Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AK Parti, seslendirmesini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı ve efsanevî kuş “Zümrüdüanka”ya da yer verilen iki dakika elli saniyelik son kampanya filmini önceki gün yayına koydu.

        Sosyal medyada yoğun ilgi gören ve hakkında hayli yorum yapılan film hakkında gündeme gelmemiş bilgiler vereyim: Faruk Acar’ın sahibi olduğu Yine Ajans’ın hazırladığı filmdeki bazı animasyonlarda bu alanda dünyanın en iyilerinden kabul edilen yabancı gruplardan, özellikle de “Game of Thrones”, yani “Taht Oyunları” dizisinin animasyonlarını yapan ekiplerden teknik destek alındı. Filmin çerçevesini Yine Ajans’ın ekibi hazırladı, çekimleri ve birçok animasyon sahnesini bu ekip tamamladı ve özellikle Zümrüdüankânın göründüğü sahneler için aralarında Taht Oyunları dizisinin hareketli çizimlerini hazırlayan yabancı animasyoncularla işbirliğine gidildi. Üç ülkede, Amerika’da, Hindistan’da ve Fas’ta çalışıldı; Zümrüdüankânın ateşler saçan kanatları tel tel çizildi, iki dakika elli saniyelik yapımda 350 kişi görev aldı ve film 45 günde tamamlandı.

        Dün konuştuğum Faruk Acar bu seçim döneminin başlangıcından itibaren on ayrı teaser ile otuzun üzerinde tanıtım filmi yaptıklarını ve Zümrüdüankâlı filmin kampanya çalışmalarının “prestij aşaması” olduğunu söyledi...

        Siyaset ne kadar tuhaf değil mi? Bütün dünyanın ekranın içerisine girecekmişçesine izlediği bir dizinin, “Taht Oyunları”nın yapımcıları, Türkiye’deki seçimler için Türk yapımcıların çalışmalarına sessiz-sedasız katkıda bulunuyorlar...

        ASLI TEK OLAN ÜÇ KUŞ...

        Sırası gelmişken, “Zümrüdüanka” denen efsanevî kuştan da kısaca bahsedeyim:

        Doğu ve Batı efsanelerinde üç ayrı kuşun ismi geçer: “Simurg”, “Humâ” ve “Anka”, yani “Zümrüdüanka”...

        Bunları üçü de aslında aynı kuştur, zamanla farklılaşmışlardır; geçmişleri “Şark” ve “Garp” medeniyetlerinden binlerce sene öncesine, Mezopotamya’ya, Sumer ve Akad medeniyetlerine uzanır. Fırtına tanrısı Ninurta güneşi temsil eden tanrılarla tek bir şekle girip “İndikut” olmuş, o devirde kuş şeklinde tasavvur edilen güneş de zamanla üç ayrı kuş hâlinde bir mitolojik varlık olmuştur.

        “Simurg” efsanesinin temelinde güneşin bitmeyen devri sırasında her burçta her ay doğan üç yıldız ilekarşılaşması ve sene boyunca 12 burçta 36 yıldız ile karşılaşması vardır. Bütün bu yıldızlar Simurg’un kuyruğunu teşkil ederler ve efsanevî kuş parlaklığını bu yıldızların ışıltısından alır.

        YOKLUK VE ZAFER SEMBOLÜ

        “Humâ” ise zaferi temsil eder. Son asırlara kadar hükümdar çizimlerinde hükümdarların başlarının üzerinde gösterilen parlaklık, hâle yahut Batı resminde yeralan ve azizleri andıran çemberler Humâ’nın işaretidirler. “Devlet kuşu” ve “talih kuşu” kavramlarının temelinde de “Humâ” vardır. “Anka”, yahut “Zümrüdüanka” ise güneş ile birleşen fırtına tanrısı Ninurta’nın sembolüdür ve eski Mısır’dan Batı mitolojisine geçmiş olan “Phoenix” ile aynıdır. Geçmişte güneşin girdiği burçlardaki seyahatinin sonuna doğru Anka’nın öldüğüne ama bir sonraki burçta yeniden canlandığına inanılmış, bu kuş yokluk ve sonsuzluk ile beraber tasavvur edilmiştir. Anka, bir başka Mezopotamya efsanesine göre ise her ay değil, 2 bin 400 senede bir ölür. Güneş önce Öküz Burcu’na girer, oradan Koç’a girip ilkbaharı başlatır, sonra diğer burçları herbirinde aynı şekilde 2400 sene kalarak dolaşır ve Zümrüdüanka da 28 bin 800 sene devam eden bu devir sırasında 2400 yılda bir ölür ama bir güneşin sonraki burca girmesi ile tekrar canlanır.

        Zümrüdüanka’nın daimî olarak küllerinden doğma efsanesinin kaynağı, bu inançtır.

        Merak edenler için söyleyeyim: Bu işlerin Türkiye’deki tek üstadı Prof. Gönül Tekin’dir ve mitolojik bahislerde yurtdışında yaptığı dünya kadar yayın vardır. Hakikaten merakınız ve yabancı diliniz varsa Gönül Hanım’ın kitapları ile bu işin temel kaynağı kabul edilen, dünyanın önde gelen beş Mezopotamya âlimi tarafından yazılan ve 1946’dan buyana baskı üstüne baskı yapan ama Türkçe’ye bir türlü çevrilemeyen “The Intellectual Adventure of Ancient Man”i, yani “Eski İnsanın Entellektüel Macerası” isimli eseri bulup okuyun...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar