemalizm adına oluşturulmak istendiği en kritik dönemdi. Nasıl ki 2013- 2016 arasındaki dönem, FETÖ’nün bir darbe ortamı yaratmak için her provokasyonu yaptığı dönemse aynı şey eski derin devletin 2006- 2007 dönemi için geçerlidir.

        2003-2008 arasında AK Parti hükümeti sürekli olarak askeri darbeyle devrilmek istendi. Bu gerçeği dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de hatta Aytaç Yalman da dolaylı yoldan daha sonra teyit ettiler. Ne acı ki bu dönemki darbe girişimlerini kendisi de sonradan darbeci olan bir başka güç FETÖ yargıladı ve bu yüzden somut bazı bulguların bile üstü örtüldü. Bakın, bir örnek vereyim:

        7 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesi’ne Alparslan Arslan saldırdı. Saldırıda Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin öldü, aralarında Daire Başkanı Mustafa Birden’in de yer aldığı 4 üye ise yaralandı. Arslan’ın o dönemki HTS telefon kayıtları kimlerle bağlantı kurduğunu ve kimler tarafından bu eyleme tahrik edildiğini göstermektedir. Öte yandan Fethullahçı polislerin de bu süreci bildiği ve buna rağmen bu saldırıya kendi örgütsel amaçları doğrultusunda yol verdiği de ortaya çıkmıştır. Eski kontrgerilla, bu saldırıyla bir 27 Mayıs ortamı yaratmak istedi. Yeni kontrgerilla olan Fethullahçılar ise bu saldırıya yol verdiler. Peki bu esnada Tansel Çölaşan ne yaptı? Saldırı sırasında odada bulunmadığı halde Danıştay Başkanvekili sıfatıyla saldırganın, “Allah’ın askeriyim, Allahu ekber” diyerek ateş ettiğini ileri sürdü!

        Sonra ne oldu, hatırlıyor musunuz? Bu iddia bizzat saldırıya uğrayan ve odada bulunan üyeler tarafından yalanlandı. Peki böyle bir açıklamayla Çölaşan neyi amaçlamış olabilir? Zira 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül öncesi yapılan bu tarz provokasyonların ardından biliyorsunuz askeri darbeler oldu. Önce askeri darbe ortamı yaratıldı, sonra da bu yaratılan ortam üzerinden darbe yapıldı. Ben, Tansel Çölaşan’ın bu kasıtlı yalan açıklamasını sizlerin takdirine bırakıyorum...

        ***********

        CUMHURBAŞKANI’NIN TEYİT ETTİĞİ HEDEF

        CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın, Habertürk TV-Show TV ve Bloomberg HT ortak yayınında milletvekili listeleri ve kabine üzerine söyledikleri, benim milletvekili listeleri açıklandıktan sonra yazdıklarımla bire bir örtüşüyor.

        Şöyle demiştim 23 Mayıs’taki yazımda: “Birçok bakanın en üst sıralardan aday gösterilmesi, bu seçime verilen önemi gösteriyor. Bu, hiçbirinin kabineye giremeyeceği anlamına gelmiyor, ama çoğunun istifa edip kabineye geçecek olmalarını beklemek de doğru değil. Birkaç istisna isim olabilir.”

        Cumhurbaşkanı da pazartesi akşamki yayında bunu işaret eden bir açıklama yaptı. Erdoğan güçlü listelerle sandığa gidip istediği oranda vekil çıkarmayı hedefliyor. Ancak bu, listede olan bakanlara kabinenin kesinlikle kapalı olacağı anlamına gelmiyor. Hedef, yürütmeyi güçlendirecek milletvekili sayısına ulaşmak. Bu başarıldıktan sonra kabine için Meclis’ten birkaç isim seçilebilir.

        ***********

        SMART UYGULAMASI NE KADAR SMART?

        TELEVİZYONU internet aracılığıyla smart uygulamaları üzerinden izleme yollarından biri de Tivibu Smart. Ancak 3 gündür bu hizmet neredeyse çöktü denebilir. Bir anda kullanıcı adları değişti ve e-mail’ler yerine telefon numaraları kondu. Ardından şifreler otomatik olarak değişti ve büyük bir karışıklık olduğu için çalışmamaya başladı.

        Tivibu Smart müşterileri açısından büyük problem söz konusu. TV’yi sadece internetten alan kimi Tivibu aboneleri 2 gündür televizyon seyredemiyor! Bu tablo 2018 Türkiye’sine yakışmıyor. Tivibu ve Türk Telekom yetkilileri acil bir şekilde sorunu çözmeli ve bir daha böyle bir şeyin tekrarlanmamasını sağlamalı...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar