Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SON Halife Abdülmecid Efendi'nin mevcudiyeti senelerden buyana söylenen ama 1990'da yayınlanmış bir fotoğrafı dışında hakkında pek birşey bilinmeyen tablosu, dün Alif Art'ın müzayedesinde 1 milyon 600 bin liraya satıldı...

        "Avluda Kadınlar" ismi verilen tablo hakkında müzayededen önce gazetelerde çıkan haberleri okumuşsunuzdur: Abdülmecid Efendi sütunların çevrelediği bir havuzun etrafında bazısı çıplak vaziyetteki kadınları resmetmişti ve aynı mekânda kadın mı yoksa hünsa mı oldukları pek anlaşılmayan başka çıplak figürler de vardı...

        Tablonun müzayedeye konmasından sonra yazılanlarda iki kavrama vurgu yapılıyordu: "Halife" ve "nü" kavramlarına... Abdülmecid Efendi modern bir insandı, denize mayo ile giriyordu, zamanının modern sanatları ile alâkadar olmuştu, besteciliğinin yanısıra resim de yapmıştı ve resminde kadının çıplaklığına yer vermesi de ne derece çağdaş olduğunu gösteriyordu...

        Söylenen, kısaca şu idi: Çağdaş olmanın ölçüsü, resimde çıplak kadınlara yer vermekti ve böyle yapan ressam halife bile olsa çağdaşın da çağdaşı sayılırdı!

        HALİFE DEĞİL, ŞEHZADE

        Ama, resim tarihimizde önemli yeri olan bu tablonun bir başka özelliğine pek dikkat edilmedi:

        Abdülmecid Efendi, tabloyu 1899 senesinde henüz şehzade olduğu, günün birinde taht sırasında yeralma ihtimalinin hiçbir şekilde bulunmadığı, hattâ halifeliğinin hayal bile edilemeyeceği bir dönemde yapmıştı...

        1899'da tahtta Sultan Abdülhamid vardı ve Abdülmecid Efendi henüz 31 yaşında idi. O sırada "taht sırası" düşüncesini bir tarafa bırakın, "veliahd" kavramı bile yoktu, Abdülmecid Efendi'nin önünde kendisinden yaş bakımından oldukça büyük şehzadeler bulunuyordu ve Ortaköy'deki Feriye Sarayları'nın bir dairesinde yaşayan, sonra Çamlıca'daki köşküne kapanan Abdülmecid Efendi'nin ismi tabloyu yaptığı tarihte devlet protokolünün üst sıralarında bile yeralmazdı...

        Zamanını musiki ile uğraşarak ve resim yaparak geçiren Abdülmecid Efendi ile taht arasında yeralan daha yaşlı şehzadelere sonraki senelerde bir haller oldu, bazıları öldüler, biri intihar etti ve değil Abdülmecid Efendi'nin, o senelerde yine alelade genç bir şehzade olan Vahideddin Efendi'nin bile kaderi değişiverdi! Vahideddin Efendi 1918'de kendisini "Sultan Vahideddin" olarak Osmanlı tahtına oturmuş buldu, amcazadesi olan Abdülmecid Efendi "veliahd" oldu ve dört sene sonra Büyük Millet Meclisi tarafından halifeliğe getirildi...

        ARADA 23 SENE VAR

        Abdülmecid Efendi'nin dün müzayedeye konan 1899 tarihli tablosu işte bu döneminin, yani "halifelik" değil "şehzadelik" zamanının eseridir... Resmin "Son Halife'nin yaptığı nü tablo" olarak ifadesi eserin her ne kadar hilâfet dönemi ile bir alâkası yok ise de doğru kabul edilebilir ama "Son Halife nü resimler yapmaya cesaret edecek kadar çağdaş bir şahsiyetti" yorumu yanlıştır; sözkonusu tablo ile hilâfetin hiçbir alâkası bulunmamaktadır, tablonun yapıldığı tarih ile Abdülmecid Efendi'nin hilâfet makamına gelmesi arasında tam 23 sene, yani nerede ise çeyrek asır vardır!

        Tablo hakkında yapılan değerlendirmelerde yanlış olan taraf da, meselenin işte bu noktası: Müzayedeye konan resim ile hilâfet makamı arasında bağlantı kurulması ve işin dönüp dolaşıp "çıplaklık ve çağdaşlık" arasında sıkıştırılıp ucuzlatılması...

        Zira "halife", "hilâfet" ve dolayısı ile inanç ile ilgili kavramlar yapıldığı tarih bile gözönüne alınmadan hüküm verilen bir tablodan hareketle değerlendirilemeyecek derece çok daha geniş boyutlardadır.

        Ve, resim meraklılarımıza pek bilinmeyen bir başka mâlûmat daha vereyim: Abdülmecid Efendi'nin tek "nü" tablosu dün satılan "Avluda Kadınlar"ı değildir, böyle başka eserleri de vardır...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar